İnsanlar maşuk aramıyor, bencil duygularına köle arıyor. Köle buluyor ama aşkı bulamıyor...

Biz erkekler daha çok söyleyebilir, daha fazla yemin edebiliriz; Ama gerçekte gösterişimiz, duygularımızdan üstündür. Çünkü; her zaman yeminlerimizde cömert, ancak aşkımızda samimi değiliz.

Huzur sabitlikte, heyecan değişimde, mutluluk küçüklükte, büyüklük aşkta vardır.

Ağlamak, öfke, delice nefret, doruklarda aşk, doyumsuz sevinç, kahreden keder, kısaca hayat ve nefesindir.

Mantıkla beslenmeyen şey mantıkla yönetilemez.

Aşk hayatta her yaşta insana musallat olan bir hastalıktır.

Kalbi etkileyen, aklın anlamadığı nedenler vardır.

Duyguların seni aptalca davranmaya zorladığında kötü durumdasın.

Sadece kırgın olduğunuz için haklı olduğunuz anlamına gelmez.

Moraliniz bozukken hayatınızı gözden geçirmek hiç de iyi bir fikir değildir ve bir çeşit duygusal intihardır. Kendinizi kötü hissettiğinizde ortada gerçekten bir sorun varsa, bu problem toparlandığınızda da orada olacaktır.

Ben sonra anladım ki, bu çocuğa (Harbiyeli asker öğrenci) aşık olmuştum. Görmesem aklımdan hiç çıkmıyor, görsem yüzüne bakamıyor, içimde heyecan duyuyordum. Bir gün dahi bir kötü şey hatırıma gelmemiş, ona bir kötü söz söylememişimdir. Bu, tabii, saf ve pak bir sevgi idi. Ancak bu bir kız değildi. Kız olsaydı kim bilir nasıl severdim veya yine bu kadar severdim? Kim bilebilir? Böyle bir aşkın sonu kesinlikle livata (cinsel ilişki) demektir.

Bu çocuğu (Harbiyeli) herkesten ziyade sevmeye başladım... Görmesem aklımdan hiç çıkmıyor, görsem yüzüme bakmıyor, içimde heyecan duyuyordum... Anladım ki bu çocuğa âşık olmuşum... Böyle bir aşkın sonu livata (sapık cinsel ilişki) demektir.

Bir kadın ya sever, ya da nefret eder; ortası yoktur.

Duyguları bir insanın yaşamının en büyük sorunu olabilir. Duyguların seni kandırabilir.

Sevgi kolaydır. … Sev ve çok fazla soru sorma. Sadece sev.

Aşk, birlikte aptallaşmaktır.

Kalp yüzünden mutlu olmak için tek bir yol vardır: ona sahip olmamak.

Duygu mesafe tanımaz.

Umut, mantık aygıtından bağımsızdır.

Bir tutku, yolu üzerinde engel gördü mü, insanın gözlerini bağlar ve kör eder.