Benzer Sözler

Eski Ahit'in Tanrısı tartışmasız tüm kurgunun en tatsız karakteridir: kıskanç ve onunla gurur duymak; küçük, adaletsiz, affetmez kontrol-ucube; kindar, kana susamış bir etnik temizleyici; Misoginistik, homofobik, ırkçı, infantisidal, soykırım, filicidal, haşere, megalomanyak, sadomazoşist, kaprisli olarak kötü niyetli kabadayı.

Tutkuları şiddetle sıkıştırmak kolaydır. Felsefe onları bir kalem darbesiyle bastırır. Kilitler ve kılıç tatlı ahlakın yardımına gelir, ancak doğa bu yargılara itiraz eder; O, haklarını gizlice geri alır. Bir noktada boğulan tutku, bir dike tarafından tutulan suya benzer bir şekilde tekrar ortaya çıkar; Yakında kapalı olan bir ülser sıvısı gibi içe doğru sürülür.

Foucault, bilimi, bilimin çeşitli kaynaklarından yalnızca birisine, arkeolojiye indirgemeye özeniyor. Kuşkusuz, bilimin kuru’luğu karşısında, zorunluluğu ürkütücü bulunduğunda, bilimsel serüvenin bir aşaması olarak son derece çekici olan arkeoloji veya arşiv araştırması, bir kaçamak ve bir sığınak oluyor. Bir süreç içinde saygın ve gerekli bir yer, sürecin kendisi yapılmak istenince, geri ve kaçkın bir konuma uzanıyor. Foucault bunu yapıyor.

Nietzsche, ilerleme’ye ve dolayısıyla insan’a inanmıyor. Tekellerin egemenlik kurmaya başladığı bir dönemde yaşıyor; tekellerin bireyleri sürüye çevirmeye başladığını görüyor. Bu görgü ve hastalıklı bir yapıyla, tekellere cephe almak yerine sürüye dönüşen kütlelere cephe almaya kalkıyor, sıradan insandan tiksinmeye başlıyor.

Liste
Yükleniyor…