Adil düzen, acaba, Platon'un tasarladığı kadar muazzam bir şekilde Hegel tarafından tasarlanmış olabilir mi diye tereddütte kalınabilir. Evet Hegel kesinlikle bunu düşünmüştü ama Platon tarzında değil de Machiavelli tarzında tesis edilmek üzere düşünmüştü. Adil düzenin kendisiyle çelişen bir tarzda tesis edilmek üzere düşünmüştü.
- Henüz kategori yok.
-
Arnold Schwarzenegger'dan The Running Man Remake'ine T…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Rafa Silva'nın Geleceği Belirsiz: Saha İçi…08.11.2025
-
Cengiz Ünder'den 8 Milyon Liralık Göz Kamaştıran Evlil…08.11.2025
-
Uzun Süreli Melatonin Kullanımının Kalp Sağlığına Olas…08.11.2025
-
Körfez'in Nefes Kesen Derbisi: Al-İttihad ve Al-Ahli K…08.11.2025
-
Yeşil Vatan Seferberliğiyle Geleceğe Nefes: Sinop ve S…08.11.2025
-
Arteta'dan Sunderland Maçı Öncesi Arsenal Değerlendirm…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Yeni Futbol Komitesi Göreve Başladı: Tammy…08.11.2025
-
Bundesliga'da Büyük Çalkantı: Bayern Serisi Bitti, HSV…08.11.2025
-
Juventus-Torino Derbisi: Serie A'da Zirve Mücadelesi v…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Empedokles, Platoncu bir İdeal'e karşıt olarak şöyle bir şey önermişti; Felsefe yükselerek yapılmaz, tepeden bakarak yapılmaz, aksine yerin dibine geçmek aynı değerdedir, alt sınıfa inmek, kendini azaltmak, kendine özgü daha soyluluğa sahiptir.
Kant'ın öğretisini ve Kant'tan beri Platon'u anlayıp kavrasalardı, birinin terimlerini etrafta savuracaklarına ve diğerinin biçemini taklit edeceklerine bu iki büyük ustanın öğretileri üzerinde vefalı ve ciddi bir biçimde düşünselerdi; bu iki bilgenin nasıl birbirini tuttuğunu ve iki öğretinin salt anlamı ve amaçladıkları nokta aynı olduğunu anlamaları gecikmezdi.
Avrupa'nın bilgili adamlarına ve filozoflarına: Sizin için Fichte gibi çenesi düşük birisi bütün zamanların en büyük düşünürü Kant'ın eşitidir ve Hegel gibi işe yaramaz, arsız bir şarlatan derin düşünür olarak değerlendirilir. Bu yüzden sizin için yazmıyorum.
Özgürlük, bilginin paylaşılması/genişlemesi başarının, kişiselliğin ötesinde şeyler. Kişisel başarı yanlış değil ama etkisi sınırlanmış, eğer gerektiği kadarını elde ettiyseniz hala bunun için açlık duymak ayıp, tabii doğruluk, güzellik ve adalet için durum tam tersi.
Platon şöyle demiştir: Erdem Tanrı’ya benzerlikte meydana gelir. Ama insanın benzemesi gereken bu Tanrı’yı nerede bulabiliriz? Doğada mıdır? Heyhat! Onu hareket ettirmesi gereken, insan ırkına büyük belalar ve büyük menfaatler neşreder; sıklıkla en masum ruhlara karşı haksız davranır, en yoldan çıkmış fanilere en büyük lütufları sağlar ve eğer emin olduğumuz üzere, bir gün kendini daha adaletli olarak göstermek zorunda olacaksa, kendi davranışlarımızı onunkilere göre düzenlemek üzere o zamanı beklemeye mecburuz.
Yasaları taşlar ve mermerler üstüne değil, bütün insanların, hatta bu yasaları unutan köle ile yadsıyan zorba da dahil olmak üzere, bütün insanların yüreğinde yazılı bulunan sonsuz adaletin egemenliğidir.
Ayrıcalıkların sadece eşitlikten doğduğu; vatandaşın yönetime, yönetimin halka, halkın da adalete tabi olduğu bir düzen istiyoruz.
Adalet, sevgi, gerçek, barış ve uyum, bilim ve evrenin yasalarıyla dingin bir birlik.
Düzen, kölelik ve zulüm anlamına geldiğinde, düzensizlik adaletin ve özgürlüğün başlangıcıdır.
Alemin kuruluşunun şaşırtıcı düzeni içinde öyle ufak tefek düzensizlikler var ki duygularımızı ve isteklerimizi doğuran tefsirlerin elinde biz zayıf birer oyuncak gibi kaldıktan sonra tabiatla insanlık arasındaki soruculuk ile soruya cevap vermek nasıl ayırt edilecek.
Aslında, kendi varlığına sahip bir adalet değil, adaletsizliktir. Biri diğerinin yokluğundan kaynaklanıyor.