Benim yazdığım hikâyelerde şiddet ve kan var evet; ama dün akşamki haberlerden daha fazla değil.
- Henüz kategori yok.
-
Lando Norris Sao Paulo Sprint'i Domine Etti, Piastri'n…08.11.2025
-
West Ham United, Burnley Karşısında Kritik Maça Çıkıyo…08.11.2025
-
Türk Telekom - Karşıyaka Maçı Öncesi: Yükselişteki Baş…08.11.2025
-
Bundesliga: Union Berlin, Zirvedeki Bayern Münih'in Ye…08.11.2025
-
Amedspor Taraftarından Hatayspor'a Sıcak Karşılama, Gö…08.11.2025
-
LaLiga'da Kritik Randevu: Sevilla ve Osasuna Düşüşü Du…08.11.2025
-
Hull City Zirve Takibinde: Art arda Gelen Galibiyetler…08.11.2025
-
Rochester Adams, Stoney Creek'i Yenerek Bölge Şampiyon…08.11.2025
-
Kompany'nin Rekor Peşindeki Bayern Münih'i Union Berli…08.11.2025
-
Ankara'da Elektrik Kesintileri: Başkent EDAŞ'tan Şebek…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Bir yazarın sorunu yalnızca umut vermek değildir. İnsanların yaşadığı derin ve birbirinden farklı sorunlar vardır. Onun için bir yazar insanların macerasını çok iyi bilmelidir. Ancak insanların macerasını çok iyi bilen bir yazar iyi bir yazardır. Bu romanın bitişi yazara ait bir bitirmedir. Yazar böyle bitirmek istemiştir. İnsan çok zengindir, başka bir yazar başka türlü bitirecektir.
Kurgu bir örümcek ağına benzer, belki çok hafifçe bağlanmıştır birbirine ama yine de her bir köşesinden hayata bağlıdır.
Televizyon olmadığı için pencereden bulut seyretmeye başladım. Oradaki yayın çok iyi, haberleri daha güvenilir, gelip geçen bir iki uçak dışında pek reklam almıyorlar ve asıl önemlisi akşamları gök gürültülü sürpriz programlar var.
Sıkılan kurşunlar şiddetsizlik rüyasına son verdi. Silahlanmayan ölür; ölmeyen cezaevlerine, ıslahhanelere, uğursuz beton kulelere kapatılır.
Şimdi ise benim için roman, öykü bir amaç. Dil ise o amacın yuva kurduğu uzam. Romanı dilin hizmetine vermektense, dili romanın hizmetine vermek üzere bir yol tuttum son zamanlarda. Çünkü dilin baskınlığı bütünü gölgeleyebiliyor. Dil taşkınlığı diye bir şey de var. Bazı okumalarda gördüm bunu. Ama asla dilimi evcilleştirmem, sözcüklerle ilişki biçimimden vazgeçmem. Dilimi sınırlarsam görüş alanımı da küçültmüş olurum. Bence yazarın gücü kendi dil evreninde saklı. Dil daralırsa, yaratıcılık da daralır.
Bence tanımı gereği, insanca doğru olan bir şey yazmak için biraz yaşamanız gerekiyordu.
Kamplarda yaşayan bizler gerçek tanıklar değiliz. Bu rahatsız edici düşünceyi, zamanla, ben de dahil hayatta kalanların yazdıklarını okuyarak, kendi yazdıklarımı yıllar sonra yeniden okuduğumda, benimsedim. Bizler, yani hayatta kalanlar, sadece küçük değil, aynı zamanda kuraldışı bir azınlığız. Bizler yalan, beceri ya da şans sayesinde asla dibe vurmamış olanlarız.
Araştırma adı altında başkalarının kirli çamaşırlarını ortaya çıkarmaya uğraşmak en ucuz yazınsal hesaplardan biridir.
Halbuki kelimeleri kullanmak, göz önüne birtakım görüntüler getirmek, gerçekle oynamak, gerçeği kurcalamak birdir.
İşte, çalışmalarımıza yön verecek olan duygular bunlardır ve okuyuculardan, bu unsurları göz önünde bulundurarak, yarattığımız karakterlerin ağzından dökülecek yanlış sözler ve gerçeğe duyduğumuz aşk nedeniyle göz önüne serme zorunluluğu duyumsadığımız, biraz fazla rahatsız edici durumlar için hoşgörü istiyoruz.
...Benim de edebiyatımda savrulma, dağılma, peyzaj hikâyeleri kaçtığım şeyler. İnsanı yakalamak, insanın içindeki o ne olduğu belirsiz özü bulmak üzerine yazıyorum. Daha nötr kalıyorsun. Geçmişe ve birikimlerine bakıyorsun. Ne görüyorsan onu yazıyorsun.
Her cümle iki şeyden birini yapmalı, karakteri ortaya çıkarmalı veya eylemi ilerletmelidir.
Ses yinelemeli (aliterasyon) takma adlar Berlin'li bir hukukçunun bulduğu isimlerdir. (...) Onun, medeni kanunu,haciz kararlarını ve ceza davalarını anlattığı insanların isimleri A veya B değildi, miras ve miras bırakan da değildi. Onların isimleri, Benno Büffel ve Theobald Tiger; Peter Panter ve Isidor Iltis ve Leopold Löwe ve bu şekilde alfabenin tüm harfleri ile devam eden ses yinelemeli adlardı. (...) Wrobel – bizim hesap defterinin adıydı; ve Ignaz ismi de bana hep çok çirkin geldiğinden,inatla ve büyük bir nefretle, kendini yoketme eylemine ve varoluşumun yeni durumunu vaftiz etmeye başladım. Kasper Hauser'in ise tanıtılmaya gereksinimi yok.