Benzer Sözler

İnsan, kendi dünyasının dışında gezinmek ister; mükerrer denetimlere, hırslı, çılgın deneyimlerine bakmaksızın, hâlâ imkânsız olana kalkışır; araştırmalarını görünen dünyanın ötesinde gerçekleştirmeye gayret eder ve sefaleti hayali diyarlarda arar. Pratik bir filozof olmadan önce metafizikçi olur. Hayaller üzerine meditasyon yapmak için gerçekler üzerinde düşünmeye son verir. Varsayımda bulunmak, hipotezlere kendini vermek için deneyimi ihmal eder. Aklını geliştirmemeye cüret eder, çünkü ilk günlerinden beri onun suçlu olduğunu düşünmesi öğretilmiştir. Yaşadığı dünyada mutlu olduğu imkânları düşünmeden önce, başka bir hayatın belli belirsiz yerlerindeki kaderini biliyormuş gibi davranır; kısacası, insan doğanın çalışmasını küçümser.

Efendim ‘köpekler gibi’. Köpekler kendi kendilerine dövüşmezler, köpekleri insanlar dövüştürür, burada sizi kim dövüştürüyor? Çakallar, sırtlanlar, bunların ekolojik dengede bir rolleri vardır, bunların her biri o sistemden beslenirler. Hiçbir hayvan, ne çakal ne sırtlan, ihtiyacından fazlasını yemez bazıları gibi beyler.

Herhangi bir eylemde görülebileceği gibi mizacın doğası iki duruma bağlıdır: 1. Eyleme ilişkin açık eğilim. 2. Bunu doğuran güdünün doğası. Bu bağlılık, güdünün doğası gereği farklı kurallara tabidir. Bunlar belirlendiğinde sanırım gerçekleştirilecek eyleme ilişkin açık eğilim, çoğunlukla olduğu gibi, gerçek eğilimle aynı olacaktır.

Tutkuları şiddetle sıkıştırmak kolaydır. Felsefe onları bir kalem darbesiyle bastırır. Kilitler ve kılıç tatlı ahlakın yardımına gelir, ancak doğa bu yargılara itiraz eder; O, haklarını gizlice geri alır. Bir noktada boğulan tutku, bir dike tarafından tutulan suya benzer bir şekilde tekrar ortaya çıkar; Yakında kapalı olan bir ülser sıvısı gibi içe doğru sürülür.

Ortaçağ'da insan, doğayı etkileyemediği ve kontrol edemediği için kendine güvenden yoksundu. Bitkisel bir yaratıktı. Tekelsi düzende ise insan, toplumu etkileyemediği ve kontrol edemediği için kendisine güven duyamıyor. İnsanı insan yapan nehrin akışını değiştirmektir; bunun için çaba ve ortak çaba gerekiyor. Ortak çaba başarıya ulaştığı ölçüde insan yükseliyor.

Sıkıntı sıktığın zaman patlayan sivilce. Düşünmelisin sivilce, enine boyuna bütünce. Beter eder düşünce. Diz kapakların kanar düşünce, iblis dalga geçer kananla sertçe. Ben baktıkça ağaçlara, kalbimin kuşları konmak ister dallara. Önceden inanırdım ne yazık ki fallara. Onlarla yitirilen sahipsiz yıllara, derken elvedâ; bir dize daha karala.

Hedefim hayatımın mümkün olduğunca çoğunu doğa içinde geçirmek. Yani onun dışında büyük bir hedefim, hırsım yok. Ne kadar çok günümü, doğa içerisinde farklı ekosistemlerde geçirirsem o kadar iyi. En büyük hedefim de görebildiğim kadar farklı canlı türü görmek. Özellikle de kuşlar. Zaten dünyadaki kuş türlerinin yaklaşık dörtte üçünü doğada kendi ortamlarında gördüm, bu 7 bin 700 türden fazla kuş türü oluyor. Yani en büyük hedefim, yeni kuş türleri görmek, görüntülemek, gitmediğim farklı yerlere gitmek. Bir yandan da bilimsel olarak makalelere çevirip, bunları da halkla paylaşmak. Doğanın mümkün olduğu kadar farklı yerlerini ve canlıların korunmasını sağlamak. Ucu açık hedeflerim var. Her zaman yeni bir tür, korumayı isteyeceğim bir yer olacaktır.

Liste
Yükleniyor…