Bin yıldır her karış toprağını alın terimizle ve gerektiğinde kanımızda sulayarak vatanımız haline getirdiğimiz bu topraklardaki mücadelemizin ilanihaye devam edeceği anlaşılıyor. Bundan bir asır önce sınırları Balkanlardan Kafkaslara ve Kuzey Afrika'ya kadar uzanan Osmanlı'yı yıkmakla yetinmeyenlerin Anadolu'yu da milletimize mezar etme heveslerini kursaklarında bırakmıştık. Cumhuriyetimizin kuruluşunun ardından da ülkemizin bütünlüğüne, milletimizin birliğine, kardeşliğimize, geleceğimize yönelik saldırılar çeşitli kisveler altında hep sürmüştür. Ülkemize yönelik tehditler kimi zaman milletimizi medeniyetinden, tarihinden, kültüründen değerlerinden koparma gayretleri, kimi zaman terör örgütleri eliyle doğrudan varlığımıza saldırılar şeklinde ortaya çıkmıştır. Demokraside ve ekonomide geri kalmışlığı bize dayatanlar bu uğurda vesayetten darbelere köken ve mezhep gerilimlerinden provokasyonlara kadar her yolu ve yöntemi denemişlerdir. Türkiye'nin başlattığı her demokrasi ve kalkınma hamlesinin önünü kesenler bilerek veya bilmeyerek işte bu sinsi oyuna hizmet etmişlerdir. Hamdolsun, son 19 yıldır sağladığımız istikrar ve güven iklimi sayesinde ülkemiz her alanda kendi gerçek potansiyelini hayata geçirme imkanına kavuşmuştur.
- Henüz kategori yok.
-
Lando Norris Sao Paulo Sprint'i Domine Etti, Piastri'n…08.11.2025
-
West Ham United, Burnley Karşısında Kritik Maça Çıkıyo…08.11.2025
-
Türk Telekom - Karşıyaka Maçı Öncesi: Yükselişteki Baş…08.11.2025
-
Bundesliga: Union Berlin, Zirvedeki Bayern Münih'in Ye…08.11.2025
-
Amedspor Taraftarından Hatayspor'a Sıcak Karşılama, Gö…08.11.2025
-
LaLiga'da Kritik Randevu: Sevilla ve Osasuna Düşüşü Du…08.11.2025
-
Hull City Zirve Takibinde: Art arda Gelen Galibiyetler…08.11.2025
-
Rochester Adams, Stoney Creek'i Yenerek Bölge Şampiyon…08.11.2025
-
Kompany'nin Rekor Peşindeki Bayern Münih'i Union Berli…08.11.2025
-
Ankara'da Elektrik Kesintileri: Başkent EDAŞ'tan Şebek…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Bir asır önceki gibi bizi yok etmek istedikleri Anadolu topraklarından bölgemiz ve dünyaya barış ve huzur getirecek mücadelenin içindeyiz.
Bizim olayımız beka meselesi, ondan da öte bir tarih meselesi. Biz şu anda öyle adımlar attık ki bu adımlar Sevr'in ters köşe edilmesidir. Bu kadar önemli.
İşte fetih (İstanbul'un Fethi), bizim insanlığa sunduğumuz bir hoşgörü örneği ve bugünkü tarifiyle temel insan hak ve özgürlüklerine dair mükemmel bir uygulamadır.
Viyana'da Kara Mustafa'nın yenilmesi ne askerîdir, ne iktisadîdir, ne şudur, ne budur; sadece ahlâkîdir.
Türk hükümdarlığının ele geçirilmesinin çok güç, fakat bir kez ele geçirilirse onu elde tutmanın ise çok kolay olduğu görülür.
Vak'ay-i Hayriye, Osmanlı Türkiyesi'nde ulema sınıfını çırıl çıplak etti. Osmanlı Türkiyesi'nin yeniden doğuş umudu, Yeniçeriliğin ilgasıyla başladı. Şehzadeliğinde Yeniçerilerin kirli kementlerinden dünyaya yeniden dönen Mahmut-i Adli, yaygın adıyla İkinci Mahmud, kurtarmak için yıkmak gerektiğini bilen bir hükümdar oldu. Sultan Mahmut'un yanı başında, gözü önünde. Yeniçerilerin hain kementi ile hayatını kaybeden Üçüncü Selim, bir yana bırakılacak olursa, Türkiye'de tüm yenilikler, Sultan Mahmut ile ve Vak'ay-i Hayriye ile başladı.
Neresi olursa olsun ya da hangi şehrin sahnesi… İçeride ister 100 kişi olsun ister 3 bin kişi, psikolojim hep aynıdır.
