Emellerini, dünyadaki her türlü kötülüğe çanak tutan müstevlilerin emelleriyle tevhid eden ikiyüzlüleri de bilmek zorundayız. Rabbimiz onlara da fırsat vermesin inşallah. Bu sebeple de çalışmak, çalışmak ve dahi çalışmak en başlıca görevimiz olmalıdır. Toplumumuzun, milletimizin, ümmetimizin ve dünya insanlarının iyiliği ve hayrı için çalışmak her birimizin birincil vazifesidir. Ülkemizi gelişmiş ülkeler ligine çıkarmak için de elimizden geleni yapmak zorundayız.
- Henüz kategori yok.
-
Aleyna Solaker'den 'Güller ve Günahlar' Rolü ve Kadın …08.11.2025
-
Altınkılıç, Kenan ve Zayn Sofuoğlu ile Sağlıklı Yaşam …08.11.2025
-
Chelsea ve Wolverhampton Karşı Karşıya: Liam Delap ve …08.11.2025
-
Güller ve Günahlar 5. Bölümde Berrak'ın İntihar Girişi…08.11.2025
-
Monaco-Lens Maçı Öncesi Kadrolar Netleşiyor: Pogba Yok…08.11.2025
-
Espanyol, Villarreal'ı Ağırlıyor: Gerard Moreno Dönüş …08.11.2025
-
Chelsea - Wolverhampton Maçı Öncesi Sakatlıklar ve Enz…08.11.2025
-
Le Havre-Nantes Karşılaşması: Erken Gol ve Kaleci Carl…08.11.2025
-
Rhein Derbisi'nde Mönchengladbach, Köln'ü Üç Golle Geç…08.11.2025
-
Dilek Kaya İmamoğlu'ndan Ekrem İmamoğlu Vurgusu ve İBB…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Yüreğim Milletimin hainden kanlıdır. Böylece bir milletin, İslâm Mlletinin düştüğü acı bölünme, cehalet, maddî ve mânevî batış hali beni tarifsiz sıkıntılara düşürür. ama yine Allah'ın rahmeti gelir, beni ye'se düşmekten kurtarır.
Vatana olan bağlılığımızı zayıflatan duygulara yakamızı kaptırdığımız gün, göğün bütün yıldızları başımıza yağar.
Ulu Tanrı, Türkleri, bir bütün, bir millet olarak yaratmıştır. Bu bütün, yıllar var, parçalanmış bir haldedir. Türk, eğer Türk ise, bu Tanrı iradesini yeniden bir gerçek haline getirecektir.
Sade millet halinde değil, fert olarak insan gibi yaşamak isteyen her Türk, “her şey Türklük için!” prensibini benimsemeye mecburdur. Bu prensibi benimsemeyenler, yalnız vatanlarını ve milletlerini değil, kendi varlıklarını da felaketin kucağına atmayı, bilerek veya bilmeyerek, göze alan zavallı yaratıklardır.
Bana göre aydın; mesuliyetini idrak eden adamdır. İlla okur yazar olması, doktora yapması gerekli değil. Aydın ailesine, cemiyetine, milletine, faydalı olan insandır.
Şapkamızı da alıp gitmedik. Milletin verdiği emaneti başımızın üstünde, çok aziz bir hatıra olarak tuttuk. Başımızın üstünde taşıdık. ‘Asla yere düşürmeyeceğiz’ dedik. Dik durduk ve eğilmedik. Askeri bürokrasiye o gün gereken cevabı verdik.
Birçok vatandaşımda bir korku ve tereddüt var. Bize soruyorlar: "Ya siz gittikten sonra yine aynı noktaya gelirsek ne yaparız?" diye. Hiç korkmayınız! Bu topraklar sahipsiz değildir. En büyük sahibi ve hakiki sahibi sizlersiniz. Yurdumuzu tekrar aynı noktaya getirenleri kulaklarından tutup temizleyeceksiniz.
Eğer diğer insanlardan benim için bir şeyler yapmalarını bekleseydim hiçbir şey yapamazdım.
Sanatçılara sorarsanız "Tiyatro talihsiz bir meslektir" derler de bir türlü "Biz bu millete layık olamadık" demezler.
Eğitim almış olanların tümü Köylülere, işçilere, halkın alt kesimlerine nasıl daha iyi bir konuma yükselebileceklerini öğretiniz!.
Bir millet nasılsa, devlet adamları da onlar gibidir. 'Her millet, layık olduğu idareye ve devlet adamlarına sahip olur.
Büyük bir millet, sorumluluklardan vazgeçemez. Bugün terk edilen sorumluluklar, yarın daha şiddetli krizler olarak geri döner.
Devleti yönetenler milletin karnını doyurmaz. Millet; alın terinden verdiği vergilerle, devleti yönetenlerin karnını doyurur. Nokta..
İş insanı temizliyor, güzelleştiriyor, kendisi yapıyor, etrafıyla arasında bir yığın münasebet kuruyordu. Fakat iş aynı zamanda insanı zaptediyordu. Ne kadar abes ve mânâsız olursa olsun bir işin mesuliyetini alan ve benimseyen adam, ister istemez onun dairesinden çıkmıyor, onun mahpusu oluyordu. İnsan kaderinin ve tarihin büyük sırrı burada idi.
Mesuliyetini taşıyacağın fikrin adamı ol! Onu kendi uzviyetinde bir ağaç gibi yetiştir. Onun etrafında bir bahçıvan gibi sabırlı ve dikkatli çalış!
Teokratik bir devlet düzeninde vatandaşlık yoktur; kulluk vardır. Millet yoktur; ümmet vardır. Buna bağlı olarak idare edilenlerin haklarından da bahsedilemez. Hak kavramı ve insan hakları, laik hukuk düzeninin bir ürünüdür. Çünkü insanlara hak tanımanın esası, egemen gücün insan olmasına dayanmaktadır. Laik ve demokratik bir düzende insana temel haklarını veren, son tahlilde, başkası değil, yine insanın kendisidir.
Teokratik bir devlet düzeninde vatandaşlık yoktur; kulluk vardır. Millet yoktur; ümmet vardır. Buna bağlı olarak idare edilenlerin haklarından da bahsedilemez. Hak kavramı ve insan hakları, laik hukuk düzeninin bir ürünüdür. Çünkü insanlara hak tanımanın esası, egemen gücün insan olmasına dayanmaktadır. Laik ve demokratik bir düzende insana temel haklarını veren, son tahlilde, başkası değil, yine insanın kendisidir.