Almanların birçok ulusa vahşet uyguladığına ilişkin tarihi bir gerçeğe değinirken Yahudilere uygulanan soykırımı yanlış ifadelerle önemsizleştirmiş olmaktan pişmanlık duyuyor, özür diliyorum.
- Henüz kategori yok.
-
Lando Norris Sao Paulo Sprint'i Domine Etti, Piastri'n…08.11.2025
-
West Ham United, Burnley Karşısında Kritik Maça Çıkıyo…08.11.2025
-
Türk Telekom - Karşıyaka Maçı Öncesi: Yükselişteki Baş…08.11.2025
-
Bundesliga: Union Berlin, Zirvedeki Bayern Münih'in Ye…08.11.2025
-
Amedspor Taraftarından Hatayspor'a Sıcak Karşılama, Gö…08.11.2025
-
LaLiga'da Kritik Randevu: Sevilla ve Osasuna Düşüşü Du…08.11.2025
-
Hull City Zirve Takibinde: Art arda Gelen Galibiyetler…08.11.2025
-
Rochester Adams, Stoney Creek'i Yenerek Bölge Şampiyon…08.11.2025
-
Kompany'nin Rekor Peşindeki Bayern Münih'i Union Berli…08.11.2025
-
Ankara'da Elektrik Kesintileri: Başkent EDAŞ'tan Şebek…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Bilebileceğinizden veya inanabileceğinizden çok daha fazla üzüntü, pişmanlık ve özür ifade ediyorum.
Kalbi kırdıktan sonra gelen özür, doyduktan sonra sofraya gelen tuz gibidir. "İhtiyaç" kalmaz.
Özür dilemek birine yanlışlıkla çarptığınızda yapılacak bir şeydir. Derin yaralar açtığınızda işe yaramaz.
Yahudi fundamentalizmi iki önemli olayı temel alır; ilki Nazi soykırımı, ikincisi ise 1973’teki Yom Kippur Savaşı.
Herhalde televizyon İsa'dan daha popüler deseydim hiçbir şey olmazdı. Ağzımı açtığım için özür dilerim. Ben Tanrı karşıtı, İsa karşıtı ya da din karşıtı değilim. Bunu kastetmiyordum. Bunu bir gerçek olarak söylüyordum ve buradan daha çok İngiltere için daha uygun bu. Bizim daha iyi ya da daha büyük olduğumuzu söylemiyorum. İsa'yla bir insan olarak bizi ya da Tanrı'yla bir şey ya da her neyse o olarak karşılaştırdığımı söylemiyorum. Ne dediysem onu dedim ve yanlıştı. Ya da yanlış anlaşıldı ve şimdi de bütün bunlara yol açtı.
Birilerinin duygularını bir şekilde istismar ettiysem çok özür dilerim. Bu olay benim isteğim ve bilgim dahilinde gerçekleşmedi. MTV, CBS ve NFL'nin herhangi bir şekilde bu olaydan haberi yok, maalesef sonunda her şey kötüye gitti.
Bilgisizlik, ilk insanların araştırmalarını engelleyen bir şey olmuştur. Böylece, bu bilgisizlikten dolayı, tarih boyunca bir takım dinlerin ortaya çıktığına tanık oluyoruz. Ortaya çıkmış olan bu dinler de evreni açıklamayı istemişlerdir. Ne var ki, bu açıklamalar, doğaüstü güçlerle yapılmak istendiğinden bilimsel olmayan açıklamalardır.
Hayvanlara yapılanların dünyanın en kapsamlı soykırımı ve kölelik türü olduğundan hiç şüphem yok. Ve gün gelecek bugün hayvanlara yapılanlara; geçmişte siyahi insanlara, çocuklara, kölelere, kadınlara ve azınlıklara yapılanlara baktığımız gibi aynı iğrençlikle bakacağız.
Naziler Yahudileri nasıl öldüreceklerini et sektöründe kullanılan teknikleri tektik ederek öğrenmişlerdi. Birbirimize işkence edip öldürmeyi ilk hayvanlar üzerinde öğrendik.
Yirminci yüzyılın kanıtlayacağı gibi Amerika’daki mezbahaların endüstriyel itlafı ile Nazi Almanyası’nın montaj hattı seri itlafı arasında sadece bir adım vardı.
Tarihin bize verdiği kanıt, insanların zalim ve canavarca eylemleri yapabilme kapasitesine sahip olduğunu gösteriyor, hem bireysel olarak hem de bir gruba dahil olarak. Soykırımı “bir grup güçlü bireyin akıldışı bir davranışı” olarak göremememin sebebi bu. Tam tersine soykırım, bizim neleri yapabileceğimizin çok net bir ispatıdır. Soykırımsal boyutlardaki mega suçlar, insan tarihinin görünen yüzünün hemen arkasında meydana gelmeyi bekliyor; çünkü kurbanlaştırdığımız hayvanların başına daima bu olay geliyor. Yahudi yazar Isaac Bashevis Singer söz konusu hayvanlar olunca bütün insanların birer Nazi olduğunu söylemiştir. Hayvanların yaşadığı şey, “Sonsuz Treblinka”’dır.
Ne yazık ki, savaş, soykırım ve kitlesel öldürmeler “normal” insan davranışıdır; çünkü hepsi de düzenli bir şekilde meydana gelir. Tarihe ister savaş, çekişme ve şiddet ile ara verilen barış dönemleri ya da barışla ara verilen savaş, çekişme, şiddet dönemleri olarak bakabilirsiniz. Bir tarihçi olarak, insan agresyonunu, kabalığını, şiddeti ve çekişmelerini insan tarihinin tam da merkezinde olduğunu düşünüyorum. Çoğumuzun kabul etmek isteyebileceğinden daha fazla “normal”lik söz konusu; çünkü biz insanlar kendimizle alakalı bazı ilüzyonlardan vazgeçmekte zorlanıyoruz. Kim olduğumuz ve ne yaptığımız gerçeğini doğrudan görmekten çekiniyoruz; çünkü gerçeğin bizi üzmesinden korkuyoruz.