Orta-Doğu ve Balkanları Avrupa ve Amerika’nın tasallutundan kurtarma yükü Osmanlı Devleti’nin omuzlarındaydı. Önceleri bölgede bir Pax-Ottomana ihdas etmiş bulunan Osmanlıların omuzları zamanla bu yükü kaldıracak güçten mahrum kaldı. Daha doğrusu Avrupa ve Amerika’nın güçlü oldukları alanla Osmanlıların güçlü olduğu alan birbirinden farklıydı. Güçler arasında mahiyet farkı vardı. Kapitalizmin dünyaya sunduğu ölçüler bakımından Osmanlı Devleti dünyanın en güçsüz devletiydi. Bu güçsüzlüğün kaçınılmaz sonucudur ki Osmanlılar tarihten silindi, gitti. Fakat Osmanlı devletinin hayat kaynağı sarih bir biçimde anti-kapitalist olan tarih yükü Türkiye’ye kaldı. Türkiye’nin etrafındaki ülkeler bu yükten muaf oldukları için her aşamada Avrupa ve Amerika oralara musallat oluyor. Karışıklıkların sebebi bu. Türkiye başından tarih yükünü atmaya kalkışamıyor. Sakin kalışının sebebi bu.
Osmanlı’da halk Tanrı emaneti olarak kabul edildiği için devletin başlıca vazifesi onun durumunu düzeltmek ve refahını sağlamaktı.
Bizim azametli padişahlarımız saray havuzlarında cariyelere göbek attırırlarken Batı'da Büyük Frederik'ler, en ünlü Batılı düşünürlerden, Leibniz'den veya Thomasius'tan, Voltaire'den, Diderot'tan feyiz almakta, bu bilginlerin kültürü ile hal ve hamur olmakta idi.
60'lı yıllarda bunlara 'çer çöp', 'kocakarı ilacı' dediler. O zamanlarda Osmanlı'nın otacı kültürü maalesef kaybolup gitti. Kaybolan kültürümüzü ben tekrar ayağa kaldırmaya çalışıyorum. Osmanlı'dan bu yana gelen otacı kültürünü tanıtmaya ve insanlara anlatmaya çalışıyorum. Doğanın bize verdiği şifa gücü ortadadır. Ben gezerek insanlara bu hizmeti sunmaya çalışıyorum.
Her bir öğrencime şunu taahhüt edebilirim, ‘Yavrum senin başladığın yılda kural neyse, sen onunla mezun olacaksın. Ben asla yıl ortasında kuralı değiştirmeyeceğim. Sakin ol. Sürpriz yok sana.’ Yeni başlayanlara da ‘Bundan sonraki kural bu’ diyeceğim.
Osmanlı'nın cami, medrese ve tekke gibi sosyal yapıları iyi tahlil edilerek ABD'de eğitim ve tebliğ çalışmalarının yapılması gerekir. Amerika'daki insanlar yumuşak Hıristiyan'dır, onlara Protestan denir.
Dünyada, tarih bilinci böylesine köreltilmiş başka bir toplum olmasa gerek. Osmanlı'yı, ortaya koyduğu köklü ve çok yönlü mirasıyla ve misyonuyla değerlendirmek ve anlamlandırmak yerine, sadece ya hamasi nutuklar atarak, ya da şaşırtıcı bir şekilde karalamaya çalışarak Osmanlı'yı anlayabilmemiz mümkün değildir. Oysa Osmanlı'nın mirasını ve misyonunu en çok bugün anlamamız gerektiğini düşünüyorum.
Osmanlı çökertilmişti ve yerine kurulan genç Türkiye Cumhuriyeti Osmanlı'nın iddialarına ve misyonuna sahiplenmediğini alenen tüm dünyaya ilan etmesine rağmen Batılı hegemonik güçler Türkiye'ye her zaman belli bir mesafeden ve paranoyak bir kuşkuyla bakmaktan geri durmadılar.
Orhun Abideleri'ni de Bosna'daki eserleri de ihya eden Türkiye Cumhuriyeti Devleti'dir. Dünyanın çeşitli yerlerinde Selçuklu'nun, Osmanlı'nın bizlere miras bıraktığı eserleri korumak da boynumuzun borcudur. Bu eserin restorasyonunda emeği geçenlere teşekkür ediyorum. Caminin süsü cemaatidir, inşallah bu camimizin cemaati bol olur.
Jön Türklerin uğrunda çalıştıkları Osmanlı milleti oluşturma hareketi boş bir girişimdir. Tek çıkar yol, milliyetçiliktir.
Bazı kimseler savaş zamanında yapılan işlerin bir çoğunu bana ve başkalarına mal ederler. Bu yanlıştır. Bir kişinin, beş kişinin böyle büyük davalarda ne ehemmiyeti olur ki? Gönlünde vatan muhabbeti taşıyan her vatansever o günlerde bizim gibi düşünmüş, bizim gibi duymuş, ondan sonra da bizimle beraber olmuştur. Milli mukavemette aslan payını kendine ayırmakta hata vardır. Bir elin sesi olur mu ki?