Toplum

Ben iftiraya uğradığımda, hiçbir şey fark etmezsem, dünya iftiraya inanır. Eğer dava açarsam, imtiyaz için yaklaşık yüz sterlinlik bir bedel ödemem ve ülkenin bildiği en küçük parayı tazmin etmem gerekiyor.

Türkiye’de vatandaş ile siyasetçi arasında ahlaksız bir antlaşma vardır. Sen benim kaçak; ruhsatsız, malzemeden çalınmış, çürük binama dokunma, görmezden gel, ben de senin İndira Gandilediklerini görmezden gelip, oyumu vereyim. İşte fatura ortada..!

Kevin Costner ile ilgili olarak söylüyorsunuz. Bir beyanda bulunulmuş. Yerli veya yersiz bir beyan, bunu alay konusu haline getirmek çok doğru değil. Bugün Kevin Costner'i bu sözünden dolayı eleştirenler, kendisi Türkiye'ye geldiğinde, başındaki şapkada, 'Ne mutlu Türk'üm diyene' yazısı yazdığında susmuşlardı. Halbuki o zaman konuşmaları lazımdı. Mesela ben olsam şöyle konuşurdum, 'Bu iş bu kadar istismar edilmez arkadaş, biz bu kadar elma şekeriyle aldanan bir toplum değiliz, sen Türk değilsin, bunu söylemek için de bir gerekçen yok. Sen sadece bir reklam filminden şu kadar para almış bir insansın. Bizi bunlarla aldatmak, bizim hoşumuza gideceğini zannederek bu tür kılıklara girmek doğru değildi' diye. Bugün televizyonlarda ağızlarını aça aça onu eleştirenlerin bu konuda suskun olduklarını söylemek, aradaki farkı göstermek için yeterli.

Erkek zampara olmayacak. Eşine bağlı olacak. Çocuklarını sevecek. Kadın ise o da iffetli olacak. Mahrem-namahrem bilecek. Herkesin içerisinde kahkaha atmayacak. Bütün hareketlerinde cazibedar olmayacak, iffetini koruyacaksın. Şimdi bunu birileri söylediği zaman 'ya bu adam hangi dilden konuşuyor' diyebilirler. Bu kadar değerlerimize yabancılaştık bugün.

Liste
Yükleniyor…