- Henüz kategori yok.
-
MasterChef Türkiye'de Şaşırtan Elenme: Çağlar Veda Etti09.11.2025
-
TCMB'den Altın Ekonomisi Analizi: Yastık Altı Miktarı,…09.11.2025
-
9 Kasım Günlük Burç Yorumları: Gezegenlerin Etkisiyle …09.11.2025
-
TOKİ Yüzyılın Konut Projesi Başvuruları Başladı: E-Dev…09.11.2025
-
İrem Derici ve Melih Kunukçu Aşkında Son Perde: Ayrılı…09.11.2025
-
Aynadaki Yabancı 6. Bölüm: Gerçekler Açığa Çıkıyor, Te…09.11.2025
-
Portekiz Ligi: Santa Clara, Sporting Karşısında Erken …09.11.2025
-
MasterChef Türkiye'de Haftanın Eleme Heyecanı: 7 Kasım…09.11.2025
-
8 Kasım 2025 Çılgın Sayısal Loto Sonuçları Belli Oldu:…09.11.2025
-
Ben Leman'da Gerilim Dorukta: Kaybolan Çocuklar İçin U…09.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Siyasi Eleştiri
Sünnetsiz yaşlı moruk Kerry dahi, bir anda fakih oluverdi ve “İslam Devleti İslam’ı çarpıtıyor”, “İslam Devleti’nin yaptıkları İslam’ın öğretilerine karşıdır” ve “İslam Devleti İslam düşmanıdır” gibi fetvalar vermeye başladı. Yahudilerin katırı Obama ise “İslam Devleti’nin İslam’la hiçbir alakası yok” diyerek insanları İslam Devleti’ne karşı uyaran bir şeyh, bir müftü ve bir vaiz kesildi ve bu vaazlar bir ay içinde altı kere tekrar etti. Ve hepsi de İslam Devleti’nin tehlikesiyle alakalı idi. Onlar İslam ve ehli için konuşan fakihlere, müftülere, şeyhlere ve vaizlere döndüler. Tağutların yardımcıları olan sihirbazlarına ve önde gelen yöneticilerine karşı bir güvenleri kalmamış gibi görünüyor.
PKK ile müzakere Kılıçdaroğlu'nun gündemindedir. Yeşil Sol Parti, Kılıçdaroğlu ile yan yanadır. Diyanet İşleri Başkanlığını kaldıracağını, Türk askerini Irak ve Suriye'den çekeceğini açıklayan Kılıçdaroğlu ile iş birliği içerisindeler. Ne kadar histerik tip varsa CHP'nin dibindedir.
Kılıçdaroğlu ve CHP yönetimi gayri milli, gayri ahlaki, gayri meşru bir savrulmanın tam göbeğindedir.
İstiyorlar ki Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi çöksün, hükümet gitsin, Türkiye tökezleyip düşsün.
Erdoğan layık olmadığı makamın ağırlığı altında ezilmiş, siyasi tarafgirlikle, açılış kılıfı altında düzenlediği mitinglerle Cumhurbaşkanlığını mahvetmiştir. Bu şahıs her gün fitne saçmaktadır. Her gün dedikodu yapmaktadır. Her gün yalan dolanla milli vicdanı sarsmaktadır. Erdoğanla geçen her gün artık zarar, ziyan hale gelmiştir. Erdoğan israf, itham, inkar ve iftiradır. Erdoğan kavga, kutuplaşma, karanlık ve kargaşadır. Erdoğan aklıyla arasını açmış, klinik bir vaka haline gelmiştir.
Buradan muhataplarına ilan ediyorum ki; önce özerkliğe arkasından Kuzey Kürdistan'a açık kapı bırakandan cumhurbaşkanı olmaz, Türkiye'yi birbirine düşürmeye azmedenden, toplumu kamplara ayırandan cumhurbaşkanı olmaz, şehitlerin vebalini ve kanını taşıyan bebek katiliyle müzakere yapandan, teröristlere kucak açandan cumhurbaşkanı olmaz, vatanı bölme, milleti 36'ya ayırma hedefinde olandan cumhurbaşkanı olmaz, Twitter'ı engelleyen, YouTube'u kapatan, kişisel hak ve hürriyetleri budayandan cumhurbaşkanı olmaz, hukuka saldırandan, adaletten kaçandan, rüşvetçilere ve hırsızlara kol kanat gerenden cumhurbaşkanı olmaz, villalara balya balya doları yığandan, kamu arazilerini zimmetine geçirenden, evdeki parayı sıfırlarken haysiyet ve inandırıcılığını sıfıra düşürenden cumhurbaşkanı olmaz, TSK'ya kumpas kurandan başkomutan olmaz, Türklüğü reddeden, T.C.'yi silen, milliyetçiliği ayaklar altına alan bir inkarcıdan Türkiye Cumhurbaşkanı olmaz, olamaz, olmayacaktır!
