Herşey biz ona nasıl bakarsak bize öyle görünür.

Dünyada anlamsız hiçbir şey yok. Hepsi senin onlara bakış biçimine bağlı.

Her şey sözcüklere vermek istediğin anlama göre değişir.

Kötülük onu yalnızca öyle yorumlayanın gözünde kötüdür.

rüzgâr üşüyen için soğuk, üşümeyen için soğuk değildir.

Ben o dili anlamadıkça, "anlam" diye bir şey yoktur.

Önemli olan görünen şey değildir, insanla ilintili bir şeyin iyice görülmesidir, hem ne olursa olsun.

Bakış şeklini değiştirirsen baktığın şeyin de şekli değişir.

Ne derler bilirsin, Abby- güzellik bakanın gözlerindedir.

Farklı zihinler için aynı dünya bir cehennem ve bir cennettir.

Bütünün ilk yapılanmasını kavrayamadığımız için dünyadaki her şey bize kargaşa ve yıkıntı gibi geliyor.

Her şey nereden baktığınıza bağlıdır.

Sadece kameranız ve siz varsınız. Fotoğrafınızdaki kısıtlamalar size bağlıdır; çünkü ne gördüğümüz kim olduğumuzdur.

Olaylar, kişilerin verdikleri anlamlarla ilgilidir.

Dışarısı senin için nedir? Bir sınır farzet. Hangi taraf içerisi, hangi taraf dışarısı? Senin için dışarısı, senin dışarın. Benim dışarım ise burası.

Önemli olan baktığın şey değil, baktığın şeyin sende neler uyandırdığı.

Açıkça görmek lazım. Her bakan göremez, görmek için bakmak lazım.

Budala ile bilgenin gördüğü ağaç aynı değildir.

Bir insan gördükleri kadardır.

Bizi mutlu ya da mutsuz kılan; olaylar değil, onları algılama biçimimizdir.