Erdoğan gibi yabancı liderler birinci sınıf satranç oyuncusudur, zehir gibi insanlardır.
- Henüz kategori yok.
-
Lando Norris Sao Paulo Sprint'i Domine Etti, Piastri'n…08.11.2025
-
West Ham United, Burnley Karşısında Kritik Maça Çıkıyo…08.11.2025
-
Türk Telekom - Karşıyaka Maçı Öncesi: Yükselişteki Baş…08.11.2025
-
Bundesliga: Union Berlin, Zirvedeki Bayern Münih'in Ye…08.11.2025
-
Amedspor Taraftarından Hatayspor'a Sıcak Karşılama, Gö…08.11.2025
-
LaLiga'da Kritik Randevu: Sevilla ve Osasuna Düşüşü Du…08.11.2025
-
Hull City Zirve Takibinde: Art arda Gelen Galibiyetler…08.11.2025
-
Rochester Adams, Stoney Creek'i Yenerek Bölge Şampiyon…08.11.2025
-
Kompany'nin Rekor Peşindeki Bayern Münih'i Union Berli…08.11.2025
-
Ankara'da Elektrik Kesintileri: Başkent EDAŞ'tan Şebek…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Beni öldürmeyi planlayan çok sayıda insan olduğunu biliyorum ve bunu anlamak zor değil. Sonuçta biz, seleflerimize tuzak kurarak iktidarı ele geçirmedik mi? Ancak ben onlardan çok daha akıllıyım. Gerçekten bunu planlamaya başlamadan çok önce beni öldürmek için tuzak kurduklarını biliyorum. Bu, bana saldırmaları için en ufak bir şansa bile sahip olmadan onları yakalamamı sağlıyor.
Satranç hayat gibidir. Her parçanın kendi işlevi vardır. Bazıları zayıftır, bazıları ise güçlü. Bazıları oyunun başında işine yarar, bazılarıysa sonunda. Ama kazanmak için hepsini kullanmak zorundasın. Aynen hayatta olduğu gibi, satrançta da skor tutulmaz. On parçanı kaybedip yine de kazanabilirsin oyunu.
Mizah çelişkiyi görme yeteneğidir. Özellikle gülünçlü çelişkiyi sezebilme işidir. Bu da eleştirinin kaynağı anlamındadır. Bunun için mutlaka zeka gerekiyor, ama tersi de doğrudur; mizah yapa yapa zeka gelişiyor.
Anti-emperyalist mücadelenin merkezi artık Musul’dur, bunu söylüyorum. Bu nedenle, sorunumuzu Kandil Dağı’ndaki silahları susturmak olarak görenlerden, yolumuzu ayırıyoruz. ‘Silahların yönünü değiştirmemiz gerekmektedir’. Kuşkusuz, bu Amerika’ya karşıdır.
Onlar evrim dediler, bu yaptıklarımız devrim dediler... Ah zekâsına kedi işeyesi nefer; her şey kader!
Yaa demek şu futbol sahası kadar alanı 20 filo ancak koruyor da bizim koca İstanbul'u korumaya 1.5 filo yeter diyorsunuz ha!
Birinci Dünya Harbi'ne girdiğimiz günlerin birinde, büyük karargahta, benim gibi başka erkanıharp zabitlerinin de bulunduğu bir sırada Bronsart Paşa'ya sordum: Harp yapılıyor, ne olacak, kazandınız ne olacaksınız? Bu kadar büyük fedakarlığın karşılığı nedir? Belçika Belçika diye cevap verdi. Tekrar sordum: Belçika bu kadar fedakarlığı karşılayacak bir değer midir? Belçika'nın nesi var? Eti ne budu ne? Bronsart Paşa, Evet ufaktır, ufaktır ama çok değerlidir, dedi. Ben kendisini sıkıştırmaya devam ettim. Israrla kendisine soruyordum: Harpten sonra ne olacak? Nihayet baklayı ağzından çıkardı, Türkiye dedi. Bunu, Türkiye'yi kazanacağız, manasına söylediğini anladım. Fena halde çarpılmıştım ama, kendimi tuttum. Evet dedim, ne şekilde? Nasıl olacak? Beraber çalışacağız, cevabını verdi. Harpten sonra beraber çalışacağımızı düşünmüyoruz dedim. Bronsart Paşa niyetlerini daha çok açığa vuran bir cevap verdi ve dedi ki: Anlıyorum düşünmüyorsunuz ama kaç kişisiniz? Bu fikri devam ettirecek kaç kişisiniz? Varız kafi derecede, dedim.
Eskiden albüm mü vardı? Plağın bir yüzünde bir şarkı, öbür yüzünde bir şarkı olurdu. Salak mıyım ben, albüm yapayım? Hem para kaybı, hem de albüm doldurmalık şarkıya neden emek sarf edeyim? Ben hit olacağına inandığım şarkıyla çıkarım. Benden sonra herkes single yapmaya başladı. Daha sizin kitleniz yok, albümünüzü kim alır? Albüm yapacağına hit yap.
Başbakan Menderes NATO ülkeleriyle beraber nükleer enerjiye ulaşma zaruretini vurgulayan bir konuşma yaptıktan tam 4 ay sonra 27 Mayıs darbesi yapılmış ve Türkiye'nin nükleer enerji alanındaki yatırımları da akamete uğratılmıştır. Bu durum ta ki Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın vizyonu ve dönemin Enerji Bakanı Berat Albayrak'ın çalışmalarıyla Akkuyu Nükleer Santrali'nin temellerinin atılmasına kadar sürmüştür. 2023'te de Akkuyu'nun ilk reaktör ünitesi bitirilecek ve önemli bir aşamaya geçilecektir. Diğer 3 ünitenin de 2026 yılına kadar faaliyete alınması planlanmaktadır.