Bana göre Osmanlı ulemasının tümü ümmidir. Ümmi oldukları için ahirette kurtulabilirler. Fetva Kurulu başkanıyken ben de ümmiydim. "Ulema hata yapmaz kardeşim, koskoca adamlar yanlış mı yazacaklar yani!" derdim. Bakara Suresi 78. ayete göre ümmiler için bir af kapısı açık gibi. Çünkü habersiz, bilmiyor. Ama bir sonraki ayet yani Bakara Suresi 79. ayette ise ayetin manasını bilip menfaati için başka türlü izah edenlerle ilgilidir, bu ayet ve onların akıbeti ayette yazılıdır. Özellikle Osmanlı'da Kuran ezberletilirdi fakat öğretilmezdi. Oğlanı hafız yaptın mı tamamdır. Ayetlerin anlamını bilmedikten sonra neye yarar ki?
- Henüz kategori yok.
-
Lando Norris Sao Paulo Sprint'i Domine Etti, Piastri'n…08.11.2025
-
West Ham United, Burnley Karşısında Kritik Maça Çıkıyo…08.11.2025
-
Türk Telekom - Karşıyaka Maçı Öncesi: Yükselişteki Baş…08.11.2025
-
Bundesliga: Union Berlin, Zirvedeki Bayern Münih'in Ye…08.11.2025
-
Amedspor Taraftarından Hatayspor'a Sıcak Karşılama, Gö…08.11.2025
-
LaLiga'da Kritik Randevu: Sevilla ve Osasuna Düşüşü Du…08.11.2025
-
Hull City Zirve Takibinde: Art arda Gelen Galibiyetler…08.11.2025
-
Rochester Adams, Stoney Creek'i Yenerek Bölge Şampiyon…08.11.2025
-
Kompany'nin Rekor Peşindeki Bayern Münih'i Union Berli…08.11.2025
-
Ankara'da Elektrik Kesintileri: Başkent EDAŞ'tan Şebek…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Bana göre Osmanlı ulemasının tümü ümmidir. Ümmi oldukları için ahirette kurtulabilirler. Fetva Kurulu başkanıyken ben de ümmiydim. "Ulema hata yapmaz kardeşim, koskoca adamlar yanlış mı yazacaklar yani!" derdim. Bakara Suresi 78. ayete göre ümmiler için bir af kapısı açık gibi. Çünkü habersiz, bilmiyor. Ama bir sonraki ayet yani Bakara Suresi 79. ayette ise ayetin manasını bilip menfaati için başka türlü izah edenlerle ilgilidir, bu ayet ve onların akıbeti ayette yazılıdır. Özellikle Osmanlı'da Kuran ezberletilirdi fakat öğretilmezdi. Oğlanı hafız yaptın mı tamamdır. Ayetlerin anlamını bilmedikten sonra neye yarar ki?
Vak'ay-i Hayriye, Osmanlı Türkiyesi'nde ulema sınıfını çırıl çıplak etti. Osmanlı Türkiyesi'nin yeniden doğuş umudu, Yeniçeriliğin ilgasıyla başladı. Şehzadeliğinde Yeniçerilerin kirli kementlerinden dünyaya yeniden dönen Mahmut-i Adli, yaygın adıyla İkinci Mahmud, kurtarmak için yıkmak gerektiğini bilen bir hükümdar oldu. Sultan Mahmut'un yanı başında, gözü önünde. Yeniçerilerin hain kementi ile hayatını kaybeden Üçüncü Selim, bir yana bırakılacak olursa, Türkiye'de tüm yenilikler, Sultan Mahmut ile ve Vak'ay-i Hayriye ile başladı.
Ha mealden hüküm çıkarıp ulema ile savaşmak, ha her beyaz önlük giyeni doktor zannedip reçete yazdırmak. Bir dini, diğeri sağlığı yok eder.
