Evvela özür dilerim. Ben 78 yaşında bir insanım. 20,5 ay cezaevinde hapis yattım. FETÖ'nün tehdit olduğunu ilk kez Genelkurmay tespit etmişti. Gülen örgütünün kaynaklarının 5 milyar lira olduğunu tespit ettik. Gülen Amerika'dan bana mektup yazdı. 'Burada biz yapmış olduğumuz görev nedeniyle okulları siz alın, biz masumuz' demeye çalıştı. Biz yalnız bırakıldık. Genelkurmay Başkanımız bizi yalnız bıraktı. İsmail Hakkı Karadayı Paşa cezaevine gelirse, 'Biz hizmet edelim, tabakları biz yıkayalım' diyen arkadaşlarımız vardı. Meclis Soruşturma Komisyonu'nda ifade verdikten sonra biz yalnız bırakıldığımızı anladık.

Benzer Sözler

Değerli milletvekilleri, Genelkurmay ciddî bir kurumdur. Genelkurmay, kendisini ilgilendiren hiçbir asılsız haberi tekzipsiz bırakmaz; cevapsız bırakmaz. Örnek mi istiyorsunuz; 28 Şubat 1997'de yapılan Millî Güvenlik Kurulu toplantısından sonra, Sayın Başbakan, Millî Güvenlik Kurulunda komutanlarla uyum içerisinde olduğunu 60 milyon insana açıklamıştır; ama, aradan yarım saat geçmeden, aynı Genelkurmay "biz, Atatürk düşmanlarıyla uyum halinde olamayız" diye açıklama yapmıştır... Ben yapmadım, Genelkurmay yaptı...

Kemal Paşa zamanında birtakım pratikler vardı, Kemalizm’in adı yoktu. 1950’li yılların ortasında, çok büyük vaatlerle gelen Menderes ciddi bir aydın muhalefetiyle karşılaştı. Buna çare olarak Said-i Nursî’yi çıkarttı, bir de Kürtler’e göz kırpmak için Şeyh Sait’in torununu milletvekili yaptı. Aydın muhalefeti, öğrenci muhalefeti de bir kenarda olan İsmet Paşa’yı öne çıkarttı. Paşa o zamana kadar Kemalist değildi, zaten kimse Kemalist değildi. Kemalizm olsa, Atatürk’ün yasası çıkartılmazdı. Kemalizm kodifiye edildi. Nedir? Bir: büyük devletlerden uzak olacaksın. İki: büyük sermayeden uzak olacaksın. Üç: dinle mesafeli olacaksın. Bugün bunun üçü de yoktur. Dolayısıyla 28 Şubat’ı Kemalizm’e dönüş olarak görmek bilim dışıdır.

Karanlıkta aylak aylak dolaşarak aradı bir dostum ışığı, ben evimde sıcak çorbama daldırırken kaşığı. Birbirimizi karanlık kamufle etmişti ve durum kötüydü. Diğerlerini ışıklar bronzlaştırdı, tenler ölüydü. Birisi kalbini tâmir ettirdikten sonra hiç ağlamadı. Diğer dostum son yediği kazıktan sonra hiç konuşmadı. Derler ya, ağzını bıçak açmadı, diğer dostum Hakk'a karşı geldi beli bir daha doğrulmadı.

Ben Genelkurmay Başkanı olarak hep Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’le çalıştım. Demirel’in çok güzel bir sözü vardır. Şöyle derdi: “Türkiye’de en önemli kurum, TSK’dır. Allah korusun, TSK bir zaafa uğrar, bölünürse, Türkiye bölünür.” Bu çok doğru bir sözdür. Şimdi bunu yapmaya çalışıyorlar. TSK’yı bölmeye, yıpratmaya uğraşıyorlar. TSK aleyhine bir hava yaratmaya çalışıyorlar, onu hedef alıyorlar. Demirel’in bu sözünün ne kadar doğru olduğu anlaşılıyor.

Liste
Yükleniyor…