Hangi ülkede hangi çocuğun kaç lokma ekmek yiyeceğine, servet sahiplerinin bir araya geldikleri kahvaltılarda ve yemeklerde karar verilir.
- Henüz kategori yok.
-
Arnold Schwarzenegger'dan The Running Man Remake'ine T…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Rafa Silva'nın Geleceği Belirsiz: Saha İçi…08.11.2025
-
Cengiz Ünder'den 8 Milyon Liralık Göz Kamaştıran Evlil…08.11.2025
-
Uzun Süreli Melatonin Kullanımının Kalp Sağlığına Olas…08.11.2025
-
Körfez'in Nefes Kesen Derbisi: Al-İttihad ve Al-Ahli K…08.11.2025
-
Yeşil Vatan Seferberliğiyle Geleceğe Nefes: Sinop ve S…08.11.2025
-
Arteta'dan Sunderland Maçı Öncesi Arsenal Değerlendirm…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Yeni Futbol Komitesi Göreve Başladı: Tammy…08.11.2025
-
Bundesliga'da Büyük Çalkantı: Bayern Serisi Bitti, HSV…08.11.2025
-
Juventus-Torino Derbisi: Serie A'da Zirve Mücadelesi v…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Bugün dünyanın her yanında bunalım; eşitsizlikten, adaletsizlikten ve sömürüden üremektedir. Çağdaş insan bu gerçeği bildiği için yeryüzünün bunalımına şaşmaz; tersine bugün dünyada bunalım olmasaydı mutluluğumuz derinleşir; umutsuzluğumuz yoğunlaşırdı. Oysa ilerici insanın umudu gerçekçilikten kaynaklanmakta, savaşımına güç vermekte, mutluluğunun gerekçesini yaratmaktadır.
Yoksulun olmadığı yerde, onları sömüren zengin de yok demektir. Ancak halkın yoksulluğundan doğar zenginlik.
Bazılarının bolluk içinde yüzmesi, başkalarının yoksulluğu üzerinde temellenecektir.
Kapitalistleri seviniz; çünkü sizin kuvvetinizi yiyip yutuyorlar; kapitalistleri seviniz; çünkü dünyanızın bütün hazinelerini boşu boşuna mahvediyorlar; Kapitalisti seviniz; çünkü kapitalistin kilisesi, düşünceleri sizi kara cahilliğin karanlıkları içinde tutmaktadır...!
Kapitalist ülkelerde bolluğun ortasında açlık, varlığın içinde kıtlık, zenginliğin hemen yanında yoksulluk vardır.
Son zamanlarda zaten köylüleri soymanın her türlüsü kanuna uygundu. Eski kanunlar bu işe yetmezse yenileri çıkıyordu.
Dünyada açlık çeken tek bir çocuk bile olduğu müddetçe, her türlü servet çalıntıdır.
Soğuk nefesleri, boğuk baktı gözleri. Neler gördü toyken, aç yattı dünya tokken. Mutluluğu azaldı çokken...
Kafir dine inanmayan değildir. Kafir mülk ve servet sahibi olup, mülk ve serveti ile yoksulları ezenlerdir.
İnsanlık olarak, büyük uğraşlar sonucu ulaşıp “tarihin sonu” ilân ettiğimiz bu derin ahlâksızlık çağında en şahane pozisyon sanırım liberal olmak. Hangi koşullarda, hangi temel dertle ortaya çıktığından bütünüyle soyutlanmış bir liberalizm, global ve demokratik bir dünya tasavvurunun temel taşları olabilecek değerleri mermi haline getiriyor, eşitsizlik ve adaletsizlikleri gidermek için eğri doğru bir şeyler yapmak isteyenlere ateş açıyor. Daha vahimi, kendi de açmıyor. Liberal, “bakın, bunlardan da bir tüfek imal edilebilir” diyerek malzemeyi ve krokileri temin ediyor, eli tetiğe alışık birileri de tüfeği yapıp hedeflere doğrultuyor.
Lüksü dengeleyen keskin bir kaşıtlık olarak sokaklarda açlık, korku ve tehlike kol geziyor.
Asıl açıklanması gereken, neden aç insanın çaldığı ya da sömürülen adamın grev yaptığı değil, neden aç insanların çoğunun çalmadığı ve sömürülenlerin çoğunun greve gitmediğidir.
“Özgürlük” gösterişli bir kelimedir; fakat özgür ticaret adı altında en acımasız savaşlar gerçekleşmiştir. “Özgür iş” adı altında köpek gibi çalışanlar soyulmuştur. “Eleştiri özgürlüğü” terimi de aynı kalıtımsal yanlışlıkla yoğrulmuştur. İleri seviyedeki bilime sahip olduklarına gerçekten inananlar, yeni fikirlerin eskiyle yan yana varlığını sürdürmesi için özgürlük talep etmezlerdi, bunun yerine yenilerin eskilerin yerini almasını talep ederlerdi.
Biz insanüstü ya da sınıf bilinçsiz kavramlardan kaynaklanan tüm ahlaki ilkeleri reddetmekteyiz. Biz bunların toprak sahipleri ve kapitalistlerin yararı adına işçilerin ve köylülerin kandırılması, aldatılması ve akıllarının bulandırılması olduğunu söylüyoruz. Ahlaki ilkelerimizin tamamen proletaryanın sınıf mücadelesi çıkarlarıyla ilişkili olduğunu söylüyoruz. Ahlaki ilkelerimizin kaynağı proletaryanın sınıf mücadelesi gerçekleri ve ihtiyaçlarıdır.