Benzer Sözler

Hayvan kurbanını yakaladığı zaman oracıkta parçalıyor, kendi karnını, belki yavrularının karnını tıka basa doyurduktan sonra, gövdenin artan parçasını akbabalara, çakallara kaptırmadıysa eğer bir ağacın tepesine ya da eşelediği bir toprağın içine gömerse kendini şanslı hissediyor. Örneğin aslan, karnı doymuş miskin miskin güneşlenirken, yanı başından hem de sürüyle geçen geyiği, zebrayı, karacayı bırakın, üzerine konan sineklere bile ilişmiyor. Oysa insanın derin dondurucusu var. Öldürüyor, yoluyor, yüzüyor, kesiyor, parçalıyor, kıyma yapıyor, paketliyor ardından da derin dondurucuya atıyor. Büyük bir açgözlülükle karnı tok da olsa öldürmekten geri durmuyor. Bir gün gelip tüketilmek üzere dolapları ağzına kadar dolduruyor, rafları işgal ediyor, sanki hemen yarın kıtlık baş gösterecekmiş gibi market arabalarını tepeleme dolduruyor, satın aldıklarını kilerine, buzdolabına tıka basa istifliyor. Üstelik ihtiyacının kaç katını depoladığının çoğu kez farkına bile varmıyor… Tıpkı yiyecekleri üst üste dizerken dünyanın bir köşesinde açlıktan karnı sırtına yapışmış insanların varlığının farkına varmadığı gibi…

Ortaçağ'da insan, doğayı etkileyemediği ve kontrol edemediği için kendine güvenden yoksundu. Bitkisel bir yaratıktı. Tekelsi düzende ise insan, toplumu etkileyemediği ve kontrol edemediği için kendisine güven duyamıyor. İnsanı insan yapan nehrin akışını değiştirmektir; bunun için çaba ve ortak çaba gerekiyor. Ortak çaba başarıya ulaştığı ölçüde insan yükseliyor.

Nietzsche, ilerleme’ye ve dolayısıyla insan’a inanmıyor. Tekellerin egemenlik kurmaya başladığı bir dönemde yaşıyor; tekellerin bireyleri sürüye çevirmeye başladığını görüyor. Bu görgü ve hastalıklı bir yapıyla, tekellere cephe almak yerine sürüye dönüşen kütlelere cephe almaya kalkıyor, sıradan insandan tiksinmeye başlıyor.

Lenin'in Oblomov'u yüzeysel değerlendirmesinden sonra Sovyetler'in de Kafka'yı ve metamorfoz'unu sansür etmesi büyük bir talihsizliktir; talihsizliğimiz yüksek otoriteden kaynaklanıyordu. Gerçi Oblomov'dan sonra Dönüşüm'ü yazmak çok zor değildir; fakat yine de Kafka'nın yazıcılığı, insanı iten bu uzun öyküyü elimizden bırakmamızı önleyebilmektedir. Kafka, tekellerle birlikte, insanın nasıl hamam böceğine transforme oluşunu yazıyordu.

Liste
Yükleniyor…