- Henüz kategori yok.
-
Arnold Schwarzenegger'dan The Running Man Remake'ine T…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Rafa Silva'nın Geleceği Belirsiz: Saha İçi…08.11.2025
-
Cengiz Ünder'den 8 Milyon Liralık Göz Kamaştıran Evlil…08.11.2025
-
Uzun Süreli Melatonin Kullanımının Kalp Sağlığına Olas…08.11.2025
-
Körfez'in Nefes Kesen Derbisi: Al-İttihad ve Al-Ahli K…08.11.2025
-
Yeşil Vatan Seferberliğiyle Geleceğe Nefes: Sinop ve S…08.11.2025
-
Arteta'dan Sunderland Maçı Öncesi Arsenal Değerlendirm…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Yeni Futbol Komitesi Göreve Başladı: Tammy…08.11.2025
-
Bundesliga'da Büyük Çalkantı: Bayern Serisi Bitti, HSV…08.11.2025
-
Juventus-Torino Derbisi: Serie A'da Zirve Mücadelesi v…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Sezen Hanım ishal olmuş ama ne yazık ki Sezen Hanım'dan çıkanların hepsi beste olmuş. (2007)
Evrensel müzik yapıyorum. Herkes rap diyor ama rap değil. Ritmik müzik, rap yapmıyorum sesimi kullanabiliyorum. Ritmik şiir rap'te düz okunuyor. Şarkı biraz akıcı olduğu için rap diyorlar. Ben her tarz söyleyebiliyorum. Elimden geldiği kadarıyla bütün tarzları söylemeye çalışıyorum.
Genellikle bestecinin bestesi, şarkıcının sözle sarf ettiği melodiden ibaret oluyor. Geri kalan bütün müzik ‘aranjman’ dediğimiz şey oluyor ve onların hepsi bir bütün olarak tınlıyor. O yüzden matematik değil ben daha çok duygulara önem veririm.
Şiir, rythme yani nazım sanatı olduğu için güfteden önce bir bestedir. Mısralarında nağme hissedilmeyen bir manzume sadece bir güftedir ki, onu nesir sahasına atarız. Mısra mısra bir beste olan bir manzume ise asıl şiirdir.
Hep bir laf vardır besteciler bunu tiraj yapmak için söylerler “bu şarkılarda yaşanmış duygular vardır “ diye. İnanmayın buna , düşünsenize bir benim 130 bestem var her birinde bir şey yaşasam 130 tane aşk yaşamam lazım olacaktı.
Benim şarkılarımın kalorisi yüksektir ama kolestrol yapmaz. Şarkı yapmak, bestelemek zor iştir.
...Doğrusu ben de farkındayım; lâkin nağmelerin başka bir şekle ifrağı mümkün olmamıştı. Yoksa usûl ve kaideye aykırı olduğu malûmdur. Bununla beraber ihtarınız mucibi memnuniyet olmuştur; ne ise devam ediniz, der...
Benim babam denizciydi, kaptandı. Ben de dalgıcım. "Mavi"yi de suyun altında yaptım. Dalmayan birine nasıl anlatacağımı bilmiyorum ama 35 metrede rahatlıyorsun, gözünün önüne bir sürü şey geliyor. Ben de derinleri seven bir adamım. Sığlıklar da bir yere kadardır. Sonunda beni ifade etmez.
Mesela ben kendimi müziğimize şiiri katmış olarak görüyorum. Şiiri müzikleştiriyorum. İşe şarkı sözü diye başlamıyorum. Önce şiir yazıyorum, sonra onu kafiyeli hale getiriyorum, en sonunda da melodiyi buluyorum.
Türkiye'de perde arkasındaki adam için müzikle uğraşıp aç kalmak tehlikesi de var. Bunlardan dolayı mağarama girdim ve reklam müzikleri yaptım. Yaklaşık 800 tane reklam müziği besteledim. Piyasada kalıp şarkıcı demeye bin şahit gereken şarkıcı arkadaşlara beste satabilmeye mahkum kalmak da vardı. Bunu yapmakla vücudumu satmak arasında hiçbir fark yoktu benim için.
Ben kendime tarz oluşturmak için özel bir şey yapmadım, bir mücadele vermedim. Ben cazı keşfetmeye çalışmıyorum. Bu Amerika'yı yeniden keşfetmek gibi bir şey olur. Benim çocukluğumdan bugüne kadar dinlediğim müzik tarzı zaten çaldığım müzik tarzıydı ve bu müzikler insanın beynine, hücrelerine gire gire başka bir şey düşünemez oluyor müzikte de. Yani hissettiklerin formunda bir şeyler çalmak istiyorsun.
Müziğimi 20 yıl önce ya da yarın yapmış olmam önemli değil. Modaya göre değişmiyor. Altı ayda bir pantolonlarım daralıp genişlemiyor. Müziğim hep olduğum gibi kalıyor, ben onu öyle seviyorum.