Benzer Sözler

İçselleştirmeleri için birlikte fidanlar dikiyoruz, ormanlara gidiyoruz ama büyük bir eksiğimiz var. Yok olduktan sonra değil, varken değer bilmekle ilgili ciddi bir eksiğimiz var. Bu yüzden ders yılı açılışında fidan dikmeden önce ormanın küllerini göstereceğiz. Gidebilenlerin ayakları o küllere bassın, gidemeyenler fotoğraflardan, videolardan izlesin. Ondan sonra diksinler fidanlarını. O duyguyla dikilen fidan da tutar, bilgi de tutar.

Araştırma ve dirikesim laboratuvarını ateşe vermek ise tilkilere anal yoldan elektrik vermekten ya da yarısı ölene dek hayvanların vücuduna kimyasal maddeler dolduran LD 50 testleri uygulamaktan çok daha iğrenç bulunuyor. Bir binanın yok olması, yağmur ormanlarının yok edilmesinden ya da türlerin dünyadan silinip gitmesinden çok daha önemli bulunuyor. Eleştiriler ALF’in şiddete başvurma olasılığı konusunda mızmızlanadursun devlet terörizmi, hayvan soykırımları ve küresel çapta bir çevre yıkımı karşısında sadece sessiz sessiz bekliyorlar. Ölüm tehditlerini kötülüyorlar ama ölümü değil. Aktivistlerin hayvanları sömürenlere uyguladığı baskıyı kınıyorlar ama eşkıyaların aktivistlere şiddet uygulamasını da destekliyorlar.

Hayvan haklarına aslında "insan hakları" mücadelesinden geldim. 1980'lerin başlarında bir üniversite öğrencisiyken, Orta Amerika ve Güney Afrika gibi meselelerle ilgileniyordum, bunlar da 1980'lerin başlarında oldukça önemli politik konulardı. Hem Marks’ı hem de sol literatürden başka isimleri bol bol okuyordum, anti-emperyalist ve ırkçılık karşıtı gruplarda çalışıyordum, politik bir eğitimden geçiyordum. 24 yaşımdayken bir aydınlanma anı yaşadım, bir gece double cheeseburger yerken oldukça açık ve net bir şekilde, hayatımda ilk kez yediğim şeyin boğazlanmış bir hayvanın cesedi olduğunu anladım. Bu görüntü aklımdan çıkmak bilmiyordu, bu görüntüyle hayvandan meydana gelmiş o sözde yiyecek arasında bağlantı kuruyordum ve öylesine rahatsız oldum ki yediğim şeyi tükürdüm, yeniden et yemeye çalıştım ama yiyemedim. İçsel anlamda bir şeyler oluyordu, bu konuda hiçbir bilgim yoktu, herhangi bir kitap okumamış, bir konferansa filan da gitmemiştim, olay tamamen içsel bir durumdu, bir çeşit önsezi gibiydi. Bu olaydan kısa bir süre sonra vejetaryen oldum.

Et yeme gereksinimi ya da lezzetinin her gün binlerce hayvanın öldürülmesine neden olduğunu biliyor musunuz acaba? Avlaklarda, balıkçılarda, tavukçularda her gün kurban edilmeye mahkum biçare ve sayısız hayvan ordusunu sayacak olursak, bu hassas varlıkların sayısı milyonları aşar. Bunlar her yıl insanoğlunun fasitleşmiş tat alma duygusu ve mide düşkünlüğü uğruna öldürülmektedirler.

Ben vejetaryen olmak istiyorum. Herkesin vejetaryen olmasını isterdim. 100 veya 200 yıl sonra bugünkü hayvanlara karşı davranış şekillerimizle dedelerimizin kölelere davranış şekillerine baktığımız gibi bakabiliriz. Çiftliklerde ve kesimhanelerde hayvanlara karşı zalimce muameleye karşı çıkmak bizim için çok önemlidir.

Liste
Yükleniyor…