Beden önce tonus sonra üzerinde klonus yaratır ardından da bunları koordine eder, hareket böyle ortaya çıkar böyle sürer; toplumdaki hatta yaşamdaki olaylar da zuhur etmek için benzer bir yol izler; nispeten sert, tok bir zemin ve üzerinde oynak düzenekler...
- Henüz kategori yok.
-
Lando Norris Sao Paulo Sprint'i Domine Etti, Piastri'n…08.11.2025
-
West Ham United, Burnley Karşısında Kritik Maça Çıkıyo…08.11.2025
-
Türk Telekom - Karşıyaka Maçı Öncesi: Yükselişteki Baş…08.11.2025
-
Bundesliga: Union Berlin, Zirvedeki Bayern Münih'in Ye…08.11.2025
-
Amedspor Taraftarından Hatayspor'a Sıcak Karşılama, Gö…08.11.2025
-
LaLiga'da Kritik Randevu: Sevilla ve Osasuna Düşüşü Du…08.11.2025
-
Hull City Zirve Takibinde: Art arda Gelen Galibiyetler…08.11.2025
-
Rochester Adams, Stoney Creek'i Yenerek Bölge Şampiyon…08.11.2025
-
Kompany'nin Rekor Peşindeki Bayern Münih'i Union Berli…08.11.2025
-
Ankara'da Elektrik Kesintileri: Başkent EDAŞ'tan Şebek…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Özgürlüğe yer olmayan bir toplum yapısında, özgürlük yasalarla verilmiş olsa bile, kullanılmadan kalır. Yani, bir toplumda görüş tarzını değiştirmek, yapıyı değiştirmeden olanaksızdır.
Taşın toprağın ezdiği işçi elleri, erkeklerin ezdiği fahişe derileri, yalanların ezdiği düşkün ruh çeperleri kalın olur.
İletişimle toplum arasındaki ilişki neyse sinir ağlarıyla zihin arasındaki ilişki de odur.
İnsan olarak sürünenlerin hay huy içinde erken ölmesinin nedeni, sürüngenlerin koşarken nefes alamamasına benzer bir durumdur!
Despotizmin ilk özelliği, deyim yerindeyse hiçbir yapısı olmayan bir siyasal rejim olmasıdır. Ne siyasal, ne hukuki ve ne de toplumsal bir yapısı vardır.
En yoksul insanların düşüncesizce hareketi, yeraltı madenine giden treni ateşleyebilir ve patlamayla bir imparatorluk yıkılabilir.
Hareketimiz işkence çeken, acı duyan, huzursuz ve şanssız kimseleri çevresinde toplayacaktır. Evet, hareketimiz her şeyden önce sosyal vücudun dışında kalmayacak, halk topluluklarının derinliklerine kök salacaktır.
Oligarklar, bu kadar 'dindar' ve bu kadar porno-kar olmasalar, fabrikalarda bu sükuneti sağlayamazlar.
Ortaçağ'da insan, doğayı etkileyemediği ve kontrol edemediği için kendine güvenden yoksundu. Bitkisel bir yaratıktı. Tekelsi düzende ise insan, toplumu etkileyemediği ve kontrol edemediği için kendisine güven duyamıyor. İnsanı insan yapan nehrin akışını değiştirmektir; bunun için çaba ve ortak çaba gerekiyor. Ortak çaba başarıya ulaştığı ölçüde insan yükseliyor.
Mülkiyetin tabanında korku vardır. Korkunun kaldırıldığı bir toplumda cimri de özel mülkiyet de olmaz. Korkak mutlaka cimridir. Özel mülkiyet, biriktirilmiş cimriliktir.
Demokrasi nedir? Yürütmeyle ilgilidir. Yürütmeyi ve yasamayı hızlandırıyorsan, diktattörlük, yavaş işletiyorsan demokrasidir. Fastfood gibi yasa çıkararak demokrasi olmaz. Karakollardaki yangın talimatnamesini değiştirmek yasa çıkartmaktan daha zordur. Son derece edilgen, hedonist, geleceği hiçbir biçimde düşünemeyen, sadece gününü yaşayan ve hiçbir özgürlük kavramı olmayan bir toplum yarattık.
Toplum; devrimcilere, akıllı ve inatçı şizofrenler olarak bakıyor. Hep hapse koyuyor ve fırsat buldukça başlarını vücutlarından ayırıyor.
Şizofrenler hep yeni dünya kuruyorlar ve kurdukları dünyada yaşıyorlar. Ancak dünyalarının akılları yok ve sık sık yeni dünya kuruyorlar. Şizofrenler tutarlı değiller ve ısrarlı olmaıyorlar; toplum, fırsat buldukça şizofrenleri akıl hastanelerine kapatıyor.
Paradoks mu yoksa tarihli toplum ile fiziksel toprağın baskısı mı; Balzac kralcı idi ve ancak burjuva ve cumhuriyetçi romanlar yazıyordu.. Çernişevski narodnik idi, ama, naif sosyalist romanlarını okumaya hiç doyamadık.
Köylüler iki türlüdür; pazara yakın olanlar, çabuk pazarın dilini ve ahlakını kabullenirler, biliyoruz. Dağ köyleri var, bunlar ise değişmezin gardiyanlarıdır; bizde Türkmenler ve Kürtler’de dağ Kürtlerini gösterebiliriz. Aydınlar iki türlüdür; köksüzler ve bunlar dışarıdaki her rüzgârı içlerine alır ve Konya dervişleri örneği dönerler. Bir de dönmez aydınlar var; bunlar dağ Türkmenleri’nin gelenekte yaptığını, akıl planında üstleniyorlar ve yabancı rüzgârlardan nefret ediyorlar. Şimdi son mevzi bunlardır.
Mizahı kurumuş bir toplum aptallaşmaya mahkumdur. Aptallar mizah yapamazlar. Mizah yapmayanlar aptallaşırlar. Bu arada eklemek gerekiyor, solcu olamazlar.