Hayatım boyunca sayılarla uğraştım elbette. Bir süre sonra insana her sayının kendine özgü bir kişiliği varmış gibi geliyor. Örneğin, bir on iki bir on üç'ten farklı. On iki dimdik, vicdanlı, zeki iken, on üç istediğini elde etmek için gözünü kırpmadan yasaları çiğneyebilen, yalnız karanlık bir karakter. Öte yandan on bir ormanlarda, dağlarda gezinmeye bayılan bir sportmen; on, hep kendine söyleneni yapan ağırbaşlı ve saf biri; dokuz ise Buda misali uzun uzun düşünmeyi seven derin ve gizemli biri.

Benzer Sözler

Hayat, içinde bazılarının ticaret ve alış-veriş, bazılarının eğlenmek, bazılarının ise diğerlerinin arasında olsalar bile sadece oradaki yaşamı filozofça ve sanatçı gözüyle izlemek için dolaştıkları büyük bir fuar gibidir.

Sanat yapıtı ne bir dehanın ne de toplumun ürünüdür. Sanatçı belli bir ortamda gözlerini açar. Tıpkı bir satranç oyuncusu gibi belli bir durumla karşı karşıyadır. Bu durum ondan bir davranış bekler. Her hamle (atılım), yani oynatılan her taş yeni bir durum yaratır, her yeni durum yeni bir davranışı gerektirir. Sanat tarihçisi, satranç oyun­cusunu izleyene benzer. Sanatçının karşılaştığı durumu ve onun davranışını baştan sona izler. Sanat yapıtını, sanatçının ortamıyla hesaplaşmasına bakarak anlamaya, onunla iletişim kurmaya çalışır.

Liste
Yükleniyor…