Bir filozofun fikirlerinin sıradan insanların yargısına tabi olmadığının farkındayım, çünkü onun çabası, her şeyde gerçeği arama çabasıdır.
- Henüz kategori yok.
-
Uzun Süreli Melatonin Kullanımının Kalp Sağlığına Olas…08.11.2025
-
Körfez'in Nefes Kesen Derbisi: Al-İttihad ve Al-Ahli K…08.11.2025
-
Yeşil Vatan Seferberliğiyle Geleceğe Nefes: Sinop ve S…08.11.2025
-
Arteta'dan Sunderland Maçı Öncesi Arsenal Değerlendirm…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Yeni Futbol Komitesi Göreve Başladı: Tammy…08.11.2025
-
Bundesliga'da Büyük Çalkantı: Bayern Serisi Bitti, HSV…08.11.2025
-
Juventus-Torino Derbisi: Serie A'da Zirve Mücadelesi v…08.11.2025
-
Marsilya'nın Gözü İsmail Yüksek'te: Fenerbahçe Satışa …08.11.2025
-
Atletico Madrid, Metropolitano'da Levante'yi Ağırlıyor…08.11.2025
-
Sunderland - Arsenal Karşılaşması Öncesi Kapsamlı Bakı…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Bir filozofun fikirlerinin sıradan insanların yargısına tabi olmadığının farkındayım, çünkü onun çabası, her şeyde gerçeği arama çabasıdır.
Yalancı değil gerçek filozoflar, şehir şehir dolaşarak, bu geçici dünya insanlarının yaşayışını yükseklerden seyrettikleri zaman, bilgisiz halkın gözünde başka kalıplara girerler. Bazılarınca bir değerleri yoktur. Bazılarına göre de bir dünyaya bedeldirler. Onlara bazen sofist, bazen de devlet adamı derler; kimi zamanlarda da birçoklarına bütün bütüne deli görünürler.
Başkaları tarafından 'elit' diye damgalanan insanlar demokrasi adına, hoşgörü ve siyasal doğruculuk diyerek seslerini pek çıkarmıyordu. Sadece anlamaya çalışıyorlardı. Neden küçümsendiklerini, entelektüel olmanın neden utanılacak bir şey olduğunu çözmek için...Kısa sürede anlaşıldı ki elitlere savaş açanların kendilerini geliştirmek gibi bir dertleri yok, sadece başkalarını sindiremiyorlar.
Entelektüellerin binlerce yıldır süregelen görevi insanları pasif itaatkar cahil ve güdümlü hale getirmektir.
Entelektüel çaba ve uğraş her zaman tarihin önündedir. Tarih çoğu zaman bu entelektüel çaba ve uğraşın boyutu, derinliği ve gücüne göre biçim alır.
Bir filozof olarak önüne koyduğu başlıca hedef, insanları, bir sürünün parçaları haline getiren, uyuşturan, güdükleştiren tüm inançları, kurumları birer birer çökertmektir.
Bir filozof olarak önüne koyduğu başlıca hedef, insanları, bir sürünün parçaları haline getiren, uyuşturan, güdükleştiren tüm inançları, kurumları birer birer çökertmektir.
Her çağ, özellikle de bizim, bir Diyojene muhtaçtır; ama zorluk, bir olma cesaretine sahip ve bir taneye katlanacak sabrı olan erkekler bulmaktır.
Sağduyu, tüm bir sınıf, tüm ulus veya tüm insan ırkı tarafından paylaşılan, üzerinde düşünmeden yapılan yargılamadır.
İçinde yaşadığımız çağ, her ne kadar 'bilgi ve enformasyon çağı' olarak nitelense de özünde anti-entelektüel bir çağdır. Bu ilk bakışta bir paradoks olarak görünse de, yadsınamaz bir gerçektir.
Baykuş; kanarya beslermiş amcalar, teyzeler. Kumruları sever, kartalları över, güvercinleri uçurur, kargaları kovar, papağanları konuştururlarmış. Oysa çocuk baykuşları severmiş. "Uğursuz kuş o. İsmini anma, damına çağırma." dermiş teyzeler, amcalar. Uğursuz kuşmuş baykuş; gece gördüğü, geceyi gördüğü için.
Sadece bilge ve erdemli kişilerden kurulu bir akıllı insanlar toplumuna ulaşmanın imkansızlığı anlaşıldı. Belki yığınlar hiç bir zaman filozof olmayacak. Ama toplumları mutluluğa ulaştırmak için, yönetimin bilge kişilere teslim edilmesi de mi mümkün değil? Aklı başında insanlar tarafından yönetilmezsek sonumuzun felaket olacağını görmüyor musunuz.?