Drama, aktörlerin ağlamasıdır diye düşünürdüm. Lakin drama seyircinin ağlamasıdır.
- Henüz kategori yok.
-
Rhein Derbisi: Mönchengladbach - Köln Maçında Goller v…08.11.2025
-
Uluslararası İş Birliğiyle Portekiz, Dev Uyuşturucu Se…08.11.2025
-
Vince Gilligan'ın Pluribus Dizisi Apple TV+'ta Başladı…08.11.2025
-
Kanal D Canlı Yayın ve Arka Sokaklar Son Bölüm İzleme …08.11.2025
-
Sunderland, Arsenal'in Gol Yememe Serisini Sonlandırdı…08.11.2025
-
Arnold Schwarzenegger'dan The Running Man Remake'ine T…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Rafa Silva'nın Geleceği Belirsiz: Saha İçi…08.11.2025
-
Cengiz Ünder'den 8 Milyon Liralık Göz Kamaştıran Evlil…08.11.2025
-
Uzun Süreli Melatonin Kullanımının Kalp Sağlığına Olas…08.11.2025
-
Körfez'in Nefes Kesen Derbisi: Al-İttihad ve Al-Ahli K…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Eskiden tiyatrolardan dizilere oyuncu bulunurdu. Şimdi dizilerden tiyatroya oyuncu alınıyor. Her şey birbirinin içine geçiyor. Ama tiyatro keyifli bir şeydir. Çünkü tiyatro insanı, insana insanla anlatan yegane sanat dalıdır. Siz insansız film yapabilirsiniz, çizgi filmler vs. İnsansız televizyon programı, konser yapabilirsiniz. İnsan olmadan tiyatro yapamazsınız. İki insan lazım; seyirci ve oyuncu. Dekor, sahne, salon, ışık, kostüm olmasa da olur. Ama seyirci ve oyuncu olmadan tiyatro olmaz. Olmadı. Pandemide denendi. Olur gibi oldu, yapıldı, denendi ama olmadı. O seyirciyi canlı hissetmen gerekir.
Sahnede ya ağlar gibi yaparsın ya da gerçekten ağlarsın. Ben ağlamayı seçiyorum. Gibi yaparsanız, seyirci de sizi seviyormuş gibi yapar.
Bir bakmışsınız benim cenazemde başka sanatçılarla röportaj yapmışsınız. Gün gelecek tiyatro sanatçıları ölecek. Tiyatro perdesi üstümüze üstümüze yıkılacak. Seyirci üzülmesin. Ben ve benim arkadaşlarım, onların kederini alıp götürecek. Onlara sadece gülmek kalacak.
Nasıl oldu bilmem, ben kendimi sahici bir sahnede seyircilerin arasında buldum. Ses Tiyatrosu’ndaki ilk rolüm çok kısaydı. Üç dakika sahnede ya kalıyor ya kalmıyordum. Öyle pek bir şey söylediğimi de hatırlamıyorum. Sahnenin bir ucundan girip öbür ucundan çıkıyordum. Ne yaptığımı da pek hatırlamıyorum, ama seyirci kahkahadan kırılıyor. Bu da benim hoşuma gitmişti. Bildiğiniz gibi o gün bugündür insanları güldürmeyi seviyorum.
Biz seyirciyi memnun etmek ya da eğlendirmek için orada değiliz. Gerçeği söylemek için buradayız.
Yıllarca hep zengin, fabrikatör baba rolünü oynadım. İşin en acıklı kısmı ise bütün gün zengin baba rolünü oynayıp çekim bitiminde eve gitmek için soğukta, köşedeki durakta dolmuş beklemem olmuştur.
Benim öyle bir tipim var ki hem komediye hem dramaya uyum sağlayabiliyorum. Yalnız kötü adam rolünü oynayamıyorum. Çünkü tipim kötü adam rolüne müsait değil. Bir defa oynamaya kalktım, ağzıma yüzüme bulaştırdım, bir şeye benzemedi.
Biz kendi sahnemizde Batı insanının bunalımını seyrederiz. Seks ve hızlı yaşantı gençliğin ulaşılacak hedefi olarak biliniyor. Manevi değerler ve milli kıymetler sinema ve tiyatroların alay konuları oldu.
Onun da galiba böyle bir derdi yok. Yaptığımız işin niteliği baştan seyirciyi sınırlıyor. Yarısı karanlıkta yarısı morgda geçen bir film üzerine kafa yoruyorsanız, sınır bellidir. Buna baştan razı olarak işe girdik. Seyirci zorlansın, kendi bulsun istiyoruz. Seyircinin beğenisine esir olma tuzağına hiç düşmedik. Cannes film festivalinde de gündeme geldi. Karanlıkta geçiyor, kadın yok. Ama her ne olursa olsun kendi sanat anlayışından taviz vermemek gerek.