Anadolu’da Türkçü ile Kürtçü’nün kavgası, 2000’e yaklaşan dünyamızda ırkçılığın gericiliğini simgelemekten başka bir değer taşımaz; emperyalizme hizmet eder.
- Henüz kategori yok.
-
Arnold Schwarzenegger'dan The Running Man Remake'ine T…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Rafa Silva'nın Geleceği Belirsiz: Saha İçi…08.11.2025
-
Cengiz Ünder'den 8 Milyon Liralık Göz Kamaştıran Evlil…08.11.2025
-
Uzun Süreli Melatonin Kullanımının Kalp Sağlığına Olas…08.11.2025
-
Körfez'in Nefes Kesen Derbisi: Al-İttihad ve Al-Ahli K…08.11.2025
-
Yeşil Vatan Seferberliğiyle Geleceğe Nefes: Sinop ve S…08.11.2025
-
Arteta'dan Sunderland Maçı Öncesi Arsenal Değerlendirm…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Yeni Futbol Komitesi Göreve Başladı: Tammy…08.11.2025
-
Bundesliga'da Büyük Çalkantı: Bayern Serisi Bitti, HSV…08.11.2025
-
Juventus-Torino Derbisi: Serie A'da Zirve Mücadelesi v…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Kemalist milliyetçilikle; Türkçülüğün, Turancılığın, ırkçılığın ilişkisi yok... Türk olmak, Türkçü olmayı gerektirmez. Kürt olmak, Kürtçü olmayı gerektirmez. Anadolu’da ırka dayanan bir kanlı kavgayı körükleyenler, aymazlık içindedirler.
Arapçılık, Türkçülük yenildi. Kürtçülük de son anlarını yaşıyor. Türk'e, Arab'a, Kürd'e hayat verecek Bedir Ruhu ise dimdik ayakta.
Yüzyıllardan beri sömürge olmayı reddederek bağımsız ve özgür yaşayan Anadolu insanı onurludur. Emperyalistlerden ve işbirlikçilerinden öğreneceği hiçbir şey yoktur.
Bir takım ahmaklar, “Özbekler Tekkesi olmasa, Anadolu'ya kimse gidemeyecekti” izlenimini veriyorlar, tarihi tahrif ediyorlar. Anadolu mücadelesinde, Konya’daki Yirminci Kolordu’nun, başında Ali Fuad Paşa vardı ve Erzurum’daki dokuzuncu kolordunun, başında Kazım Paşa vardı, askere fazla ihtiyacı olmamıştır. İkincisi, her yerde Teşkilat-ı Mahsusa vardı, adamları vardı ve bunlar Anadolu’daydı. Kaldı ki Anadolu ile İstanbul arasında sınır ve sınır muhafızları da yoktular; o halde, Özbekler Tekkesi masalını , tarih yazımını judaize etme çabası olarak anlamak durumundayız. Tahrifattır.
Bir bütün olarak sanat ve özellikle edebiyat, artık yalnızca ideolojik bir silâhtır. Artık ülkemizde edebiyat, insanımızı geliştirmek için değil sakatlamak amacıyla kullanılan, yüceltmeye değil alçaltmaya ve tüm estetik kabiliyetlerini ortadan kaldırmaya yönelen acımasız bir silâh olmuştur; insafsız bir ideolojik ay
dgıttır. Edebiyat, artık estetik özüne çok yabancıdır; bu bir iş ise yapanı da, yaban yapmaktadır. Emperyalist dünya, bozanın mutlaka bozulduğu bir dünyadır; artık bozulmadan bozamıyorlar.
