Gazeteciliğe intisabım babamın muhitinde bana arız olan yazı yazmak hevesi ile başlamıştır.
- Henüz kategori yok.
-
Arnold Schwarzenegger'dan The Running Man Remake'ine T…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Rafa Silva'nın Geleceği Belirsiz: Saha İçi…08.11.2025
-
Cengiz Ünder'den 8 Milyon Liralık Göz Kamaştıran Evlil…08.11.2025
-
Uzun Süreli Melatonin Kullanımının Kalp Sağlığına Olas…08.11.2025
-
Körfez'in Nefes Kesen Derbisi: Al-İttihad ve Al-Ahli K…08.11.2025
-
Yeşil Vatan Seferberliğiyle Geleceğe Nefes: Sinop ve S…08.11.2025
-
Arteta'dan Sunderland Maçı Öncesi Arsenal Değerlendirm…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Yeni Futbol Komitesi Göreve Başladı: Tammy…08.11.2025
-
Bundesliga'da Büyük Çalkantı: Bayern Serisi Bitti, HSV…08.11.2025
-
Juventus-Torino Derbisi: Serie A'da Zirve Mücadelesi v…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Bir hikaye düşünüyorsanız, o hikayeyle ilgili ipuçları başka filmlerin, romanların içinde gizlidir. Sizin onu yakalamanızı bekliyor. Onun için yazar arkadaşlara önerim bir dizi, film izlerken yanınızda not defteri bulundurun. Hiç umulmadık, çağrışımlarla dolu olabilir filmler, kitaplar ve sanat eserleri. Bu bir resim olabilir, bir filmde bir adamın veya bir kadının köpeğiyle yürümesi olabilir. Bir iş üzerine çalışıyorsanız, gördüğünüz her şeye 'Burada benim hikayeme yarar ne var?' diye bakın. Kendimden örnek vereyim 'Av Mevsimi' filmi, ressam Yavuz Tanyeli'nin bir deseni üzerinden çıktı. Yani 'Ben sanat filmi yapacağım, bana hırka bulun' diye film olmaz.
Zarar yok, hayal kırıklığı en dizginleyici tedavi benim için. Soğuk duş da alınmalı (genellikle de alınır) bir kitaba başlamadan önce. İnsanı canlandırır, insana "canım kendi zevkim için yazıyorum" dedirtir.
Hayatınızın kalan kısmını şekerli su satarak mı yoksa dünyayı değiştirme fırsatını kullanarak mı harcamak istiyorsunuz?
Şimdi barış sürecinde hızlı adımların atılması gerekiyorsa, hızlı kararlar lazımsa, Hasan Cemal'in orada olması, bu ihtimalin tamamen ortadan kalkması anlamına geliyor. Hasan bir yazı yazmaya sabaha karşı 5'te otursa, o yazı minimum sabaha karşı 4'te biter. Burada sadece 23 saatten bahsetmiyorum, 2014 yılının sabaha karşı 4'ü söz konusu. Hasan bir yazının girişini tamamlayıncaya kadar ben en azından iki yazıyı bitiririm ve bunların basıldığı gazeteyi de baştan aşağıya okumuş olurum. Anlayacağınız, Hasan Cemal biraz yavaştır. Adam hayatında sadece bir dönem normal hıza kavuştu, o da Cumhuriyet Gazetesi'ne yayın yönetmeni olduğu yıllardaydı. Ne yapalım yani, durum böyle diye barış sürecinin zamanında bitirilmesi için Hasan'ın bir yerlerde yayın yönetmeni olmasını bekleyecek halimiz de yok tabii ki. Bu hız meselesi dışında bir başka sorun daha var. Eğer barış sürecinde görevlendirilecek akil adamların bir tıkanma durumunda orijinal fikirler üretmeleri istenirse, bu durumda Hasan Cemal'in varlığı bir handikap oluşturacaktır.
Gözüm ağladıkça gamzelerim gülmemekte. Ruhum yıpranmadıkça kalemim hareket etmemekte. Nefesle inşa ettiğim sözüm kulaklarına borçtur; şeytan güvendiklerimi gömdü, lan ne iştir?
Benim için yazarlığın sırrı, nereden geleceği hiç belli olmayan ilhamda değil, inat ve sabırdadır.
Çocuklar şunu anlamanızı istiyorum. O liderler benimle Mehmet Ali Birand olduğum, kara kaşım kara gözüm için konuşmadılar. Şunu sakın aklınızdan çıkarmayın; gazetecilik şartları kendi lehinize çevirme ve değerlendirme sanatıdır. Geleceğin gazetecileri olarak siz de pekala bunu yapabilirsiniz. Kendinizi sakın ola ezik görmeyin, ben dahil kimseyi de kafanızda çok fazla yüceltmeyin.
Günlük gazete yazısı hazırlayan biri olarak her zaman anlaşılır olmaya çalışıyorum. (...) Yalın, ekonomik bir dil kullanmaya çalışıyorum ancak bazı şeyler olduğundan daha basit hale getirilmemeli.
İsterdim. Denerdim daha doğrusu ama gazeteler benim yazdığım yazıları yayınlayamaz. Güçleri yetmez. Gazeteciler şu an özgür değil.
Herhangi bir kişiye herhangi bir şey öğretmek için bir şey oluşturmadım. Eserlerimde "Günün mesajı ne olacak?" yerine daha çok bakışlarım ve duygularım bulunmaktadır.
Gırgır Dergisi ve Oğuz Aral bana göre benim kırılma noktamdır. Ben bir kenar mahalle varoş lümpeniyken o beni buldu; mizahçı yaptı. Elbette çok kabaca aktardım ama O beni bir yola yönlendirdi. Beni entelektüel olma çabasına soktu. Aslında bir kenar mahalle umutsuzundan bir mizah yazarı yarattı.
“ ...Ben günlük tutmam ama not tutarım. Bir sürü gereci, ayrıntıyı: çağrışım, gözlem, dinleme, duyma yoluyla ufak ufak kâğıtlara yazar biriktiririm. Biçim ararım...”
“Hareket noktam çoğunlukla ‘yaşam’dır. Yaşam’dan aldığım ‘deney’ ve etkilenimleri, düşüncelerim ve inançlarımla emiştirerek yazmaya yönelirim.”