- Henüz kategori yok.
-
Güller ve Günahlar 5. Bölümde Berrak'ın İntihar Girişi…08.11.2025
-
Monaco-Lens Maçı Öncesi Kadrolar Netleşiyor: Pogba Yok…08.11.2025
-
Espanyol, Villarreal'ı Ağırlıyor: Gerard Moreno Dönüş …08.11.2025
-
Chelsea - Wolverhampton Maçı Öncesi Sakatlıklar ve Enz…08.11.2025
-
Le Havre-Nantes Karşılaşması: Erken Gol ve Kaleci Carl…08.11.2025
-
Rhein Derbisi'nde Mönchengladbach, Köln'ü Üç Golle Geç…08.11.2025
-
Dilek Kaya İmamoğlu'ndan Ekrem İmamoğlu Vurgusu ve İBB…08.11.2025
-
Rhein Derbisi: Mönchengladbach - Köln Maçında Goller v…08.11.2025
-
Uluslararası İş Birliğiyle Portekiz, Dev Uyuşturucu Se…08.11.2025
-
Vince Gilligan'ın Pluribus Dizisi Apple TV+'ta Başladı…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Vakit varken tomurcukları topla. Zaman hala uçup gidiyor ve bugün gülümseyen bu çiçek yarın ölüyor olabilir.
Her vakti biten şahıs, muhlet talep ederken fırsatı olan kişi, (bunun değerini bilmeyerek) işlerini sonraya ertelemekle kendini oyalar.
Gençlik zemânının kıymetini biliniz! Bunu, oyun ile, fâidesiz şeylerle geçirmeyiniz! Ceviz ve kozalak gibi fâidesiz şeyler arkasında gençliğini tüketenler, sonunda pişmân olurlar, âh ederler.
Sahte tüfeği kafama dayamış, korkmamı bekliyorsun... Düşüncemin geldiği yere git; kendine yer kap!... Burası benim ilim yerim, kendimle ilgili sorunum varsa, bırak doktorum olan ben uğraşayım. Şeytan yoluna girişleri annem keserdi, giremezdim. Babam için cennet gerekli, ben hep bunu bildim. İçimdeki ateşle oynamaktan yanıyor içim ve bir gün memleketten 750 km ileri gittim. Yarın için bir defans taktiği bulmalıyım. Çok kişiyi öldürdüm, cesetlerinde parmak izim yoktu. Soğukluk içimi ürpertti, damar kanım dondu. Bu yeniden başlamasından korktuğum kaçıncı sondu? Canım yandığında birkaç hafta bağırdım... Fırçayı elime aldığımda, ilkin anılarımı boyarım. Gelecek adına hiçbir hayâli resme dökemez parmaklarım. İçimde iyiliklerimin dedikodusunu yapan şeytanlarım... Zaman akıp gittikçe, gözlerim daha çok doluyor. Vakit gider, gelmez; işte bu canımı çok sıkıyor. Hata ve yanlışlarım çırılçıplak, o kadar utanç verici ki!.. Benim böyle olmamam gerekirdi.
Aslında ilk çağdan çok, blu çağı beni ilgilendirendi. Lisede rehine dönemi geçirdim. İlk sigarayla merhabalaşmamda kendimi kabile reisi sanmıştım. Arkadaşım bir canavarmış, maalesef çok geç anladım. Çakmak onun ellerindeydi.
10'lu yaşlar; kısa şort, beyaz Converse, kafada bandana, Michael Jackson idolüm ve sürekli dans ediyorum. 20'li yaşlarda gelecek kaygısı taşıyan dertli bir Tolga. 30'lu yaşlarsa hayatımın çok güzel bir dönemi. Şimdi hayatımın nereye gittiğini tahmin edebilir durumdayım.
Yıllar birer birer eskiyerek değiştiler. Oysa bir zamanlar çocuk gibi mahsun ve gençtiler.
Geçmişi unutan, şimdiyi ihmal eden, gelecekten korkan insanların ömrü çok daha kısa, çok daha karışıktır. Son anlarını yaşarken zavallılar çok geç farkına varırlar ki zamanı bir hiç uğruna didinip geçirmişlerdir.
Nasıl gemide giderken ilerlememiz kıyıdaki nesnelerin geri çekilmesiyle, dolayısıyla da küçülmesiyle kendini belli ediyorsa, ihtiyarlamamız da büyük yaşlardaki insanların bize genç görünmeleriyle kendini belli eder.
İnsan, gününü ve yaşını yaşamanın zevkini duymalıdır. Çok kimsenin değişik özlemleri vardır: “On yaş genç olsaydım“ derler, “şimdi delikanlı olsaydım“ derler veya tam tersi “tekaüt (emekli) olsam da evde otursam“ derler. Ben böyle düşünmem. Ben her günümün iyi geçmesine, en iyi şekilde değerlendirilmesine çalışırım.