Garp ve Şark, emperyalizm ve sovyet sosyalizmi, kemalizmi yüceltmede birleştiler; 'tampon' devleti meşrulaştırmak ile kemalizmi abartmak bir madalyonun iki yüzü oldular; bu nedenle, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin kemalizme bir katolik nikahı ile bağlı olduğu bir Batı ve emperyalist dogmadır. Sınıf analizinden ve tarihten soyutlanmış bir bakışları var, 12 eylül 1980 Darbesi ile Türkiye'de dinsel bir transformasyon yaşadığını göremediler ve hala sezdiklerini dahi söyleyemiyoruz.
Truman Doktrini, Ortadoğu'nun emperyal sorumluluğunu, Büyük Britanya'dan Birleşik Devletler'e geçiriyordu. Bu Türkoloji'nin de devri anlamındadır. İkinci Dünya Savaşı sonrasından itibaren Türkoloji'nin bir Amerikan disiplini haline geldiğini saptıyoruz.
Önce Türkoloji ve sonra Kürdolojinin doğuş ve gelişmesinde emperyalizm ve emperyalistler arasındaki çatışmanın önemli rolünü netlikle görebiliyoruz.
Kimsenin inancını, görüşünü, tutkusunu iğnelemek için değil; sadece "tabu" ve "dogma"nın ne olduğunu somutlaştırmak için, bir örnek vermeye çalışayım; Hz. Muhammed ile Gazi 'nin karikatürleri yapılabilir mi bugün dahi Türkiye'de? Egemenler kadrosu, "tabu ve dogmaları" kendi çıkarları için çok rahat kullanır ve ekonomik saydamlıkları çok daha kolay engellerler böylece. Örneğin Türk insanının yaşam düzeyinin neden bu kadar düşük olduğu üstünde hiç durmaz; vaktiyle KKTC'de batmış bir bankanın hesaplarını asla büyüteç altına almaz ve "şanlı tarih" edebiyatını, yahut "ırkçılığı" pompalarlar boyuna...
Ülke değerlerini özellikle bizim deyimimizle emperyalist güçlere peşkeş çeken insanlara sonuna kadar karşıyım.
İki sözcük var: ‘emperyalizm’ ve ‘dincilik’. Aydın, bu ikisinin güdümüne girmemiş kişidir.
'Yeryüzünün Efendileri' salt kendi düzenlerine hakça bir seçenek oluşturmasın diye, on milyonluk Küba'ya abluka uyguluyorlar.
Adolf Hitler 6 milyon Yahudi'yi gaz odalarında yakmışsa, kesinlikle onların sorun çıkaran bir millet olduğunu bildiği için yapmıştır.
Türkiye, üç Kapı’yı da açık tutmaya, kendini Anadolu içinde boğmaya çalışanlara meydan okumaya, bu çokuluslu planları çökertmeye, “Türkiye’yi Durdurma” hesaplarını etkisizleştirmeye çalışıyor.
Zenciler köleliği kabul eden tek halktır çünkü sahip oldukları insani özelliklerin derecesi düşüktür ve hayvanlar basamağına yakındırlar. Köleliği kabul eden diğer halklar bunu rütbe veya nüfuz kazanmak için yaparlar. Buna örnekler doğudaki Memlük Türkleri ve [İspanya'da] devlet hizmetine giren Frenkler ve Galiçyalılardır.
Bu sabah Rıza Nur Bey dörtte geldi. ...Bana aleyhimde kat'iyyen söylemediğini maamafih Ruslar sordukları zaman 'Resmen Anadolu namına bir memuriyetleri yoktur dediğimi itiraf ederim.' dedi sonra Anadolu vaziyetine geçti ve eğer iş böyle devam ederse Anadolu'nun mahvolacağını söyledi.
Anadolu; Güneşin doğduğu ülke demektir. Güneş batmış, karanlık çökmüşse, bekle. Yeniden ışıl ışıl doğacak, karanlığı, yarasaları kovacaktır.
Bir zenci gelecek, biz de ona diyeceğiz ki 'biz sana hoşgörü gösteriyoruz, gel sen de bizimle yaşa, gerçi kapkarasın da..."olmaz böyle şey".