- Henüz kategori yok.
-
Bursa'da Peş Peşe Depremler: Balıkesir ve Gürsu Merkez…10.11.2025
-
Balıkesir Sındırgı'da 4.5 Büyüklüğünde Deprem: Çevre İ…10.11.2025
-
Anadolu Otoyolu Bolu Dağı Tüneli Çıkışında Zincirleme …10.11.2025
-
Bursa ve Kocaeli için Japon Uzmandan Hayati Deprem Uya…10.11.2025
-
Benfica'da Tarihi Başkanlık Seçimlerinde Rui Costa Yen…10.11.2025
-
Bursa ve Çevresinde Peş Peşe Depremler: Balıkesir Merk…10.11.2025
-
Balıkesir Sındırgı'da 4.5 Büyüklüğünde Deprem: Son Dur…10.11.2025
-
Ligue 1'de Emegha Şov Yaptı: Strasbourg, Lille'i Mağlu…10.11.2025
-
Çarpıntı Dizisi 9. Bölümde Halit'in Dönüşüyle Ortam Kı…10.11.2025
-
Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü Saygı ve Minnetle Anma il…10.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Uluslararası İlişkiler
Karşılaştığımız sorunların çözümü için uzmanlığa ve yatırıma ihtiyacımız var. Türkiye de özellikle Afrika kıtasına ilgi gösteren ve yanımızda duruş sergileyen bir ülke. Zorlukları birlikte atlatacağız.
Saldırganlığa karşı somut önlemler alma konusunda örnek olan Türkiye'ye, hükümetimizin güçlü takdirlerini ve en derin minnettarlığını vurgulamak isterim.
Tabii Azerbaycan’ın Macron için beklenmedik sertlikteki ve etkinlikteki yanıtı Fransız Cumhurbaşkanı’nı bir hayli şaşırtmış olmalı ki, önceki gün telefona sarılarak Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev’i aradı.
Ve Suriye ile ilişkileri germek için mükemmel bir zamanlama... Çünkü Suriye diken üstünde. Hafız Esad hasta. Altında kıyasıya bir iktidar mücadelesi var. Ülke karışıklığın eşiğinde. Dünyanın bu en büyük teröristi, şimdi iç sorunlarıyla uğraşıyor. Türkiye, başına PKK belasını saran bu ülke ile didişmek için en güzel zamanı seçti. İsrail alttan, Türkiye üstten bastırırsa, hem Türkiye'nin hem de Ortadoğu'nun baş belası, kendi başındaki beladan başkasıyla uğraşamaz olacak. (1998 yılında yazdıkları.)
Onlarca yıldır hiçbir şey yapmayarak, hatta yasa dışı işgale ortak olarak Ermeni tarafını cesaretlendirdiler. Mevcut çatışma, durumun sürdürülemez hale geldiğinin kanıtıdır. Ermenistan, Azerbaycan topraklarında işgalci durumundadır. On yıllardır Dağlık Karabağ'ı işgal etmekle kalmadılar, aynı zamanda Azerbaycan'a karşı sürekli provokasyonlara kalkıştılar. Bugün yaptıkları saldırı, bir kez daha tehlikeli bir durum oluşturdu. Ermeni saldırganlığını en güçlü biçimde kınıyor, dünyanın tüm makul ülkelerine, bu işgale ve saldırılara karşı Azerbaycan ile dayanışma içinde olma çağrısında bulunuyoruz. Türkiye ve Azerbaycan iki devlet, bir millettir. Bunun gereğini yaparız.
Washington kendine şu soruyu soruyordu: "İran'ı kim kaybetti?" Kimi Başkan Carter'ı suçluyordu, kimi CIA'yi, kimi şahı, kimi de onun generallerini. Oysa bu spekalüsyonlar, güvertedeki iskemleler başka türlü dizilseydi acaba Titanic yine de batar mıydı, diye tartışmak kadar anlamsız.
Satır aralarında Avrupa'nın sömürgeci ruhunun hala Avrupa'da kol gezdiğini üzüntüyle görüyorum
Akdeniz'de karşımıza dikilen Haçlı/Siyonist ittifakıdır. Ayağımıza dolanan Fransa ve Yunanistan ittifakın sadece görünen aktörleridir. Haçlı Seferleri, Batı'nın genetik ortak paydasıdır. Akrabalık genidir. Batılılar, yeryüzünün en iğrenç ve kanlı barbarlığının adı olan Haçlı Seferleri ile, hiç utanmazlar.... Aleyhinde konuşmaz ve konuşturmazlar....
