Bağımsızlığın mutlaka korunması gereği, devletin ve hükümetin de yargı karşısında bir "taraf" olmasından kaynaklanır. Bilindiği gibi Anayasa'nın 125'inci maddesine göre "İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır". Yargı karşısında, aynen vatandaşlar ve öteki tüzel kişiler gibi hükümet ve devlet de bir "taraftır". Yargının, hükümet ve devlete karşı açılan davalarda tarafsız kalabilmesi için mutlaka siyasi etkilerden, özellikle de iktidardan bağımsız olması gerekir. Yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı konusunda söylenecek son bir söz "tarafsızlık" kavramı üzerinedir: Yargı, karşına gelen şikayetçi ve şikayet edilen konusunda tarafsızdır. Ama Anayasadan, yasalardan ve esas olarak adaletten, hukuktan yana taraftır!
- Henüz kategori yok.
-
Lando Norris Sao Paulo Sprint'i Domine Etti, Piastri'n…08.11.2025
-
West Ham United, Burnley Karşısında Kritik Maça Çıkıyo…08.11.2025
-
Türk Telekom - Karşıyaka Maçı Öncesi: Yükselişteki Baş…08.11.2025
-
Bundesliga: Union Berlin, Zirvedeki Bayern Münih'in Ye…08.11.2025
-
Amedspor Taraftarından Hatayspor'a Sıcak Karşılama, Gö…08.11.2025
-
LaLiga'da Kritik Randevu: Sevilla ve Osasuna Düşüşü Du…08.11.2025
-
Hull City Zirve Takibinde: Art arda Gelen Galibiyetler…08.11.2025
-
Rochester Adams, Stoney Creek'i Yenerek Bölge Şampiyon…08.11.2025
-
Kompany'nin Rekor Peşindeki Bayern Münih'i Union Berli…08.11.2025
-
Ankara'da Elektrik Kesintileri: Başkent EDAŞ'tan Şebek…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Yargı yurttaşın haklarını değil, Devlet’i koruyor. Yargı yurttaşın yanında değil, Devlet’in güdümünde.
Yargı her türlü hukuk dışı eylemden, eli kolu ayağı bağlanmadığı sürece hesap soracaktır.
Tecrübelerim bana gösterdi ki, hukuka bağlı olmayan bir hükümet uzun müddet ayakta kalamaz. Böyle hükümetler çıplak olup, kendini gören herkese karşı gözlerini yere diken ve kimsenin yanında hürmet ve itibarı olmayan birine benzerler. Hatta böyle bir hükümet, tavanı, kapısı, avlu duvarları olmayan ve her önüne gelenin içeriye daldığı bir eve de benzetilebilir.
Sadece birkaç tane yasaları vardır, çünkü fazla yasaya ihtiyaç duymazlar. Ciltler dolusu yorumlu ve açıklamalı yasası olan diğer ülkeleri ayıplarlar; onlara göre insanları kimsenin okuyamayacağı kadar karmaşık yasalara uymaya zorlamak mantıksızdır.
Bir yargıç iyi niyetle dinlemeli, akıllıca karşılık vermeli, sağlıklı düşünmeli ve tarafsız karar vermelidir.
Hukukun olmadığı yerde halk 'sürü', insan 'köle'dir. Devlet hukuka saygılı hukuk da insanları özgürleştirdiği oranda meşrulaşır. Hukukun üstünlüğü dışlanırsa, en adil hukuk bile keyfiliklerin oyun oynandığı bir manipülasyon alanına dönüşür.
Adaletin en kötüsü geç tecelli edenidir. Sonunda hüküm isabetli olsa da, geciken adalet zulümdür.
Bazıları bizim bu yaptıklarımızı hayretle karşılıyorlar. "Bunlar kendi yönetimindeki adamları da mahkemeye veriyor." diyorlar. Elbette vereceğiz. Eğer hırsızlık ve suistimali benim çocuğum da yapmış olsa onu da veririz.
Kanunların tek koruyucusu oy çokluğuyla seçilmiş hükümetlerse, hukukun sonu gelmiş demektir.
Hukuk devletinin kazanması veya kaybetmesi mevzu bahis değildir, sadece mevcut olmak durumundadır!
Zeki yönetici, hukukun insanları seçmesini sağlar ve kendisi hiçbir keyfi atama yapmaz; hukuk ölçüsünü haklı kılar ve keyfi bir yargıya varmaz.
En masum insanlar, olmadık laflarla gözaltına alınıyor, yıllarca içeride kalıyor. Niye tutulduğunu bile bildiği yok. Türkiye'de adalet, hukuk, bitmiştir. Türkiye'de hukukun içine güve girmiştir. İyi gidiş değil bu.