En büyük hayaller her zaman gerçekçi değildir.

Kimse senin dalgalarla nasıl boğuştuğuna bakmaz. Gemiyi limana getirip getirmediğine bakar.

Gerçekten yapman gerektiğinde, her şey uzaktan göründüğünden çok daha zordur. O zaman tıkanıp kalırsın, gerçekten yapman gerektiğinde. (O)

Biz bunca meşakkate alkış uğruna katlanmadık, halis niyetimiz rızayı ilahidir.

İstediğimizi elde etmenin çok çaba ve sıkı çalışma gerektirdiğini düşünürsek, hayatımız mücadeleden ibaret olacaktır.

Hayallerimizin gerçek olacağı günler gelecektir.

İnançtır bu / Tanı yavrum / Sevaptır pırıl pırıl / Demire tırnakla / Duvara kanla yazılır / Acılardan süzülür / Canı can / Zindan zindan içinde / Beton gülüdür / Bükülmez / Bükülmez yavrum / Cellat suratlara tükürür / Ve alnı şafağa doğru / Darağacına yürür

İşte pes etmemeliyim, bu yüzden : çünkü pes etmek, gerçekten de gerçek-dışı kılar onu, onları...

Belki yüzde bir veya iki ihtimal var ama bir ihtimal var. Mesele bu.

İnsan sefaletinin bu genişleyen manzaralarından ve kişisel sefaletten, insan inançlar oluşturmalı, diğer insanları kardeşleri olarak görmeli ve özgürlük için savaşmalıdır.

Çekingen, ürkek ve korkaklar için her şey imkansızdır, çünkü her şeyi imkansız zannederler.

Ama hayat, kolay olmasını dilediğiniz zamanlarda hiç de kolay olmaz.

Özgürlüğe inanan bir dine inanıyorum. Halkım için mücadele etmeyi men eden bir dini kabullenecek olsaydım, o dinin canı cehenneme derdim.

Bir insan özgürlüğe doğru dürüst önem verdiğinde, güneşin altında, o özgürlüğü elde etmek için yapmayacağı hiçbir şey yoktur. Ne zaman birinin özgürlük istediğini söylediğini duyduğunuzda, ama sonraki nefesinde onu almak için ne yapmayacağını veya onu almak yolunda yapılmasına inanmadıklarını anlatacaksa, o kişi özgürlüğe inanmıyordur. Özgürlüğe inanan bir adam özgürlüğünü elde etmek veya onu muhafaza etmek için güneşin altında her şeyi yapacaktır.

Eğer inandığın şey için savaşmaya niyetli değilsen, ringden içeri bile girme.

İmkansıza ulaşmanın tek yolu, onun mümkün olduğuna inanmaktır.

Şu yaşadığımız kuşkucu çağda insanların tapındıkları tanrılardan bir şeyler bekledikleri için dine bağlandıkları varsayılır.

Her an bir mucize olabileceğine inandırmıştım kendimi.

Şair asla takdir istemez; onun istediği, inanılmaktır.

Düşündüğünüz, inandığınız ve güvenle beklediğiniz her şey mutlaka gerçekleşir.