Dünyanın halini görünce, insanlığımızdan utanır olduk; bu durumda AB, ABD, BM ve NATO için "Medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar" denebilir.
- Henüz kategori yok.
-
Dexter'da İmar Gündemi ve Dexter Bulvarı'nda Gazi Günü…10.11.2025
-
Balıkesir Sındırgı'da 4.5 Büyüklüğünde Deprem Meydana …10.11.2025
-
Guillermo del Toro'nun 'Frankenstein' Filmi: Romanın K…10.11.2025
-
Jennifer Lawrence'tan Şoke Eden TikTok İtirafları: San…10.11.2025
-
Alperen Şengün'den NBA'de Büyüleyici Performans: Rocke…10.11.2025
-
Bursa'da Peş Peşe Depremler: Balıkesir ve Gürsu Merkez…10.11.2025
-
Balıkesir Sındırgı'da 4.5 Büyüklüğünde Deprem: Çevre İ…10.11.2025
-
Anadolu Otoyolu Bolu Dağı Tüneli Çıkışında Zincirleme …10.11.2025
-
Bursa ve Kocaeli için Japon Uzmandan Hayati Deprem Uya…10.11.2025
-
Benfica'da Tarihi Başkanlık Seçimlerinde Rui Costa Yen…10.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Uluslararası İlişkiler
Türkiye ve İspanya önemli kapasiteleri olan ve her alanda olumlu yönde ilerleyen ilişkilere sahiptir. Ticaretten üst düzey toplantılara kadar her parametrede benzersiz bir şekilde yüksek seviyelerdeyiz. Avrupa, Türkiye ile başlar, İspanya ve Portekiz'e kadar uzanır. Avrupa'nın sağlığı, komşularının sağlığı için gereklidir. Bu bağlamda Türk-İspanyol ortaklığı, Avrupa, transatlantik alanı ve kıtamızı çevreleyen geniş alan için NATO ve Avrupa Birliği işbirliği ile hayati önem taşımaktadır.
Suriye ve Libya arasında muazzam farklılıklar var. Esad, Kaddafi değil. Kaddafi, üzülerek söylüyorum bir "çılgındı". İkinci olarak Libya'daki muhalefet ciddi, önemli oyunculardan oluşuyordu. Siyasi ve askeri olarak ülkenin büyük bir bölümü çatışmaların başladığı dönemden yarısına kadar kontrol altına alınmamıştı. Bu durum Suriye için geçerli değil. Bu nedenle sorun Suriye'de çok daha karmaşıktır. Ve görünüyor ki basite indirgenmiş çözümlerde en iyi alternatifler olmayacak.
20. yüzyılın ilk yarısını Türkiye belirledi; 21. yüzyılın da ilk yarısını Türkiye'nin gidişatı belirleyecek.
Avrupa Ordusu kurulursa, Avrupa’nın bölünme ihtimali artar. Rusya’nın ne kadar uğraşsa kendi başına başaramayacağı bir durum böylece yine Avrupalılar sayesinde gerçekleşir. ABD ve Rusya, Doğu Avrupa’yı tampon bölge yaparlar; böylece Franko-Germen ittifakının Rusya ile bağları hepten kesilir. Bu arada Birleşik Krallık ile ABD Atlantik ittifaklarını güçlendirirler, dolayısıyla söz konusu ittifakın Batı’daki faaliyetleri de sınırlanır. Böylece Fransa-Almanya ordusuna bir kaç Kuzey Afrika ülkesi kalır.
“El Halil Anlaşması“'ndan sonra Clinton yönetimiyle çok kısa bir balayı dönemi yaşandı. Clinton bana, zor bir karar verme konusundaki “cesaretimden” ötürü beni öven bir mektup gönderdi. Arafat'a da benzer bir mektup gönderdi. Arafat'ın gösterdiği tek cesaretin, kontrolüne verdiğimiz Filistin mahallelerini alma cesareti olması nedeniyle bunun tuhaf olduğunu düşündüm. Ama bu açıkça olabileceği kadar iyiydi. Beyaz Saray İsrailli gazetecilere "Netanyahu ve Arafat ABD'nin müttefikidir" dedi. Bu inanılmazdı. ABD'nin en sadık müttefikinin demokratik olarak seçilmiş lideri ile yüzlerce Amerikalıyı katleden bir terör örgütünün lideri eşit muameleye tabi tutuldu..! Ancak o günlerde Washington'un diplomatik zihniyeti böyleydi. Yönetim çift namlulu miyopiden muzdaripti. Washington; Filistinlilerle olan çatışmamızın özünde Filistinlilerin herhangi bir sınırda bir Yahudi devleti tanımayı ısrarla reddetmesi olduğunu görmeyi reddetti. İkincisi, İsrail hükümetinin, başbakanın her an en zayıf çoğunluk tarafından devrilebileceği parlamenter sisteme bağımlı olduğu gerçeğini gerçekten içselleştirmeyi reddetti.
