Biz dünyanın en legal illegal örgütleriydik! İstanbul'da beni mahalle bekçisi tanıyordu yahu, bırakın siyasi şubeyi toplum polisini. Bunda şaşıracak hiçbir şey yok! Zaten öbür türlüsü olsa hakikaten şaşırmak lazımdı, 'Yahu bu devletin hiç mi istihbaratı yok' diye. Bir de, bu işi olgunlaştırıp yaptılar. Bütün istihbaratlar, bilgiler toplanmıştı bizim hakkımızda. Olmuşu topladılar! Silkelediler sadece ağacı!

Benzer Sözler

İstihbarat teşkilatları zavallıdırlar. İki psikolojik hastalıktan mustariplerdir: Birincisi gerçekten yaptıkları için umumi efkârdan takdir edilmezlikleridir. Bu, gizli çalıştıkları için kaçınılmazdır ve ruhu deforme eder. Diğer hastalık, kendi memleketlerinin millî menfaatleri kendi hükümetlerinden çok daha iyi anladığı inancına olan meyildir. Bu ikinci hastalıklarından dolayı onlara itimadım yoktur.

Eylülist Rejim, 12 Eylül öncesinin tüm değerlerini yasaklamayı temel ilke saydı. Bunların bir bölümünü baskılarla, bir bölümünü, yasalarla, bir bölümünü baskılarla, bir bölümünü tekelci ekonomik zorlamalarla gerçekleştirmeye çalıştı. Edebiyat ve sanatta ise, 12 Eylül öncesinin yaratıları tümden unutturan ve reddeden bir eğilim ortaya çıktı.

İranlı dostlarım, benim İran'da en yüksek düzeyde izlendiğimi, okunduğumu söylediler ve bir de, Mossad'ın bütün sırlar yazılmamışsa, öldürmediğini haber verdiler. Oradaki pratik budur. Çünkü öldürürlerse, o zamana kadar açıklanmamış sırlar, açıklanır; endişeleri bu imiş ve ben bu öğüdü ciddiye alıyorum. Zamana bırakıyorum. Benim, Irak’taki Kürt Şefleri’nin Kripto-Yahudi olduklarını açıklamam, Tel-Aviv’de büyük bir rahatsızlık yarattı ve senaryonun önemli bir bölümü açığa çıkmış oluyor. Irak’ta bir Kurdo-Judaic devlet kurmak istediklerini ileri sürüyorduk, şimdi daha inandırıcı olmuştur. Ayrıca, artık bir perde inmiştir ve o perdeyi tekrar çekmek imkânsızdır. Bu nedenle Mossad’ı da artık fazla önemsemiyorum.

Bilimde, kuruluş, çok zaman üst kattan başlar; binalarda çöküş ise hep alt kattandır. Binalarda çok somut olduğunu biliyoruz, çünkü çöküşü görebiliyoruz. Buna karşın bir devletin, bir düzenin, bir politikanın çöküşünü, hissetmekle birlikte, görmek her zaman mümkün ve kolay olmuyor, çünkü enkazı teşhis etmekte güçlük çekiyoruz; kaldı ki, devlet, düzen ya da politika çöküşü kabul etmemek eğilimindedir.

On beş tane çapulcu çıkacak ve devlete el koyacak, biz de hiç mukavemet etmeyeceğiz. Sabahtan beri harekât olduğunu söylüyorsunuz. Bu ne biçim harekât, kim bir küçük yara aldı? Hani nerede top ateşi, nerede tankların saldırısı? Eğer kan dökülmek isteniyorsa dökülecektir. Devletin şerefi böyle bir harekâtı derhal bastırmayı gerektirir.

Liste
Yükleniyor…