Filistin'i mi yoksa Arjantin'i seçmeliyiz? Biz, bize verileni ve Yahudi halkının seçtiğini seçmeliyiz. (...) Arjantin geniş arazileri olan seyrek bir nüfusun yaşadığı ılıman iklime sahip, yaşamak için en elverişli ülke. Arjantin, arazisinin bir kısmını bize bırakırsa saygın bir kazanç elde eder. Ancak kesinlikle Yahudilerin bu bölgeye gitmesi bazı hoşnutsuzluklar doğurur ve bizim yeni hareketimizin farklı özü hakkında Arjantin'in bilgilendirilmesi gerekebilir. Filistin bizim tarihi evimiz.
- Henüz kategori yok.
-
Girona Küme Düşme Hattından Çıkış Arayışında: Alavés M…08.11.2025
-
Adanalı Genç İş İnsanı Mehmet Hanifi Kalo Hayatını Kay…08.11.2025
-
Irmak Ünal'dan Kanserle Mücadele Sürecine Dair Samimi …08.11.2025
-
Schalke ve Elversberg Zirve Yarışında: Gençler Sahne A…08.11.2025
-
Premier Lig'de Büyük Heyecan: Tottenham - Manchester U…08.11.2025
-
Şanlıurfaspor'dan PFDK Kararına Sert Tepki: İtiraz Red…08.11.2025
-
Gaziantep'te Umre Yolcusunu Karşılamaya Giden Aile Tra…08.11.2025
-
Premier Lig'in Zirve Yarışında Tottenham-Manchester Un…08.11.2025
-
Hull City, Portsmouth Karşısında Evinde Galibiyet Arıy…08.11.2025
-
Sakaryaspor - Serikspor Karşılaşması Öncesi Son Durum …08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Hatırlayın! Beyrut'tan ayrılırken bana sormuşlardı. Nereye gideceksiniz diye... Ana vatanıma, Filistin'e gideceğim demiştim; işte geldim.
Hititler, Frigyalılar, Yunanlar, Farslar, Romalılar, Bizanslılar, Moğollar da fethetmişler Anadolu’yu. Ne olmuş sonunda? Anadolu onların değil, onlar Anadolu’nun malı olmuş. Bu memleket bizim olduğu için bizim, fethettiğimiz için değil… Fetheden de biziz artık fethedilen de. Eriten de biziz, eriyen de… Biz bu toprakları yoğurmuşuz, bu topraklar da bizi. Onun için en eskiden en yeniye ne varsa yurdumuzda öz malımızdır bizim.
Bugün, Filistin terörizmine karşı çıkan İsrail, kendi devletinin kurulmasını da bombalar ve suikastler yoluyla uyguladıkları terör eylemlerine borçlu olduğunu unutmuşa benziyor.
Sürgün yazarıyım. Dünyaya ait olmak istiyorum. Kürtlerin sesine yer açmak istiyorum. Bazıları göç ettiğimi söylüyor, yazıyor. Göç etmek başka bir şey, sürgün başka bir şey. Babam kansere yakalandığında bir hafta, bir gün, bir saat hiç fark etmezdi. Ona sadece 'elveda' demek için, bir saatliğine geri dönüş için başvuru yaptım. Ricada bulundum. İzin vermediler. Ankara'daki bürokrasi 'Hayır' dedi. Sürgün budur.
Savaştan kaçmış bir millete, tarihini savaşarak kanıyla yazmış bir milletin vatandaşlığı verilemez! Türkler vergi ödesin, Türkler yokluk çeksin, Türkler askere gitsin. Türkler şehit olsun.. Ama Suriyeliler, hiçbir bedel ödemeden vatandaş olsun. Öyle bir dünya yok arkadaş!
Bir evimiz bile yok, sürgünüz sadece, Bizi kabul eden bir ülke çıksın diye Bekliyoruz içimizde bir huzursuzluk, Sınıra en yakın yerde
Yüzyılın ilk yarısında bir Yahudi devleti olsaydı Holokost olmazdı. Ve eğer Holokost'tan sonra bir Yahudi devleti kurulmasaydı, Yahudilerin geleceği de olmayacaktı. İsrail Devleti yalnızca bin yıllık Yahudilerin kurtuluş umutları değildir; aynı zamanda Yahudilerin hayatta kalmasını sağlayacak tek araçtır.
Medeniyet şimdiye kadar göç ve fetihlere eşlik etmiştir - fikir, din veya ırk çatışması.
Mademki Sakız düşman elindedir, bütün Ungurus (Macaristan) memleketini fethetsen makbulüm değildir
Ocak 1993, Uğur Mumcu öldürüldü. Şubat 1993, Jamdarma Umum Komutanı Orgeneral Eşref Bitlis, düştü. Nisan 1993, Cumhurbaşkanı Özal ansızın, mossad'ı çağrıştıran bir sürpriz ile ölüverdi. Anap'ın fiili sonudur. Temmuz 1993, Sivas'ta 38 Türk aydını yakıldılar.
Selanik'in, Türkiye Solu ve Aydın Hareketi üzerindeki rolü yeterli ölçüde incelenmiştir, fazla da bulabiliriz. Fakat, Selanik'in, islamist hareket ve özellikle tarikatler içindeki rolü hep ihmal edilmiştir, şimdi buradayız.
Sovyetler Birliği'nin, İkinci Dünya Savaşı sonunda ülkemizden toprak ve üs istediği, Amerikan arşivlerini kullanarak kanıtladığım ve başında ve işine gelinceye kadar Washington'un bile kabul etmekte güçlük çektiği bir yalandır.