Eğer kısa bir süre için bile olsa CNN haber başlıklarını izlerseniz bu yapacağınız en depresyona sokucu şey olur! '-"Savaş, kıtlık, ölüm, AIDS, evsizlik, ekonomik durgunluk, ekonomik kriz, savaş, açlık, ölüm, AIDS"' Sonra pencereden dışarı bakarsınız..[cırcırböceği sesi çıkarır]: '-"Tüm bu boklar nerede oluyor birader?"' dersiniz. Bu bokların hepsini Ted Turner uyduruyor! Jane Fonda onunla yatmayınca hemen daktilosuna koştu: '"En geç 1992'ye kadar hepimiz AIDS'ten öleceğiz!"' '"- Bunu canlı yayında okuyun! Ben düzüşemezsem, hiç kimse düzüşemez!"' Demek istediğim, Jane Fonda'ya söylüyorum: '"Şu adama versen de birkaç güzel haber de duysak, lütfen?"'
- Henüz kategori yok.
-
Uzun Süreli Melatonin Kullanımının Kalp Sağlığına Olas…08.11.2025
-
Körfez'in Nefes Kesen Derbisi: Al-İttihad ve Al-Ahli K…08.11.2025
-
Yeşil Vatan Seferberliğiyle Geleceğe Nefes: Sinop ve S…08.11.2025
-
Arteta'dan Sunderland Maçı Öncesi Arsenal Değerlendirm…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Yeni Futbol Komitesi Göreve Başladı: Tammy…08.11.2025
-
Bundesliga'da Büyük Çalkantı: Bayern Serisi Bitti, HSV…08.11.2025
-
Juventus-Torino Derbisi: Serie A'da Zirve Mücadelesi v…08.11.2025
-
Marsilya'nın Gözü İsmail Yüksek'te: Fenerbahçe Satışa …08.11.2025
-
Atletico Madrid, Metropolitano'da Levante'yi Ağırlıyor…08.11.2025
-
Sunderland - Arsenal Karşılaşması Öncesi Kapsamlı Bakı…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Son günlerde haberleri izliyorsunuz, inanılmaz. Sanıyorsunuz ki kapıdan dışarı adım attığınız anda, anında "uyuşturucu bağımlısı"... "aids"li... bir "pit-bull"un... "tecavüz"üne uğrayacaksınız. Korkutucu haber hikayeleri.
Ahmaklar gibi televizyon seyrediyoruz. Birçok ahmak bize yalanları, alçaklıkları yutturmaya çalışıyor.
Düşüncelerinizi biriktirin, karmaşaya kaptırmayın, çünkü medya kirli sahtekarlıklarla doludur.
Savunmazlık yayan insanları tanıyorum. Yüz ifadeleri 'Senden korkuyorum' diyor. Bu insanlar zarar görmeyi bekleyerek tacizi davet ediyorlar, açıkça cesaretlendiriyorlar mı?
'Din'e saygı', 'din korkusu' anlamına gelen bir kod cümlesi haline geldi. Dinler, diğer tüm fikirler gibi, eleştiriyi hak ediyor, hiciv, ve evet, korkusuz saygısızlığımız.
Eğer hayatınızı haraç keserek kazanacaksanız, insanların canını nasıl sıkacağınızı bilmeniz gerekir.
İnsanları edilgen ve itaatkâr kılmanın en zekice yolu kabul edilebilir düşüncenin alanını olabildiğince sınırlamak, ama o alan içinde 'canlı' tartışmaların yapılmasını sağlamak, hatta insanları o alan içinde kalmak koşuluyla daha 'muhalif' ve 'eleştirel' olmaya cesaretlendirmektir. Bu tutum, insanlara düşünce özgürlüğünün varolduğu hissini verirken tartışmalara sistemin koyduğu sınırları dayatır.
Basit gerçekler, entelektüeller, hükümet temsilcileri ve medya işbirliğiyle 'ayak takımını' uzak tutmak için anlaşılmaz bir dilin gerisinde gizlenmektedir.
Ahlâk, eleştiren elleri ve işkence aletlerini kendisinden uzak tutmak için sadece her türlü korku aracına hükmetmekle kalmaz: Onun güvencesi, kullanmasını çok iyi bildiği bir tür göz boyama sanatında yatar: nasıl “coşturulacağını” bilir. Sık sık, tek bir bakışla eleştirici iradeyi felç etmeyi, hatta kendi tarafına çekmeyi başarır.
Blair'den sonra siyaset medyayı çok etkilemeye başladı. Siyasetçiler, birçok önemli problemi göz ardı edecek yayın yaptırabiliyorlar medyaya. Mesela, bir cinayet ya da bir skandal olsa, o arada bir manipülasyonla hükümet bir kanun tartışması başlatsa medyanın önemli bir kısmı onun peşine takılabilir.
Bir çok kişi, çevresi ya da yakın olduğu kimi insanlar tarafından manipule edildiklerini bilmelerine ya da hissetmelerine rağmen bir türlü bunu kabullenip itiraf etmeyi başaramazlar. Bazen de gerçekle karşı karşıya gelmekten korktukları için, bu davranışa binbir türlü gerekçeler bulmaya çalışırlar.
Yaşamın, ama cinayetleriyle, felaketleriyle ve muazzam miraslarıyla hakiki yaşamın, neredeyse yalnızca gazetelerde vuku bulduğuna hiç dikkat ettiniz mi?
Siyasi hayatta temel amaç halkı panik içinde tutmak böylece emniyetli bir yere doğru güdülmeyi iktidardan gürültülü bir şekilde talep etmelerini sağlamaktır bunun için halkın sürekli art arda sonu gelmeyen sayıda (hepsi de hayali) gulyabaniler tarafından tehdit edilmesi gerekir.
Televizyon güzel bir görüntü gösterdiği ve bu görüntüyü küstah bir yalanla yorumladığında aptallar her şeyin açık seçik olduğuna inanırlar.
Ahlâk, eleştiren elleri ve işkence aletlerini kendisinden uzak tutmak için sadece her türlü korku aracına hükmetmekle kalmaz: Onun güvencesi, kullanmasını çok iyi bildiği bir tür göz boyama sanatında yatar: nasıl “coşturulacağını” bilir. Sık sık, tek bir bakışla eleştirici iradeyi felç etmeyi, hatta kendi tarafına çekmeyi başarır.
Bir milleti istediği biçimde yoğurabilecek güçlü bir silah oluverdi televizyon. Nasıl bir millet yapmak istiyorsanız, ona göre bir televizyon programı düzenleyin, olsun bitsin. Ya da bizde olduğu gibi, hiç bir programsız çok televizyonlu, çok kanallı bir karmaşa dizayn edin, buyurun size işte böyle bir millet. Bu millet nasıl bu hale geldi acaba, diye ince uzun düşünmeye gerek yok. Böyle ekrana böyle erkan.