Dürtülerimiz açlık, susuzluk ve ihtirastan ibaret olsaydı neredeyse özgür olabilirdik.
- Henüz kategori yok.
-
Uzun Süreli Melatonin Kullanımının Kalp Sağlığına Olas…08.11.2025
-
Körfez'in Nefes Kesen Derbisi: Al-İttihad ve Al-Ahli K…08.11.2025
-
Yeşil Vatan Seferberliğiyle Geleceğe Nefes: Sinop ve S…08.11.2025
-
Arteta'dan Sunderland Maçı Öncesi Arsenal Değerlendirm…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Yeni Futbol Komitesi Göreve Başladı: Tammy…08.11.2025
-
Bundesliga'da Büyük Çalkantı: Bayern Serisi Bitti, HSV…08.11.2025
-
Juventus-Torino Derbisi: Serie A'da Zirve Mücadelesi v…08.11.2025
-
Marsilya'nın Gözü İsmail Yüksek'te: Fenerbahçe Satışa …08.11.2025
-
Atletico Madrid, Metropolitano'da Levante'yi Ağırlıyor…08.11.2025
-
Sunderland - Arsenal Karşılaşması Öncesi Kapsamlı Bakı…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
İnsanların çoğu özgürlüğü gerçekten istemezler; Çünkü özgürlük sorumluluk gerektirir, ve insanların çoğu da bundan korkar.
İnsan ırkı politik bakımdan iki gruba ayrılır. İnsanların güdülmesini isteyenler, ve böyle bir arzusu olmayanlar.
İnsanların, yönetimsiz kalırlarsa birbirlerini yiyip bitireceklerine inananlara diyoruz ki: tıpkı sürgüne giderken zavallı kullarım bensiz ne yapacaklar? Diyen o krala benziyorsunuz.
Yazık ! İnsanlar neden niteliklerini hayvanlarda görülenlerden üstün tutup böbürlenirler, bu onları sadece daha bağımlı varlıklar yapar. Güdülerimiz yalnızca açlık, susuzluk ve arzusuyla sınırlı olsaydı, hemen hemen özgür olabilirdik.
Bizler, bizi yöneten ilkel dürtülerin ardından giderken, taştığı için nil nehrinden ya da dalgalandığı için denizden daha günahkar değiliz.
İnsan özgür doğar; oysa her yerde zincire vurulmuştur. Falan kimse kendini başkalarının efendisi sanır ama böyle sanması onlardan daha da köle olmasına engel değildir.
Öldürme dürtümüzün neredeyse her zaman ahlak kurallarıyla kontrol altında tutulduğu bellidir. Soru, onu neyin açığa çıkardığıdır.
Özgürlüğe her zaman kendi iyiliği için değer vermiş olanlar, seçme özgürlüğüne sahip olmanın ve seçilmemenin, insanları insan yapan şeyin devredilemez bir bileşeni olduğuna inanmışlardır.
İhtiraslarınızdan uzaklaştığınızda, boynunuza takılan zincirlerden de kurtulacaksınız.
Her şey bir ütopya. Eğer ellerine özgürlük gerçekten geçecek olsa, çoğu insan ne yapacağını şaşırır. İnsanlar aslında özgürlüklerinin kısıtlanmasından hoşlanırlar.
Belki de dünyadaki hiç kimse özgürlüğü arzulamıyordur. Arzuladıklarını sanıyorlar sadece.
Özgürlükten bahseden bir çok insanla tanışıyoruz, ama çok azını hayatlarını esas olarak zincirler yapmaya adamamış görüyoruz.
Bilinçaltı neden insanları bir şeyler çalmaya yönlendirir? Bu yönelim illa çalmak mı olmalı? Sence de bu,doğamızda kökleşmiş bir şey mi?