Artık demir almak günü gelmişse zamandan, Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan... Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol... Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol... Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli... Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli... Biçare gönüller!.. Ne giden son gemidir bu... Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu... Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler... Bilmez ki giden sevgililer dönmeyecekler... Birçok gidenin her biri memnun ki yerinden... Birçok seneler geçti dönen yok seferinden...
- Henüz kategori yok.
-
LaLiga'da Kritik Randevu: Sevilla ve Osasuna Düşüşü Du…08.11.2025
-
Hull City Zirve Takibinde: Art arda Gelen Galibiyetler…08.11.2025
-
Rochester Adams, Stoney Creek'i Yenerek Bölge Şampiyon…08.11.2025
-
Kompany'nin Rekor Peşindeki Bayern Münih'i Union Berli…08.11.2025
-
Ankara'da Elektrik Kesintileri: Başkent EDAŞ'tan Şebek…08.11.2025
-
Hoffenheim-RB Leipzig Karşılaşması: 'Unbeliebtico' İdd…08.11.2025
-
Yorgun Borussia Dortmund'a Karşı HSV: Fikstür Avantajı…08.11.2025
-
Kastamonu'da Kayıp Anne ve Oğul İçin Kapsamlı Arama: A…08.11.2025
-
Kocaelispor - Galatasaray Rekabetinde Sarı-Kırmızılıla…08.11.2025
-
Kompany Liderliğindeki Bayern, Union Berlin Deplasmanı…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Baka kalırım giden geminin ardından; Atamam kendimi denize, dünya güzel; Serde erkeklik var, ağlayamam.
Hüzün, bir hazin kelime... Ayrılık gibi, hicran gibi; ama mutluluk gibi de. Bazen bir gözde görürüz onu, bazen bir yüzde. Bazan bulutlarla gelir, bazen lodoslarla.
Biri, saksımızı çiğneyip gitti. Biri, duvarları yıktı, Camları kırdı. Fırtına gelip aramıza serildi. Biri, milyon kere çoğaltıp hüzünleri Her şeyi kötüledi, Bizi yaraladı... Biri şarabımızı döktü, Soğanımızı çaldı. Biri, hiç yoktan vurdu, Kafeste garip kuşumuzu! Ciğerim yanıyor, Yüreğim kanıyor... Solmasaydı gülümüz böyle!
Artık demir almak günü gelmişse zamandan, Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan...
Çıraydım, tutuşturdun beni, ağulu bir solukta üfleyip söndürdün şimdi de; kara kara tütüyorum.
Yaşamakla kaybettiğimiz hayat, Malumat içinde kaybettiğimiz bilgi, Bilgide kaybettiğimiz bilgelik nerede?
Bugün benim doğum günüm, Kelimeler büyüyor ağzımda, Bildiğim tüm hayatlar, paramparça.
Bütün güzel şeyler ödünçtür, beş ölü doğumun üzerine Tanrı'nın verdiği ve üç tane on yıl sonra geri aldığı Mozart ya da onun konserlerinde saraydan iki üç saatliğine alarak giydiği üzerine bol gelen üç beş parlak giysi gibi...
Elimizden ne geliyorsa onu yapabiliyoruz ve bununla yetinmek zorundayız. Beğenmesek de alışmamız gerekiyor. Yitirilen hiçbir şey yoktur, Sarah. Bulunamayacak hiçbir şey.
Yıldızları süpürürsün, farkında olmadan, Güneş kucağındadır, bilemezsin. Bir çocuk gözlerine bakar, arkan dönüktür, Ciğerinde kuruludur orkestra, duymazsın. Koca bir sevdadır yaşamakta olduğun, anlamazsın. Uçar gider, koşsan da tutamazsın.
Dalda muhabbette kumrular, bana ayrılığı sordular. Dedim afet, yangın, dedim kar. Dedim adet aşkı vururlar.
Elveda dostum benim, elveda
Can dostum seninle dolu göğsüm
Çok önceden belirlenen bu ayrılık
Buluşmayı vaadediyor ilerde bir gün.
Elveda dostum el sıkışmadan, konuşmadan,
Üzülme ve kaşlarını eğme mutsuz.
Ölmek yeni bir şey değil dünyada,
Ama yaşamak da daha yeni değil kuşkusuz.