Harry Potter konusunda bizi aydınlatmanız çok faydalı. Çünkü kitabın satır aralarında gizlenmiş, yoldan çıkaran mesajlar özellikle çocukları kötü etkiler ve onların henüz gelişmekte olan Hıristiyan inancını yozlaştırır.
- Henüz kategori yok.
-
Aleyna Solaker'den 'Güller ve Günahlar' Rolü ve Kadın …08.11.2025
-
Altınkılıç, Kenan ve Zayn Sofuoğlu ile Sağlıklı Yaşam …08.11.2025
-
Chelsea ve Wolverhampton Karşı Karşıya: Liam Delap ve …08.11.2025
-
Güller ve Günahlar 5. Bölümde Berrak'ın İntihar Girişi…08.11.2025
-
Monaco-Lens Maçı Öncesi Kadrolar Netleşiyor: Pogba Yok…08.11.2025
-
Espanyol, Villarreal'ı Ağırlıyor: Gerard Moreno Dönüş …08.11.2025
-
Chelsea - Wolverhampton Maçı Öncesi Sakatlıklar ve Enz…08.11.2025
-
Le Havre-Nantes Karşılaşması: Erken Gol ve Kaleci Carl…08.11.2025
-
Rhein Derbisi'nde Mönchengladbach, Köln'ü Üç Golle Geç…08.11.2025
-
Dilek Kaya İmamoğlu'ndan Ekrem İmamoğlu Vurgusu ve İBB…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Batı’da, modern çağda artık geleneksel hıristiyanlık inancındaki tanrı’yı kabul eden, kiliselere giden çok az kişi kaldı.
Çocukların Hıristiyanlığın korkunçluğuna tabi olmamaları gerektiği konusunda şimdi ikna oldum. Kendi oğlunu ölüme götüren öyküyü yazabilen bir baba kavramı, çocuklara, güzel ve toplumun takdirini kazanan bir şey olarak sunuluyorsa, ne tür bir insan davranışı o çocuklara kınanması gereken davranış olarak sunulabilir ki?
Kendi oğlunun ölümüne neden olan bir baba kavramı çocuklara güzel ve toplumun hayranlığına layık görülüyorsa, onlara ne tür insan davranışları sunulabilir?
Şimdi çocukların Hıristiyan dininin korkusuzluğuna maruz kalmaması gerektiğine ikna oldum.
Dostoyevski okumak beni Hıristiyanlıkla ilgilendirdi. İncil okudum. İncil'i ben hâlâ çok severim. Ondan sonra da bütün semavi dinlerin birbirinin devamı olduğu kanaatine vardım.
Son on yıllarda ne kadar çok ideolojik akım, doktrin ve moda olan düşünce gördük. Hıristiyanların küçük sandalı bu akımlarla sık sık sarsıldı: Marksizmden, liberalizme, kolektivizmden radikal bireyciliğe, ateizmden bir tür dinsel mistisizme ve kuşkuculuğa kadar. Kilise’ye uygun net bir inanca sahip olmak sık sık köktendincilikle etiketlendi. Ancak tüm bu akımların bir tanesi dönemimize damgasını vuran, onu özetleyebilecek bir tutum olarak ortaya çıktı: Görecelik. Hiçbir şeyi kesin olarak kabul etmeyen, kriter olarak sadece kendi egosunu ve isteklerini kabul eden bir görecelik diktatörlüğü kuruluyor. Oysa bizim başka bir ölçümüz var: Tanrı’nın Oğlu.
Filozof Kant iyi'nin kendi halinde iyi olduğunu yazıyordu. Ben de doğru peşinde koşmanın başlı başına, doğru olduğuna inanıyorum.
Yön arayıcısı değil, Devrimciydi. Devrimci Doğan bir inattır; yolundan hiç dönmedi. Kendi yoluna gölge düşürecek en küçük bir adım atmadı.
Dileyin, size verilecek; arayın, bulacaksınız; kapıyı çalın, size açılacaktır. Çünkü her dileyen alır, arayan bulur, kapı çalana açılır.
Onlar evrim dediler, bu yaptıklarımız devrim dediler... Ah zekâsına kedi işeyesi nefer; her şey kader!
İnanmasan da geçer sayılı zaman, nöbet vaktin dolacak aslan. Sabrın tadı ki acı da olsa tatlıdır ya meyvan.
Zâten inancımız olmasa, vâr olmanın anlamı anlamsızlıktan başka bir anlama gelir miydi?
Ve önce insan olmak gerekir. İnsan olabilmek için önce kul olman gerekir. Kulluk için yürek gerekir. Yürek köpekte de vardır. İbrahim, Âdem, Yunus, Muhammed olman gerekir...
Ramazan bizim kıymetlimizdir, inanan bir insan için Ramazan değerli bir misafirdir. Allah tekrarını nasip etsin.
Ramazan yılda bir geliyor, onu yeterince iyi ağırlamak ve ona değer vermek gerek. Ben kıymetini bilenlerden olma heveslisiyim.
Herkes bir şey aldı götürdü benden
Kimi umutlarımı
Kimi inançlarımı
Kimi en güzel duygularımı
Sen başkalarına benzeme sakın
Hep böyle kal, hep cana yakın
Hep böyle kal, hep böyle kal, Hep bana yakın..
Yaralı bir devi ayaklarının üstüne koyabilmek için kuşak kuşak o devi sırtımızda taşıdık. Yaralarının iyileşeceğine, o devin ayaklarının üstünde duracağına olan inancımı hiç kaybetmedim. Bir gün bu ülke ayaklarının üstünde duracak. O zaman da, masaldaki gibi “sihirli kedinin çizmelerini” giyerek amacına doğru uçarak gidecek.