Mini mini kafalarımızı ukalaca kitaplar, birbirinden çürük bilgiler, neticesi olmayan hesaplar ve Allah kahretsin, karmakarışık menfaat düşünceleri dolduruyor… Buna rağmen burnumuzu kaldırmadan bozuk kaldırımlarda yürüyüp gitmekte devam ediyoruz.
Kur’an üzerinde daha ciddi bir şekilde çalışmak, seni alçak gönüllü olmaya iter, kibrini kırar. Her seferinde sana, hiçbir şey bilmediğini hatırlatır.
Genellikle, bilmek için bilmeyi değil, bir taraf tutmak için, bir fayda sağlamak için ve en nihayet elde edilecek bir menfaat için bilmeyi hedefleriz.
Tam 400 yıl o bölgeye hâkim olmasına rağmen, Osmanlı’da Mısır’daki piramitlere dair yazılmış tek bir sayfa yok. Bir adam gönderip 150 adım boyu, 50 adım eni dememişler. 10.000 aileden birinde şecere vardır. Sokakta bir adama dedesinin babasının adını sorsanız söyleyemez. Dedesinin babasının adını merak etmeyen insanlardan oluşan bir toplum, dinozorların kökeni konusunda tanrısal kavramlara dayanarak fikir beyan ediyor!
Sorun beni yitirmeden; çünkü andolsun Allah'a, Kur'an'da hiçbir âyet yoktur ki niçin ve kimin hakkında indi, nerede indi, düzlükte mi, dağlıkta mı, hepsini de en iyi bilenim ben. Gerçekten de rabbim bana, anlayan bir akıl, söyleyen bir dil ihsan etmiştir.
Kuran'ı anlayarak okumanızı istemezler. Çünkü Kuran'ı anlayarak okumanız halinde, menfaatleri için ayetleri nasıl eğip büktüklerini, ayetlere nasıl yanlış manalar verdiklerini, yaptıkları tüm yanlışları görürsünüz. Tüm sistemleri çöker.
Kuran'ı anlayarak okumanızı istemezler. Çünkü Kuran'ı anlayarak okumanız halinde, menfaatleri için ayetleri nasıl eğip büktüklerini, ayetlere nasıl yanlış manalar verdiklerini, yaptıkları tüm yanlışları görürsünüz. Tüm sistemleri çöker.
Yüksek komutanlar, tüsiad ve Deniz Baykal, akepe'yi çağırdılar. Kuran, İsrael ve Amerika'dır. Bunları çok önceden haber vermiş olduğum ortadadır.
Devrimci politka, eninde-sonunda, bir bilgi sorunudur. Devrimcilik, eninde-sonunda, epistemolojik bir süreçtir.
Her eylem bir bilgi akışı ya da radyasyondur. Mutlak cevabı vardır. Dağ çiçekleri bile habercidir. Titreşerek haber verirler, bu, bir haberdir.
Manzarayı bilir misin hiç görmediğin yerlerdeki? Bilmeden konuşmak aptallık değil de ne ki peki?
Bir düş kurdum bin düşündüm düştüm ben. Düştüğüm rüküş düşlerden düşe düşe bî-hâl oldum ben. Var gücümle savaşıp çatışmaktayım. Yabancılık çekerek alışmaktayım. İşte onlar; yaban insanlar... İşte onlar, meyvelerime sapanla taş atanlar. Ağızları lâğım, dilleri kahverengi. Bulunamaz Sago'nun dengi, beni anlaman için gerek biraz bilgi. İlim ilim demek, kendini bilmek demek. Hayat demek değildir sabah, öğle, akşam yemek yemek. Bilekle gelen emekten yemekse hüner demek, bunun için savaş gerek! Hep taarruz var. Hep zarar muharrebelerime katıl bak, kolay mı, zormu hayatım. Ummadığım taşlar başımı yarar, budur maruzatım. Ey zaat-ı pâkım, sübhâniyem; ilhâmına muhtâcım. Dayanmak davranmaktan zor!