Ya saflık ya da korku nedeniyle birçok kişi, gerçekten çok görünüşe, olgulardan çok metinlere bağlanmakta ve işin kötüsü, otokratik rejimlerin çağdaş biçimlerini demokratik olarak nitelemekte inatla direnmektedir.
- Henüz kategori yok.
-
Aleyna Solaker'den 'Güller ve Günahlar' Rolü ve Kadın …08.11.2025
-
Altınkılıç, Kenan ve Zayn Sofuoğlu ile Sağlıklı Yaşam …08.11.2025
-
Chelsea ve Wolverhampton Karşı Karşıya: Liam Delap ve …08.11.2025
-
Güller ve Günahlar 5. Bölümde Berrak'ın İntihar Girişi…08.11.2025
-
Monaco-Lens Maçı Öncesi Kadrolar Netleşiyor: Pogba Yok…08.11.2025
-
Espanyol, Villarreal'ı Ağırlıyor: Gerard Moreno Dönüş …08.11.2025
-
Chelsea - Wolverhampton Maçı Öncesi Sakatlıklar ve Enz…08.11.2025
-
Le Havre-Nantes Karşılaşması: Erken Gol ve Kaleci Carl…08.11.2025
-
Rhein Derbisi'nde Mönchengladbach, Köln'ü Üç Golle Geç…08.11.2025
-
Dilek Kaya İmamoğlu'ndan Ekrem İmamoğlu Vurgusu ve İBB…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Sosyoloji
Herkes her yerde hazır bulunur, ama insanın karar vermesi gerektiği yerde herkes ortadan çekilmiştir. Fakat kararlar önceden herkesçe verildiği için 'herkes' insanın sorumluluğunu alır. 'Herkes' kolayca her şeyin sorumluluğunu yüklenebilir, çünkü bu alanda yapılıp edilmiş olanlardan ötürü hiç kimseden tek başına kendisini sorumlu sayması beklenmez. Yapılıp edilenlerden sorumlu hep ’herkes’ ya da ’hiç kimse’dir.
Kadınlar erkekler tarafından cazip bulunmadıklarını keşfettiklerinde dine yönelirler.
Ayrı ayrı birer ahlaksız yaratıklar olan insanlar, toplu oldukları zaman namuslu kişiler olurlar.
Her bilimsel gerçek, üç aşamadan geçer. İlki, insanlar onun Kutsal Kitap'la çeliştiğini söyler. Sonra daha önce zaten keşfedilmiş olduğunu söylerler. Son olarak da ona zaten inandıklarını söylerler.
Bilgilerimizi başkalarına aktarmak, önemli bir insanlık halidir ve gerçeğin herkesçe öğrenilebilmesi için sürekli hayata geçirilmelidir. Maymunlar, diğer maymunlara İSTEYEREK bir şey ÖĞRETEMEZ.
İnsanları tutsak etmenin ve vicdanları ele geçirmenin 3 yolu vardır: OTORİTE, MUCİZE, BİLİNMEZLİK.
Çoğu insan için, toplumun bir şeye inanması, inanılanın mantıklı olmasından daha önemlidir.
Bir liberal için çok heyecan verici görünen modern dünya, bir köktendinci için Tanrısız, anlamsız, hatta şeytani görünür.
Şu yaşadığımız kuşkucu çağda insanların tapındıkları tanrılardan bir şeyler bekledikleri için dine bağlandıkları varsayılır.
Fundamentalistler laik ya da liberal toplumun kendilerini yok etmek istediğine inanır. Bu bir paranoya değil.
Nerede bir Batılı laik devlet kurulsa, dindar bir karşı-kültürcü hareket ortaya çıkmıştır.
Toplumu eğitmek bazen yöneticilerin işine gelmez. Fikirleri ve algıları yönlendirilebilir kitlelere sahip olmayı tercih ederler. Bu nedenle de toplumu eğitmekten kaçınırlar. Ne yazık ki sırf bu nedenden ötürü toplumsal gelişme hep yavaş ve sancılı olmuştur.
Gördüm ki insanların arzuları, yaşam amaçları genelde aynıydı. Hepsinin ortak tutkusu maddi varlıklarını arttırmaktan ibaretti. Ne kadar çok insanı incelemeye tabi tutsam da bu sığ amacın ötesine geçene pek fazla rastlamadım.
Şimdiye kadar hep başarısız olmamızın nedeni işte buydu. Düşmanı hep yanlış şekilde yenmeye çalıştık. Düşman kurallar ve sistem değildi. Onu savunan bireylerdi.
Hayatları ne yazık ki anlayışı kıt birtakım insanlar tarafından yönlendirilmektedir.
Yağlı ve verimli bir toprağın erkekleri çoğunlukla kadınsı ve korkaktır; aksine, çorak bir ülke, insanları zorunlu olarak ılıman ve sonuç olarak dikkatli, uyanık ve çalışkan yapar.
Hiçbir suça karşı insanlar inanç farklılıklarını cezalandırmakta olduğu kadar soğukkanlılıkla zalimlik göstermediler.