Gökte ve yeryüzünde bütün yetki bana verildi. Bu nedenle gidin, bütün ulusları öğrencilerim olarak yetiştirin; onları Baba, Oğul ve Kutsal Ruh’un adıyla vaftiz edin; size buyurduğum her şeye uymayı onlara öğretin. İşte ben, dünyanın sonuna dek her an sizinle birlikteyim.
- Henüz kategori yok.
-
Lando Norris Sao Paulo Sprint'i Domine Etti, Piastri'n…08.11.2025
-
West Ham United, Burnley Karşısında Kritik Maça Çıkıyo…08.11.2025
-
Türk Telekom - Karşıyaka Maçı Öncesi: Yükselişteki Baş…08.11.2025
-
Bundesliga: Union Berlin, Zirvedeki Bayern Münih'in Ye…08.11.2025
-
Amedspor Taraftarından Hatayspor'a Sıcak Karşılama, Gö…08.11.2025
-
LaLiga'da Kritik Randevu: Sevilla ve Osasuna Düşüşü Du…08.11.2025
-
Hull City Zirve Takibinde: Art arda Gelen Galibiyetler…08.11.2025
-
Rochester Adams, Stoney Creek'i Yenerek Bölge Şampiyon…08.11.2025
-
Kompany'nin Rekor Peşindeki Bayern Münih'i Union Berli…08.11.2025
-
Ankara'da Elektrik Kesintileri: Başkent EDAŞ'tan Şebek…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Ben Babam’dan nasıl yetki aldımsa, galip gelene, yaptığım işleri sonuna dek sürdürene ulusların üzerinde yetki vereceğim. Demir çomakla güdecek onları, Çömlek gibi kırıp parçalayacaktır. Galip gelene sabah yıldızını da vereceğim.
İşte, size Sevindirici Haber’imi verdim ve size vermiş olduğum Sevindirici Haber şudur—Ben dünyaya Babamın isteğini yapmak için geldim; çünkü beni Babam gönderdi. Ve Babam beni çarmıha gerilmek için gönderdi ve çarmıha gerildikten sonra da bütün insanları kendime çekebileyim diye; böylece Ben nasıl insanlar tarafından kaldırıldıysam, Baba da aynı şekilde insanları kaldıracak ve onlar benim önümde durarak iyi ya da kötü olan işlerine göre yargılanacaklardır—Ve Ben bu amaçla yukarı kaldırıldım; bu yüzden, Baba’nın gücüne göre bütün insanları kendime çekeceğim ki onlar işlerine göre yargılanabilsinler. Ve öyle olacak ki tövbe edip benim adımla vaftiz olan kimse dolu olacaktır; ve eğer sonuna kadar dayanırsa, işte, dünyayı yargılamak için duracağım günde, Babamın önünde o kimseyi suçsuz sayacağım. Ve sonuna kadar dayanmayan kimse, aynı zamanda kesilip ateşe atılacak olandır; Baba’nın adaletinden dolayı oradan artık geriye dönmeleri mümkün değildir. Ve O’nun insan çocuklarına verdiği söz budur. Ve bu yüzden vermiş olduğu sözü yerine getirir ve O yalan söylemez; her sözünü yerine getirir. Ve temiz olmayan hiçbir şey O’nun Krallığı’na giremez; bu yüzden inandıkları ve bütün günahlarından tövbe ettikleri ve sonuna kadar sadık kaldıkları için giysilerini benim kanımla yıkamış olanlardan başka hiç kimse O’nun rahatına kavuşamaz.
Göklerin Egemenliği’nin anahtarlarını sana vereceğim. Yeryüzünde bağlayacağın her şey göklerde de bağlanmış olacak; yeryüzünde çözeceğin her şey göklerde de çözülmüş olacak.”
Yeruşalim’den ayrılmayın, Baba’nın verdiği ve benden duyduğunuz sözün gerçekleşmesini bekleyin. Şöyle ki, Yahya suyla vaftiz etti, ama sizler birkaç güne kadar Kutsal Ruh’la vaftiz edileceksiniz.
Biri bana gelip de babasını, annesini, karısını, çocuklarını, kardeşlerini, hatta kendi canını bile gözden çıkarmazsa, öğrencim olamaz. Çarmıhını yüklenip ardımdan gelmeyen, öğrencim olamaz. Aranızdan biri bir kule yapmak isterse, bunu tamamlayacak kadar parası var mı yok mu diye önce oturup yapacağı masrafı hesap etmez mi? Çünkü temel atıp da işi bitiremezse, durumu gören herkes, ‘Bu adam inşaata başladı, ama bitiremedi’ diyerek onunla eğlenmeye başlar. Ya da hangi kral başka bir kralla savaşa gittiğinde, üzerine yirmi bin askerle yürüyen düşmana on bin askerle karşı koyabilir miyim diye önce oturup bir değerlendirme yapmaz? Eğer karşı koyamayacaksa, öbürü henüz uzaktayken elçiler gönderip barış koşullarını ister. Aynı şekilde sizden kim varını yoğunu gözden çıkarmazsa, öğrencim olamaz.
Babam her şeyi bana teslim etti. Oğul’u, Baba’dan başka kimse tanımaz. Baba’yı da Oğul’dan ve Oğul’un O’nu tanıtmak istediği kişilerden başkası tanımaz.
24 Haziran’dan itibaren Türkiye’nin siyasi tarihinde yepyeni bir sayfa açıldı. Bundan sonra vesayet ve vekâlet kalkıyor. Milletin kendisine verdiği yetki dışında hiç kimse oturduğu yerden millet adına ahkâm kesmek yetkisine sahip değildir. Daha önce siyaset yapması gerekenlerin ağzına fermuar çekip ellerine kelepçe vuruluyordu. Siyaset yapmaması gereken, hatta anayasanın yasak koyduğu mevki, makamlar siyasetin göbeğinde at oynatıyordu. Mesela Gen. Kur. Başkanı, Anayasa Mahkemesi Başkanı, Danıştay, Sayıştay başkanları…
Sevgili, seninle ben pergel gibiyiz: İki başımız var, bir tek bedenimiz. Ne kadar dönersem döneyim çevrende: Er geç baş başa verecek değil miyiz?
Ya sırtımıza alıp taşıyoruz, ya ayağımızın altına alıp çiğniyoruz; Öğrenemedik bir türlü yan yana yürümeyi...
Bir hayal, tek başına kurulduğu vakit sadece bir hayaldir. Birlikte kurulduğu vakit bir gerçekliktir.
Özgürlük tarihi devletin gücünü artırmanın değil, aksine devletin güç ve yetkilerini sınırlamanın tarihidir.
Marks, sosyalizmin uluslar arasında savaşa bir son vereceğine inanmıştı; adına ve mirasına el koyanlarsa, savaşı ulusların değişmez koşulu hâline getirdiler.
Yoldaş, veriyorum elimi sana! Çıkacak mısın benimle yola? Nefes verdikçe hiç ayrılmasak mı yoksa?
İçine ortaklık koymadığınız bir eylem insan için doyurucu değildir, zemininde ortaklık düşüncesi olmayan bir fikir kapsayıcı ve her adımda tamamlanarak doğrulanıcı biçimde açıklayıcı değildir, içine ortaklık güdüsü koymadığınız bir canlı yaşayabilir değildir ve ortak yapısı olmayan madde varolabilir değildir.