Benzer Sözler

Oyun yazma süreciyle ilgili alışkanlıklarım ya da belirgin bir düzenim, kullandığım bir metot, her seferinde çalıştığını düşündüğüm bir yöntemler bütünü falan yok yani. Zaten çok kusursuz bir şuur hali içinde de yazmıyorum. Oyun değil, ne yazarsam yazayım yani. Biraz kalabalık iş, yazı yazmak benim için. Bir odaya zor sığdığı bile oluyor bazen o kalabalığın, bazı şeyleri yazarken.

Şimdi ise benim için roman, öykü bir amaç. Dil ise o amacın yuva kurduğu uzam. Romanı dilin hizmetine vermektense, dili romanın hizmetine vermek üzere bir yol tuttum son zamanlarda. Çünkü dilin baskınlığı bütünü gölgeleyebiliyor. Dil taşkınlığı diye bir şey de var. Bazı okumalarda gördüm bunu. Ama asla dilimi evcilleştirmem, sözcüklerle ilişki biçimimden vazgeçmem. Dilimi sınırlarsam görüş alanımı da küçültmüş olurum. Bence yazarın gücü kendi dil evreninde saklı. Dil daralırsa, yaratıcılık da daralır.

Bu benim bir fantezim. İçinde (tabii ki yayınlanmasını takiben) gazete ve dergilerde kendisi hakkında çıkmış olan eleştirilerden başka hiçbir şey yer almayan bir kitap görmek ne hoş olurdu. Bu çelişkili gibi görünüyor olabilir ama sıkı çalışma ve iyi planlama sayesinde yapılamayacak iş değil. Önce, önde gelen dergileri kitaba katkıda bulunanlar tarafından hazırlanan eleştirileri yayınlamaya ikna etmek gerekiyor. Böyle olunca eleştirmenler de bu konuda yazmaya başlayacaklardır. Ama bu arada hazırladıkları çeşitli taslakları diğer eleştirmenlere düzenli olarak göndereceklerdir, öyle ki tüm eleştiriler birlikte evrilecek ve nihayetinde fizikte "Hartree–Fock kendi ile tutarlı çözeltisi" olarak bilinen bir durağan duruma ulaşacaktır. Böylece kitap sonunda basılabilir, bunu da önceden anlaşıldığı gibi dergilerdeki eleştirileri takip eder.

Liste
Yükleniyor…