Abartı, insanın bilgisinin veya zevkinin sığlığını gösteren bir muhakeme savurganlığıdır.
- Henüz kategori yok.
-
Aleyna Solaker'den 'Güller ve Günahlar' Rolü ve Kadın …08.11.2025
-
Altınkılıç, Kenan ve Zayn Sofuoğlu ile Sağlıklı Yaşam …08.11.2025
-
Chelsea ve Wolverhampton Karşı Karşıya: Liam Delap ve …08.11.2025
-
Güller ve Günahlar 5. Bölümde Berrak'ın İntihar Girişi…08.11.2025
-
Monaco-Lens Maçı Öncesi Kadrolar Netleşiyor: Pogba Yok…08.11.2025
-
Espanyol, Villarreal'ı Ağırlıyor: Gerard Moreno Dönüş …08.11.2025
-
Chelsea - Wolverhampton Maçı Öncesi Sakatlıklar ve Enz…08.11.2025
-
Le Havre-Nantes Karşılaşması: Erken Gol ve Kaleci Carl…08.11.2025
-
Rhein Derbisi'nde Mönchengladbach, Köln'ü Üç Golle Geç…08.11.2025
-
Dilek Kaya İmamoğlu'ndan Ekrem İmamoğlu Vurgusu ve İBB…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Bilmenin dört yolu vardır: Uzun yaşamak, çok yer gezmek, kitap okumak ( en kolayı da budur) ve bilge insanlarla sohbet etmek ( bu da en eğlencelisi).
Bilgi ve iyi niyet bir arada olunca, başarının sürekliliği muhakkaktır. Kendini kötülüğe adayan parlak bir entelektüel, doğadışı bir canavardır.
Cehalet asla bir şeyin kabuğunun altına bakmaz, derinlerine inmez; ancak siz ona bu kabuğun içini gösterdiğiniz zaman gözünü açabilir.
Hayatın zevkini çıkarırken yavaş, ama çalışırken çabuk olun. Çünkü insan iş bitince sevinir, zevkler bitince ise üzülür.
Bilmek çok önemliyken, yalnızca yaşamak o kadar da önemli değildir; bilgisiz bir yaşam gerçek olmaz.
Bir şeyi çok fazla öven insan ya kendisiyle ya da karşısındakilerle dalga geçiyordur.
Devrimci politka, eninde-sonunda, bir bilgi sorunudur. Devrimcilik, eninde-sonunda, epistemolojik bir süreçtir.
Her eylem bir bilgi akışı ya da radyasyondur. Mutlak cevabı vardır. Dağ çiçekleri bile habercidir. Titreşerek haber verirler, bu, bir haberdir.
Manzarayı bilir misin hiç görmediğin yerlerdeki? Bilmeden konuşmak aptallık değil de ne ki peki?
Bir düş kurdum bin düşündüm düştüm ben. Düştüğüm rüküş düşlerden düşe düşe bî-hâl oldum ben. Var gücümle savaşıp çatışmaktayım. Yabancılık çekerek alışmaktayım. İşte onlar; yaban insanlar... İşte onlar, meyvelerime sapanla taş atanlar. Ağızları lâğım, dilleri kahverengi. Bulunamaz Sago'nun dengi, beni anlaman için gerek biraz bilgi. İlim ilim demek, kendini bilmek demek. Hayat demek değildir sabah, öğle, akşam yemek yemek. Bilekle gelen emekten yemekse hüner demek, bunun için savaş gerek! Hep taarruz var. Hep zarar muharrebelerime katıl bak, kolay mı, zormu hayatım. Ummadığım taşlar başımı yarar, budur maruzatım. Ey zaat-ı pâkım, sübhâniyem; ilhâmına muhtâcım. Dayanmak davranmaktan zor!
İnsanlar bilgisizlikleri sebebiyle cezaya müstahaktır. Bilgisizlik ancak istikamette gösterilen sebat sebebiyle bağışlanabilir. Nereye gideceğini bilmeyeni bağışlamanın mümkünü yoktur. Kimi ki gideceği yerin neresi olduğunu gayet sarih bir şekilde bilmektedir ve lakin oraya hangi yoldan, hangi vasıtayla ve ne vakit gideceği hakkında malumat noksanlığı çekmektedir, işte onun sergilediği yetersizlik bağışlanabilir ve cezası ertelenebilir. Hatta bir insanın yola çıkma niyeti tereddüde mahal vermeyecek kesinlikte ise onun nasıl, neyle, ne zaman gideceğini bilmemesi tedbirli olduğunun yani yolculuğu en az zararla nihayete erdirme iradesinin göstergesi gibi yorumlanabilir.