Her insan hayatı boyunca yorgunluk, gürültü, endişe yüzünden sinir bozukluklarına uğruyor. Modern sağlık, ömrü bir hayli uzatmışsa da hastalıkları yok etmekten uzaktır. Sadece onların mahiyetlerini değiştiriyor.

İşin aslına bakarsan büyür dert, kafana çok da takarsan çekilmez olduğunda hayat, gözlerin arar çekilir bir iki insan.

Bir şeye çok dikkat kesilip biraz korku veya stres duyduğumda kafamda hemen müzik çalmaya başlar. Sanki beni rahatlatacakmış gibi...

Halk için beyin çok seçkin olması lazımdır. Beyin gönlü, dili ve tabiatı düzgün olmazsa, saadet memlekette dolaşamaz, kaçar. Avam tabiatının beye yakın olması uygun düşmez; bu tabiat yaklaşırsa, bey itibarını derhal kaybeder.

Bey her türlü fazileti tam olarak elde etmeli; uygunsuz ve olmayacak işlerden uzak durmalıdır. Seçkin bir bey olabilmek için fazilete kıymet verilmelidir.

Strese karşı en büyük silahımız bir düşünceyi bırakıp bir diğerini tercih edebilme yetimizdir.

Strese karşı en büyük silahımız, düşüncelerimizi seçebilmemizdir.

Biz vücudumuzun tüm zaaflarına teslim olmak yerine,onlara hükmeden seçkin kişiler olmalıyız.

İnsanlar yoksul çünkü kendi kendilerini soyuyorlar. Söz konusu olan modern yaşamı kavramanın güçlüğü değil, ama kendi kişiliklerinden bir takım öğeler çalıyorlar.

Depresyonumla iyi arkadaş oldum, ah, çok moralim bozuktu ya da hayat korkunç.

En acil ihtiyacımız, 80 milyon psikolog ve bütün vatandaşlara sabah akşam Xanax. Herkes sakinleşmeli.

Yük aldığında değil, insan yük alma ihtimali bulunduğunda bunaltı çeker.

İnsan olarak sürünenlerin hay huy içinde erken ölmesinin nedeni, sürüngenlerin koşarken nefes alamamasına benzer bir durumdur!

Bunalma, uykuda bozulma, karında yağlanma ve beyinde tıkanma... Bunlar beraber gider.

Aklın üstüne yük gelirse beden düşünmeye başlar.

Beden, güvenilmez bir arkadaştır. Ona hakkı olduğu kadarını verin; fazlasını değil. Acı ve zevk geçicidir; bütün karşıtlıklara sükûnetle katlanın ve aynı zamanda da kendinizi, onların gücünün ötesine taşmayı deneyin. Hayal gücü, hastalığa olduğu kadar şifaya da açılan bir kapıdır. Hasta olduğunuzda bile, hastalığın gerçekliğine inanmayın; istenmeyen bir ziyaretçi, sonunda kaçacaktır!

Doğaya gelince fark ettiğim en önemli şey, doğada yaşayan insanın yüzüne baktığımda da bunu anlayabiliyorum: Biz bir şehirde yaşarken o kadar çok stres faktörü var ki onlar bizim hayatımızın kalitesini düşürüyor. Farkında olmadan en küçük şeyleri en büyük problemmiş gibi görüyoruz.

İnsanlarla kurulan neredeyse bütün bağlar bir kirlenme, bir pislenmedir. Ait olmadığımız acınası yaratıklarla dolu bir dünyaya indik. Daha iyi olan az sayıda insana saygı duymalı ve değer vermeliyiz; gerisine talimat vermek için dünyaya geldik, onlarla arkadaş olmak için değil.

Kalıcı sağlığı korumak için zihin durumu dikkate alınmalıdır.

Gülemeseydik hepimiz delirirdik.