Bir zamanlar Sayın Bülent Ecevit'in söylediği gibi "Bir ülkeye dikta rejimini, baskı yapanlar değil, baskıya boyun eğenler getirirdi.
101 tane Amerikan üssünün bulunduğu ülkede bizim millî bütünlüğü bozmak istemekle itham edilmemiz gülünç olmaktadır.
Cumhurbaşkanı Gül'ün Çankaya'ya çıkmasına eşinin türbanı nedeniyle karşı çıkmamıştık. Hiçbir zaman bunu söylemedik. İtirazımız, Gül'ün kafasına, düşüncelerine ve yapmak istediklerine idi. Gelinen noktada itirazımızın haklı olduğu görülüyor. Türkiye dağınık, toparlanamıyor. Sorumlusu da Gül'ün Cumhurbaşkanı seçilmesidir.
Bu olay birilerini rahatsız etti. Din üzerinden siyaset yapanları, onları kendi aboneleri gibi görenleri telaşa düşürdü. Bizim rozet taktığımız o kadını AKP'li belediye başkanı çağırdı. "İstifa et, yapmayın" dedi. O kadın çok kararlı bir şekilde, "Hayır istifa etmeyeceğim, CHP'liyim artık" diyerek rest çekti. Bu çok önemli bir gösterge... Bir şeylerden korkuyorlar. Neden korkuyorlar, bu tehditler niye?
Bizim yaşadığımız dinin önem kazanması değil. Siz yanlış bir dinsel yorumu Türkiye’ye dayatıyorsunuz. Bunun sonucu Türkiye, çağdaş, laik toplum olmaktan çıkıyor, dinsel kriterlerin her alanda, -şimdi eğitime girmeye başladı, yarın hukuka, devlet yönetimine girecektir- ağırlık kazandığı topluma çekilmek isteniyor. Bunun mekanizması olarak demokrasi kullanılıyor.
Hikmetyar'ın önünde diz çökmüş; Birleşmiş Milletler'in terör listesinde bulunan El Kadı'ya kefil olmuş; 30 bin kişinin katiline "Sayın Öcalan", şehitlere ise "kelle" diye hitap etmiş birinin Çankaya'ya çıkması düşünülemez.
Dünyanın hangi çağdaş demokrasisinde (Erdoğan’dan başka) kalpazanlıktan dosyası olan bir kişi Başbakandır?
Dünyanın 200 ülkesi içinde naylon fatura kullanmakla itham edilen bir tane Maliye Bakanı bulabilir misiniz?
Temiz eller lafı Başbakan’ın ağzına yakışmıyor. İtalya’da temiz eller operasyonu yapıldı diyor. Doğru yapıldı. Çünkü orada Başbakan’ın, milletvekillerinin dokunulmazlıkları kaldırıldı, yok. Gel, dokunulmazlıkları kaldıralım, temiz eller operasyonu yapalım da, gör temiz elleri. Senin elin kirli..
Bugün sizi bu meydana yevmiye ile mi getirdiler? Paralar verildi mi? Kumanyalar dağıtıldı mı? Yoksa valililer yazı mı yazdı? ’Bugün Deniz Baykal Çağlayan Meydanı’nda miting yapacaktır. Bütün daire müdürleri, amirler ve memurlar eşlerini de yanına alarak bu mitinge katılın’ diye yazı mı yazdı? Yoksa İstanbul’un dışından, başka kentlerden buraya otobüsler mi kaldırdık?”
"Küçük hırsızlar el feneri, büyük hırsızlar deniz feneri kullanır ama mutlaka ampul lazım" deniliyor. Evet, doğru, ampulsüz olmaz.