İsrail'in Amerika'dan daha iyi bir dostu yok. Ve Amerika'nın da İsrail'den daha iyi bir dostu yok. Demokrasiyi savunmak için bir aradayız. Barışı ilerletmek için birlikte duruyoruz. Terörle mücadelede bir aradayız.
NATO'nun yüksek hazırlıklı 6 kolordusunun bir rotasyon çerçevesinde Afganistan görevini yürütüyoruz. Komuta sırası gelirse almamız söz konusu olabilecek. Ancak, biz faaliyetlerimizi şu anda Kabil'e yoğunlaştırmış durumdayız. Terörle mücadele, sabır gerektiren bir konu. Taliban ve El Kaide'de ne kadar başarılı olunduğunu izliyoruz. Bu birden bitecek bir harekat değil. Ancak, Kabil ve çevresinde halkın yaşam seviyesinin yükseldiğini görüyoruz.
O korkunç, vahşi bir diktatör. O, ülkesini paramparça eden bir diktatör. O masum çocukları öldüren bir tiran. O halkının üstüne varil bombası yağdıran bir zorba!
İran, nükleer arayışlarına karşı birleşen dünyayı görmelidir; Arap dünyasındaki tarihi değişimin bir diktatörün demir yumruğu ya da aşırı uçtakilerin nefretleriyle değil, bizim bugün sahip olduğumuz haklara ulaşan sıradan insanların umut ve beklentileriyle tanımlanması gerekir.
Karmaşık tehditlerle dolu bir dünyada, güvenliğimiz ve liderliğimiz, güçlü ve ilkeli diplomasi de dahil olmak üzere gücümüzün tüm unsurlarına bağlıdır.
Türkiye, yıllardır Azerbaycanlılarla “tek millet iki devletiz” sözünün gereği olarak can kardeşlerimizin sonuna kadar yanında olacağını beyan etmiş olup bunun gereklerini yerine getirmektedir. Millet olarak da dualarımızdan eksik etmemeliyiz…
Bize parayla çok gördükleri silahları terör örgütlerine “bedelsiz” dağıttılar. İkna edici bir açıklama da yapmadılar. Yıllardır, hem terör örgütlerine, hem de NATO envanterine kayıtlı silahlara karşı savaşıyoruz.
Türkiye’nin başlattığı operasyon, ABD, AB, Rusya, NATO yanında, Çin, İran, Irak, Suriye, İsrail, Ürdün, Lübnan’a da verilen bir mesaj aslında ve bu operasyonun bölgede kalıcı etkileri olacak ve bundan sonraki süreci radikal olarak etkilenecek.
Ama öncelikle şunu belirtmek isterim ki, Paşinyan saldırırken kaybedeceğini düşünmüyordu. Hatta Dağlık Karabağ’ın işgalinde olduğu gibi yeni topraklar kazanıp zaferini ilan etmeyi planlıyordu.
Ermenistan Başbakanı Paşinyan’ın suratına telefonu kapatan Putin, şu ana kadar Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev’i aramadı. Putin, saldırıların başladığı andan itibaren beklentilerin aksine Ermenistan’ın yanında yer almadı. Hatta Paşinyan’ın içine düştüğü zor durumu uzaktan izlemekle yetindi. Putin böylece ABD ve Fransa yanlısı Paşinyan’ın burnunu sürtmüş oldu.
Azerbaycan’ın Ermenistan saldırısını püskürttükten sonra işgal altındaki köyleri kurtarması da gösterdi ki, artık askeri varlığıyla da önemli bir güç olan Azerbaycan var.