- Henüz kategori yok.
-
Uzun Süreli Melatonin Kullanımının Kalp Sağlığına Olas…08.11.2025
-
Körfez'in Nefes Kesen Derbisi: Al-İttihad ve Al-Ahli K…08.11.2025
-
Yeşil Vatan Seferberliğiyle Geleceğe Nefes: Sinop ve S…08.11.2025
-
Arteta'dan Sunderland Maçı Öncesi Arsenal Değerlendirm…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Yeni Futbol Komitesi Göreve Başladı: Tammy…08.11.2025
-
Bundesliga'da Büyük Çalkantı: Bayern Serisi Bitti, HSV…08.11.2025
-
Juventus-Torino Derbisi: Serie A'da Zirve Mücadelesi v…08.11.2025
-
Marsilya'nın Gözü İsmail Yüksek'te: Fenerbahçe Satışa …08.11.2025
-
Atletico Madrid, Metropolitano'da Levante'yi Ağırlıyor…08.11.2025
-
Sunderland - Arsenal Karşılaşması Öncesi Kapsamlı Bakı…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Türkiye'de yaşayıp 'ben Türk değil, Kürt'üm' diyebilir, ne var bunda. Şimdi o Kürt oldu diye ben mi Türklük'ten çıkacağım? Öyle bir şey olabilir mi? Ne kadar anlamsız bir çıkış bu ve bunu çıkartan da maalesef birkaç tane orijinal olmak isteyen münevverler. Coğrafya bilmiyorlar, hiçbir şey bilmiyorlar ve aslında kimliğini saklamak isteyen belki de rahatsız olan adamlar bunlar. Önce kendi kimliğine kendisi sahip çıksın o zaman zaten mesele kalmaz.
Birçok durumdan şikayetçi olsam da Türkiye, doğduğum, doyduğum, yaşayacağım, öleceğim yer. Zaten insanın vatanı, sevdiklerinin yanı.
Farklı kocam ve ailem oldu. Hepsine düşkünüm ve hepsini ziyaret ediyorum. Ama içimde derin, şov dünyasına ait olduğum hissi var.
Kendini Galatasaray'a adamış ve bu ailenin ferdi olmaktan her zaman gurur duymuş birinin Galatasaray'dan vazgeçeceğine inanmak gerçek dışıdır.
İki, temsilcisi olmak durumu var. Bu bir sürü insanda değişebilir. Ama bence yurt dışında uzunca yıllar yaşamış ya da beyin göçüyle oralara gitmiş bir sürü insanın aslında çok da Türklükten uzaklaştığını görmüyorum. Seversiniz, sevmezsiniz ama atıyorum Mehmet Öz'ünden tut da Fazıl Say'ına kadar yurt dışında başarılı olan herkes bir şekilde Türkiye ile olan bağlarını tutuyor. Çünkü burası çok özel bir ülke. Samimiyetle söylüyorum bunu. Herkes için kendi ülkesi özel olabilir. Ama bunu politika dışı bir yerden söylüyorum. Siyasi görüşünüz, hayata bakışınız ne olursa olsun, ülkeniz sizi cezalandırmış ya da yüceltmiş olabilir ama kodlarınızı aldığınız yerden hareketle bir şey yapıyor olmak çok gurur verici. Nazım Hikmet'e baksanıza çok iyi bir örnek değil mi, yıllarca Moskova'da ya da Abidin Dino'ya bakın. Bunların hepsi ülkesinden uzaklaşmış, başka yerlere gitmiş, başka işler yapmışlar. Ama sonuçta her zaman da bağlı kalmışlar. Açıkçası Türkiye'yi hakikaten seviyorum. Anlattığım bütün sebeplerden dolayı bu derinlik çok önemli ve her zaman bizim kodlarımızda yer alacak. Bir de yaşlandıkça bu durum daha çok değerleniyor.
Bazen en uzak halk kendimizinkidir bize. Okyanus aşırı bir memlekettir bazen Türkiye.
Türkiye'de evine alın teriyle, namusuyla ekmek götürüp ailesini doyuran her ana-baba kahramandır.
1991 yılında Sovyetler Birliği çözüldü. 1992 yılında Yugoslavya parçalandı. 1993 yılında sırada Türkiye var.
İslamizasyon, eninde-sonunda, Türkiye'de insanı bozmak operasyonu'dur. Bozuculukta şimdi magazin ve dizilerle yarışmaktadır.Sınıfidir, bozarak fabrikada sulh peşindedir. İslamizasyon kolay yönetim ve diktatoryal rejim için taban hazırlama işidir. Cahil ve tabi insan ya da yaratık imalatı demek mümkündür ve oradayız.
Türkiye'nin büyük zenginleri bugünkü Türkiye'yi fazla aydınlık buluyor. Daha karanlık bir Türkiye istiyorlar.(2007)
Peki ne görüyoruz; sonsuz tamahkar bir plütokrasi ile karşı karşıyayız. Şunu ileri sürebiliyorum, her sömürgeci Türkiye büyük zenginlerinden daha az sömürgecidir. Artık bunlar için 'halkım' demek çok yersiz, her sömürgeci sömürdüğü halka bunlardan daha yakın ve insaflıdır. Her sömürgeci bunlardan çok daha 'kalıcı' ruh halindedir ve bunları, kesinlikle 'kaçıcı' tarif etmek zorundayız.
Biraz tarih biliyorum, bana göre Deli İbrahim'den sonra Türkiye'de hükümet etmeye gelmiş en bilgisiz kimsedir. Sabri Ülker'in bisküvi kutularını saymayı bilebiliyor
Hangi ahmak benim sabetayizme olumsuz baktığımı söylüyor, bu tür ahmaklarımızın azaldığını sevinerek söylebiliyorum. Sabetayistler olmasaydı, biz bu cumhuriyeti kuramazdık, diyen ben oldum. Bugün Sabetayistler, Türkiye'ye sadık olsalar, bu kadar sarsılmazdık, bu da benim ifademdir, büyük çoğunluğu ülkenin çıkarlarını gözetmiyorlar ve geriye kalanlar ise bu ülkeye, Türkiye'ye, eskisinden daha fazla bağlıdırlar.
Tekelli düzenin millet bilincinden kaynaklanan aidiyet duygularını erozyona uğrattığı kesindir. Tekelli düzenin, hem agnostik yapısı, hem bireyi edilgen hale getirmesi ve hem de yeni parçalı iktidarlar yaratması açısından feodal düzenle, kapitalizm açısından çok daha fazla, benzerlik kurduğunu düşünüyorum.