Helalinden kazanıp, ondan fakirlere cömertçe veriniz.
- Henüz kategori yok.
-
LaLiga'da Kritik Randevu: Sevilla ve Osasuna Düşüşü Du…08.11.2025
-
Hull City Zirve Takibinde: Art arda Gelen Galibiyetler…08.11.2025
-
Rochester Adams, Stoney Creek'i Yenerek Bölge Şampiyon…08.11.2025
-
Kompany'nin Rekor Peşindeki Bayern Münih'i Union Berli…08.11.2025
-
Ankara'da Elektrik Kesintileri: Başkent EDAŞ'tan Şebek…08.11.2025
-
Hoffenheim-RB Leipzig Karşılaşması: 'Unbeliebtico' İdd…08.11.2025
-
Yorgun Borussia Dortmund'a Karşı HSV: Fikstür Avantajı…08.11.2025
-
Kastamonu'da Kayıp Anne ve Oğul İçin Kapsamlı Arama: A…08.11.2025
-
Kocaelispor - Galatasaray Rekabetinde Sarı-Kırmızılıla…08.11.2025
-
Kompany Liderliğindeki Bayern, Union Berlin Deplasmanı…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Eğer yoksulsan ve ekmeğe muhtaçsan sakın zenginin kapısını çalma, çünkü gönülden vermez; git, yoksulun kapısını çal ki elindeki son ekmeği bölüp gönülden vermek nasıl olurmuş, onu gör...
Hanginiz kendisinden ekmek isteyen oğluna taş verir? Ya da balık isterse yılan verir? Sizler kötü yürekli olduğunuz halde çocuklarınıza güzel armağanlar vermeyi biliyorsanız, göklerdeki Babanız’ın, kendisinden dileyenlere güzel armağanlar vereceği çok daha kesin değil mi?
‘Göze göz, dişe diş’ dendiğini duydunuz. Ama ben size diyorum ki, kötüye karşı direnmeyin. Sağ yanağınıza bir tokat atana öbür yanağınızı da çevirin. Size karşı davacı olup mintanınızı almak isteyene abanızı da verin. Sizi bin adım yol yürümeye zorlayanla iki bin adım yürüyün. Sizden bir şey dileyene verin, sizden ödünç isteyeni geri çevirmeyin.
Başkasını yargılamayın, siz de yargılanmazsınız. Suçlu çıkarmayın, siz de suçlu çıkarılmazsınız. Başkasını bağışlayın, siz de bağışlanırsınız. Verin, size verilecektir. İyice bastırılmış, silkelenmiş ve taşmış, dolu bir ölçekle kucağınıza boşaltılacak. Hangi ölçekle verirseniz, aynı ölçekle alacaksınız.
Hangi Müslüman ülkesine baksan; fakirlik, kaos, işkence, zulüm, kin, nefret ve cahillik almış başını gidiyor. Ve liderleri de saraylarda yaşıyor..
Bana öyle geliyor ki, fakir olduğunu bilen, bunu da söyleyen bir insanda, özel bir duygu, böbürlenme gibi bir şey vardır.
Araplar fakirliğin terörü değil, terörün fakirliği doğurduğunu anlamaya başladılar. Onlar kendi hatalarının kurbanlarıdır.
Ülkeler bakkal dükkânı gibi batmaz! Ülkeler züccaciye dükkânı gibi kapısına “zararına satışlar“ yazmaz! Ama halkları fakirleşir, orta direk çöker, alım gücü düşer. Bunların olması, ülkelerin batmasına eşdeğerdir.
Kurnazlık ile akıl aynı şey değildir. Kurnaz olmayı akıllı olmak sananlar eninde sonunda, büyük hayal kırıklığına uğrarlar. Az gelişmiş ülkelerde de kurnazlık, akıllılık zannedilir, o yüzden de o ülkeler “fakir“ kalmaya, “sefil“ kalmaya mahkumdurlar.
Eğer bir ülkenin yöneticileri yönetimde iken daha da zenginleşiyorlarsa, o ülkenin halkı fakir kalmaya mahkumdur.
Geliri miktarınca infak etmek, zenginliği miktarınca ailesinin refahını sağlamak, kendisi hakkında insanlara hak vermek ve selam vermekte öne geçmek müminin sıfatlarındandır.
Eğer, bilmiyorlarsa kabahat kimin? Kabahat, benimdir. Kabahat, ey bu satırları heyecanla okuyacak arkadaş; senindir. Sen ve ben onları, yüzyıllardan beri bu yalçın tabiatın göbeğinde, herkesten, her şeyden ve her türlü yaşamak zevkinden yoksun bir avuç kazazede halinde bırakmışız. Açlık, hastalık ve kimsesizlik bunların etrafını çevirmiştir. Ve cehalet denilen zifiri karanlık içinde, ruhları, her yanından örülü bir zindanda gibi mahpus kalmıştır. Bu zavallı insanlardan, sevgi, şefkat ve insanlık namına artık ne bekleyebiliriz? Bu iklimin çoraklığı, ruhlarını kurutmuştur. Bu ıssızlık ve bu gurbet onlara müthiş bir egoizm dersi vermiştir. Onun için her biri kendi yuvasında bir kunduza dönüşmüştür.
Ne kadar cömert olursak, o kadar neşeli oluruz. Ne kadar hevesli olursak, o kadar üretken oluruz. Ne kadar hizmet edersek, o kadar müreffeh oluruz.