Felakete sürüklenirken el el üstünde bekleyecek miyiz? Devletlerin değişmesini beklemek yerine biz neden değişmiyoruz?
- Henüz kategori yok.
-
LaLiga'da Kritik Randevu: Sevilla ve Osasuna Düşüşü Du…08.11.2025
-
Hull City Zirve Takibinde: Art arda Gelen Galibiyetler…08.11.2025
-
Rochester Adams, Stoney Creek'i Yenerek Bölge Şampiyon…08.11.2025
-
Kompany'nin Rekor Peşindeki Bayern Münih'i Union Berli…08.11.2025
-
Ankara'da Elektrik Kesintileri: Başkent EDAŞ'tan Şebek…08.11.2025
-
Hoffenheim-RB Leipzig Karşılaşması: 'Unbeliebtico' İdd…08.11.2025
-
Yorgun Borussia Dortmund'a Karşı HSV: Fikstür Avantajı…08.11.2025
-
Kastamonu'da Kayıp Anne ve Oğul İçin Kapsamlı Arama: A…08.11.2025
-
Kocaelispor - Galatasaray Rekabetinde Sarı-Kırmızılıla…08.11.2025
-
Kompany Liderliğindeki Bayern, Union Berlin Deplasmanı…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Devlet sosyal bir ilişkidir; birbirleriyle ilişki kurmanın belirli bir yolu. Yeni sosyal ilişkiler yaratarak yok edilebilir; yani, birbirleriyle farklı şekilde ilişki kuran insanlar tarafından.
Şu andaki durumuyla dünyamız, biz insanların yarattığı bir dünyadır. Başka türlü de olabilir.
Değişiklik yapmamız lazım, biz insanlar olarak değişiklik yapmayı düşünme zamanımız geldi. Hadi yemek yiyişimizi değiştirelim, yaşayış şeklimizi değiştirelim ve birbirimize davranış şeklimizi değiştirelim, eski yolun işe yaramadığını göreceksiniz. Hayatta kalmak için yapmamız gerekeni yapmak bize bağlı.
Dua birey için mükemmel bir teselli olabilir, ancak dünyayı değiştirmek için elinizi taşın altına sokmalısınız.
Dünyadaki herkes -hiç şüphe etmeden- yaşamlarında yaptıklarının sonuçlarıyla karşılaşacaklarını anlasaydı. İnan bana, dünya bir gecede değişirdi.
Eğer hepimiz üzerimize düşeni yaparsak, kısa bir süre sonra çok daha güzel bir Dünya'da yaşamaya başlarız.
Kişisel sorumluluğa dayalı gerçekten özgür bir toplumun, kurulmasına kefil olmalıdır. Devlet hakkındaki beyanı tam bir yıkım olmalıdır.
Madem şimdiki düzende yaşanmaz diye söylüyorlar, neden kendileri yeni, yaşanası bir düzen kurmuyorlar peki?
Yaptığınız şeyi değiştirin; dünyanı değiştir. Yeterince insan bunu yaparsa, dünyayı değiştirebiliriz.
Eğer hayatını berbat ettiysen; değiştir onu... Bugün değiştir, yarın değil. Eğer kararsızsan; neden kararsız olduğunu bul ve kararlı ol. Eğer düşünüşün doğru değilse; dosdoğru düşün, tutarlı bir şekilde...
Herhangi bir kişi devlet işleriyle ilgili olarak "Bunun ne önemi var benim için?" dediğinde devlet bir kayıp için vaz geçilmiş olabilecektir.
Bizim değişmemizle bir şeylerin daha iyiye gidip gitmeyeceğini söyleyemem, fakat bir şeyler daha iyi olacaksa onların değişmesi gerektiğini söyleyebilirim.
Ben tek başıma zaten neyi değiştirebilirim ki, diyerek hiçbir şey yapmamak kadar büyük bir yanlış yoktur.
Dünyayı söylediklerimizle değil, yaptığımız şeyin bir sonucu olarak değiştiriyoruz.
Kral Abdulaziz döneminden günümüze kadar Suudi Arabistan, devletin ilerlemek için adım atmaya çalıştığı fakat çoğunluğun reddiyesiyle karşılaştığı tek ülkedir. Örneğin, Suudi Arabistan'da yasaklanan ‘kızların eğitimi’ meselesi. Devlet, kızların eğitimi için okullar açmak istedi, fakat bu adım, vatandaşlar tarafından pek coşkuyla karşılanmadı. Aynı şekilde televizyon meselesi ve televizyon yayınlarının başlatılması ülkede büyük bir tepki ile karşılandı. Seçenekler açıktı. Ya kademeli ve yavaş bir şekilde ilerlemeye kaydedilecekti ya da devrim yapılacaktı. Her birinin kendine özgü avantaj ve dezavantajları bulunuyordu. Suudi Arabistan bundan dolayı devrimden ziyade kademeli bir modernizasyonu tercih etti. Makineyi daima yenileyebilirsiniz ancak insanları yenileyemezsiniz.