Avrupa ülkeleri Türkiye'ye karşı verdikleri sözlerin hemen hemen hiçbirini yerine getirmiyorlar. Sadece birkaç yüzeysel söylemle geçiştirmeye çalışıyorlar. Türkiye Cumhuriyeti ciddi bir devlettir. Bizimle oyun oynamalarına, sinsi, iki yüzlü bir tavır göstermelerine tahammül etmemizi beklemesinler.
Bir kenara not alın. Recep Tayyip Erdoğan S-400 filan alamaz. Sıkar biraz NATO sistemine alternatif çıkarmak yemez.
Bugün biz Avrupalılar, tehditler ve risklerle dolu bir dünyada ortak çıkarlarımızı korumak için ortak bir strateji belirlememiz gerekiyor. Yani Avrupa'ya yönelik tehditleri tespit eden ve kolektif seçimlerimizi, yönelimlerimizi, arzularımızı belirleyen, savunma ve güvenlik üzerine bir Avrupa stratejik pusulasını Mart ayında tamamlamayı umuyoruz. Temelde Avrupa için yeni çatışma alanları olan deniz alanı, uzay ve siber güvenlik konularında örgütlenmemizi tanımlamalıyız.
Türkiye, İsrail’in düşmanı değil. Türk Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ile çok yakın çalıştım. Son açıklamalarına ve eylemlerine rağmen, İsrail ile ilişkilerin önemini anladığına inanıyorum.
Bölgemizi ortak bir geleceğe odaklandırmalıyız. Daha sonra sorun yaşamamak adına her bir komşumuzla ilişkilerimizi iyi tutmak durumundayız.
Amacı DAİŞ ile savaşmak değil, rol çalmadır. Rusyanın da yaptığı budur. Kendisinin dayandığı Esad yönetimini tekrar hakim kılmak istiyor. (Ekim 2015)
Türkiye yakın zamanda Avrupa Birliği’ne katılacak gibi gözükmüyor. 1987’de başvurmuşlardı. Gösterdikleri gelişim oranına bakılırsa, son tahminler yaklaşık 3000 yılında katılabileceklerini gösteriyor.
Biz, Birleşmiş Milletler'in çözüm yollarını kabul ediyoruz; fakat Araplar öyle değil.
Libya'da şahit olduğumuz şey sömürgeciliğin yeniden doğuşudur. Ancak bu kez münferit Avrupa devletlerinin imparatorluk ve kaynak rekabetine girdiği bir sömürgecilik değil bu. Yeni sömürgecilik “dünya toplumu” (NATO ve onunla işbirliği yapan ülkeler ) adı altında faaliyet yürütüyor. NATO, Sovyetlerin Batı Avrupa’yı işgal etme ihtimaline karşı kurulmuş bir savunma ittifakıydı bir zamanlar. Bugün ise Amerikan hegemonyası adına Avrupalı askerler temin ediyor.
Pakistan ve Türkiye'den firmaları kurtardığımız toprakların yeniden inşa edilmesi ve bizim projelerimize katılmak için davet ediyorum. Biz bu işgal altında olan toprakları kurtarırken, sizin vermiş olduğunuz destekten gurur duyduk. Bu topraklara hayat ve refah getirmek için sizin katkılarınızı da bekliyor olacağız.
Bunlar hep Berlin Duvarı yıkılıp Amerika'nın dünyada biricik efendi havasında, artık ben o kadar büyüğüm ki rakibim de yok, öyleyse ben herhangi bir kuralla kayıtlı hareket etmek mecburiyetinde değilim demesinden kaynaklanıyor. Batı dünyası zafer sarhoşluğuyla bütün bu mantıksızlıkları, erdemsizlikleri, tutursızlıkları ve hukuk dışılıkları yapabiliyor. Eğer karşılarında 2. bir kutup olsa insanın aklının alamayacağı saçma sapan ve onur kırıcı davranışların hiçbirini gösteremez.
Ortadoğu'da bütün tezgahlar ABD tarafından planlanır, İngiltere'ye gönderilir ve İngiliz istihbaratı yapar.
İttifaklar cephe değiştiriyor. 11 Eylül sonrasında model ya da karşı tarafa değer kazandırma işlevi görmüş olan "medeniyetler çatışması" teorisinin bugün için artık hiçbir değeri yok. Çatışma alanları, artık zavallı çıplaklıkları, çıkar çatışması ile görünmek üzere "inanç farklılığından arınıyorlar".