Fotoğraf sanatı bizim için bir 'cin kovma'dır. İlkel toplumun maskları vardı, burjuva toplumunun aynaları, bizim ise görüntülerimiz var. Fotoğrafı çekilen nesne geri kalan her şeyin yok olmasının izidir sadece. Neredeyse kusursuz bir cinayet. Fotoğraftır bizi görüntüsüz bir evrene, yani salt görünüşe, en çok yaklaştıran. Çünkü nesnedir bizi gören, nesnedir bizi düşleyen.

Benzer Sözler

Sanatını icra eden her sanatçının belli miktarda cazibesi, albenisi vardır. İnsanlar sanatçıları kafalarında kurarlar, onları belli kalıplara sokarlar ister istemez. O sanatçıya ulaştıklarında belki akıllarındaki kişi yok oluverir ve o kişi yepyeni bir kişi olarak doğuverir.

Bir zamanlar sanatın, edebiyatın ve felsefenin amacı varlıkların ve hayatın anlamını açıklamak, dilsiz olan her şeyin sesi olmak, doğaya acılarını anlatması için bir dil vermekti; başka bir deyişle, gerçekliği asıl adıyla çağırmaktı. Bugün doğanın dili koparılmıştır. Bir zamanlar, her sözün, çığlığın ya da jestin içsel bir anlamı olduğuna inanılırdı; bugünse hepsi sıradan bir olay, bir rastlantı olarak görülmektedir.

...Benim de edebiyatımda savrulma, dağılma, peyzaj hikâyeleri kaçtığım şeyler. İnsanı yakalamak, insanın içindeki o ne olduğu belirsiz özü bulmak üzerine yazıyorum. Daha nötr kalıyorsun. Geçmişe ve birikimlerine bakıyorsun. Ne görüyorsan onu yazıyorsun.

Dünya o kadar büyük ve zengin ki, yaşam da öylesine çeşitli ki insan her zaman bunlardan şiir çıkarma fırsatını bulabilir. Ama her şiirin bir durumdan doğması gerekir, yani şiirin maddesi gerçek olmalıdır. Hiçbir şey üzerine dayanmayan bir şiirin iyi olacağını sanmıyorum.

Dünyayla birlikte hepimiz canlı canlı lânetlenmiş bir simülasyon hattâ lânetlenmişten bile beter bir duyarsız caydırma evreni içine düştük. Nihilizm ise yıkım yerine açıklaması kolay olmayan bir simülasyon ve caydırma yöntemiyle bir gerçekliğe kavuşmuştur. Tarihsel açıdan bakıldığında aktif, şiddet yüklü bir hayal olan nihilizm, bir mit ve bir oyun sahnesi olma aşamasından bir saydamlık daha doğrusu yalancı bir saydamlık aşamasına geçmiştir. Öyleyse kuramsal açıdan, nihilizmden geriye kalmış bir şeyler var mıdır? Bundan böyle hiçlikle ölümün bir meydan okuma, bir amaç olarak sunulabileceği yeni bir oyun sahnesinden söz edilebilir mi?

İnsanlar filmlerimdeki amaçlarımın neler olduğunu sorar. Bu zor ve tehlikeli bir sorudur ve ben genellikle kaçamak yanıtlar veririm: İnsanın içinde bulunduğu durumlarla ilgili gerçekleri, gördüğüm gibi söylemeye çalışıyorum.

Liste
Yükleniyor…