- Henüz kategori yok.
-
Lando Norris Sao Paulo Sprint'i Domine Etti, Piastri'n…08.11.2025
-
West Ham United, Burnley Karşısında Kritik Maça Çıkıyo…08.11.2025
-
Türk Telekom - Karşıyaka Maçı Öncesi: Yükselişteki Baş…08.11.2025
-
Bundesliga: Union Berlin, Zirvedeki Bayern Münih'in Ye…08.11.2025
-
Amedspor Taraftarından Hatayspor'a Sıcak Karşılama, Gö…08.11.2025
-
LaLiga'da Kritik Randevu: Sevilla ve Osasuna Düşüşü Du…08.11.2025
-
Hull City Zirve Takibinde: Art arda Gelen Galibiyetler…08.11.2025
-
Rochester Adams, Stoney Creek'i Yenerek Bölge Şampiyon…08.11.2025
-
Kompany'nin Rekor Peşindeki Bayern Münih'i Union Berli…08.11.2025
-
Ankara'da Elektrik Kesintileri: Başkent EDAŞ'tan Şebek…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Leman Gazetesi'nin üzerinde tepinerek hakikati ezemezsiniz. Hz. Muhammed'e saygısızlığa izin vermem, ama yapılmamış bir saygısızlık üzerinden o toplumsal linçe de sessiz kalmam. Herkes doğru yerde durmayı öğrenecek!
Gençken önemli olan vücudunun dışı, dıştan nasıl göründüğündür. Yaşlandığındaysa,içte olan önemli oluyor ve insanlar nasıl göründüğünü önemsemeyi bırakıyor.
Çok gençtim. Her kulüp peşimdeydi. Ciddi ciddi Beşiktaş'a gidiyordum. Korktum. Heybetinden çekindim. Baba Hakkı'nın olduğu yerde belki elim ayağım birbirine dolanır dedim ve Beşiktaşlı olmaktan vazgeçtim.
Hayır, bunu yapamazsın. Burada resmi bir törendesin ve terbiyeli olman gerekiyor. Bugün burada Fransız milli marşı çalınıyor. Bana "Sayın Başkan" ya da "Bayım" demelisin. Tamam mı? İşleri doğru sırada yapmalısın. Bir devrim başlatmak istediğin gün önce diplomanı almak için okulu bitirmeli ve kendi karnını doyurabilmelisin. Başkalarına ancak bundan sonra ders verebilirsin.
Çürüyen bir çağda yaşıyoruz. Gençler artık ebeveynlerine saygı duymuyor. Kaba ve sabırsızlar. Sıklıkla meyhanelerde yaşarlar ve öz kontrolleri yoktur.
Eylülist Rejim, 12 Eylül öncesinin tüm değerlerini yasaklamayı temel ilke saydı. Bunların bir bölümünü baskılarla, bir bölümünü, yasalarla, bir bölümünü baskılarla, bir bölümünü tekelci ekonomik zorlamalarla gerçekleştirmeye çalıştı. Edebiyat ve sanatta ise, 12 Eylül öncesinin yaratıları tümden unutturan ve reddeden bir eğilim ortaya çıktı.
Hem komedi ve hem ütopya, insan aklının egemenliği altında toplumsal yapıda bozuklukların olmayacağı ve ikincisi, eğer olacak olursa, bunun kesinlikle düzeltilebileceğidir. Düzeltmek için ise, anlatmak, göstermek ve ikna etmek yeterlidir. Bu yapılınca var olan yapıdaki bozukluklar ister gülünç bir konuma indirilecek ve isterse, insan onuruna yakışmaz nitelikte bulunarak mahkum edildikten sonra, komediler, mutlaka mutlu son ile biter; ütopyacılar, binlerce yıl sürecek mutluluğun reçetelerini verirler.
Liyakata dayanan terfi sistemi tıpkı eski cemiyetteki gibi devam etmektedir ve dolayısıyla da bu toplumda tıpkı eski Osmanlı sistemi gibi sınıflaşma meydana gelmemektedir. Yani o anlamda bir sınıflaşma, sâdece belirli sınıfların hâkim olduğu ordular ortaya çıkmamaktadır. Belirli zümreden insanların hâkim olduğu bürokrasiler ortaya çıkmamaktadır. Bu, osmanlı ve Cumhuriyet Türkiyesi için ortak ve mümtaz bir özelliktir.
Türkiye'de tuhaf bir komünizan eşitlik anlayışı var. Adam zekaları, bilgileri, görgüleri eşitlemeye çalışıyor. Allah hiçbir zaman insanları eşit yaratmıyor. Bunun biri güzel, biri çirkin. Bir tanesi zeki, öteki değil. İnsanları bu şekilde eşitlemeye çalışmak Stalinist bir anlayıştır. Bizimkiler parası olmayanlarla parası olanları eşitleyeceğine zekaları eşitlemeye çalışıyor. Zeki olmayan bir çocuğa vereceğin eğitimle zeki olanı nasıl ziyan edersin?
Köylülüğü yok edersen çok şey kaybedersin. İktisadi sistemin çöker. Doğu Avrupa'da olduğu gibi, bu kurum çökmeye başladıkça milletin asıl değerlerini ve ahlakını muhafaza eden Türkiye taşrası sarsılır.
Siz hiç Ruslarla didişen bir Azerbaycanlı ya da Kazanlı bir Tatar gördünüz mü o coğrafyada? Kendi milliyetini inşa etmek içini başkasına saldıran var mı? Varsa da bu sağlıklı bir davranış değildir. Sloganımız başka kültürleri sevin ya da sevmeyin ama saygı duymak zorundasınız. Bu saygıyı da Türkler de bekliyor. Bütün mesele bu.