Bilim hekimlerinin amacı, kendi bilimlerinde… belirsizliği azaltmaktır.
- Henüz kategori yok.
-
Uzun Süreli Melatonin Kullanımının Kalp Sağlığına Olas…08.11.2025
-
Körfez'in Nefes Kesen Derbisi: Al-İttihad ve Al-Ahli K…08.11.2025
-
Yeşil Vatan Seferberliğiyle Geleceğe Nefes: Sinop ve S…08.11.2025
-
Arteta'dan Sunderland Maçı Öncesi Arsenal Değerlendirm…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Yeni Futbol Komitesi Göreve Başladı: Tammy…08.11.2025
-
Bundesliga'da Büyük Çalkantı: Bayern Serisi Bitti, HSV…08.11.2025
-
Juventus-Torino Derbisi: Serie A'da Zirve Mücadelesi v…08.11.2025
-
Marsilya'nın Gözü İsmail Yüksek'te: Fenerbahçe Satışa …08.11.2025
-
Atletico Madrid, Metropolitano'da Levante'yi Ağırlıyor…08.11.2025
-
Sunderland - Arsenal Karşılaşması Öncesi Kapsamlı Bakı…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Büyük bilim insanları belirsizliği çok iyi tolere eder. Hataları ve kusurları fark edecek kadar şüphe duyuyorlar, böylece öne çıkıp yeni ikame teorisini yaratabiliyorlar.
İnsanı anlamanın yolu tıp biliminden geçer; insan vücudundaki doğa güçlerini öğrenen bir doktor, bunları makrokosmosta yani doğada yeniden bulacaktır; bu şekilde doğayı insana yararlı ve zararlı öğeleriyle tanımış olacaktır.
Eğer çürümüş fermantasyonun sırlarını öğrenmeyecekseniz,fizikçi olmayı hak etmiyorsunuz demektir.
Zenginlik bayağı bir amaçtı; ama hastalıkları insan bedeninden uzaklaştırabilmenin ve insanı acımasız bir ölüm dışında her şeye karşı dayanıklı kılabilmenin şanı kim bilir ne büyük olurdu..
Aslında aklın sınırlarını zorlayan bilimsel gelişmeler ölüleri diriltecek boyutlara ulaşmış durumda. Mesela kalbi duran bir hastanın öldükten sonra kalbine pil takılıp yaşatılmasını hiç garipsemiyoruz. Yumurtalıklarını donduran bir kadın, artık çocuk sahibi olabilme sınırını çoktan aştığı halde bebeği olabiliyor. Çaresi olmayan bir hastalıktan ölmek üzere olan bir adam bedenini dondurup 20-30 sene sonra hastalığın ilacı bulununcaya kadar tekrar hayata dönmek üzere süresiz bir uykuya yatabiliyor. (Kimbilir, belki de 'Yedi uyuyanlar' efsanesi, böyle bir teknolojinin ürünüdür.)
Bilim, gerçeği aramaktır - bu, rakibini yenmeye, başkalarına zarar vermeye çalışan bir oyun değildir.
Gezegende her şey kendi kendine olurken, bilmemiz gereken nasıl olduğuydu. Kimin yaptığı ise şizofrenik bir sorudur.
Bir hekim geçmişi söyleyebilmeli, anı bilmeli ve geleceği ön görebilmeli –bunlar üzerine yoğunlaşmalı ve hastalıklarla ilgili şu iki önemli konuya sahip olmalıdır: Yararlı olanı yapmak veya zararlı olanı yapmamak.
Keşif araştırması gerçekten sisin içinde çalışmak gibidir. Nereye gittiğini bilmiyorsun. Sadece el yordamıyla. Sonra insanlar daha sonra öğrenir ve ne kadar basit olduğunu düşünür.
Kendi düzeltmelerini içinde patlayacak gibi tohumlarla barındıran hata meyvesini her zaman yeğlerim ben.Tahmin yürütmek, özellikle geleceğe yönelikse, zordur.
Biz kimiz? Bu sorunun cevabı bilimin sorunsallarından biri değil, bilimin amacıdır.
Uzun zaman önce, uygarlığın bebeklik döneminde, insanoğlu Doğada ilaçlar olduğunu öğrendi, "kardeş organizmalarımız, bitkilerin" büyümesinin veya dönüşümünün hücre ürünleri, aracılığıyla acı zevke dönüştü.