Benden hoşlanmasanız bile ki bazılarınız hoşlanmıyor. Bazılarınız aslında benim de hiç hoşuma gitmiyor. Yine de benim en büyük destekçilerim olacaksınız, çünkü onlar kazanırlarsa 15 dakika içinde işsiz kalacaksınız. Bu yüzden buna çok zaman harcamak zorunda değilim.
- Henüz kategori yok.
-
Kayserispor'a FIFA'dan Yeni Borç Şoku: Transfer Yasağı…13.11.2025
-
13 Kasım Altın Fiyatları: Çeyrek Altın Yükselişe Geçti13.11.2025
-
Yemekteyiz'in Dikkat Çeken Yarışmacısı İman Dumrul Kim…13.11.2025
-
Galatasaray-Fenerbahçe Derbisi Olayları Davasında Futb…13.11.2025
-
Alassane Ndao'ya Futboldan 12 Ay Men Cezası: Bahis Ska…13.11.2025
-
Ocak 2026 Memur ve Emekli Zammı Gelişmeleri: Enflasyon…13.11.2025
-
Kamu Alacaklarında Gecikme Zammı ve Tecil Faizi Oranla…13.11.2025
-
Müge Anlı Gündemine Damga Vuran Olay: Kastamonu'da Kay…13.11.2025
-
Eğirdir Belediye Başkanı'ndan Bölgesel Kalkınma Hamlel…13.11.2025
-
Divine Temasının Farklı Yansımaları: Oyunlardan Edebiy…13.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
siyaset
Sayın hükümet 'enayi miyim?' diyor, 'zam yapacağım' diyor 'seçimden önce'. Yani seçimden sonra 'kazığı getiriyorum' diyor. Acı ilacı getiriyor, dayıyor.
ABD koruması olmasa Kandil kalır mı? Askeri operasyona falan gerek yok, ikmal yollarını kesse yeter. ABD ve AB emperyalistlerinin her alanda desteği olmadan PKK bugünkü durumunu koruyamaz.
1991 Körfez Savaşından bu yana PKK'nın ABD emperyalizmi ve İsrail'e karşı tek bir tavrını getirin, getiremezsiniz. 1991'den itibaren PKK merkez yönetimi, stratejisini ABD-İsrail ekseninde kurmuştur. Gerçekçidir, başka türlü kurması da beklenemez. Nitekim PKK yöneticileri, özetle şunu vurguluyorlar: 'ABD geldi, Irak'ı işgal etti, kuzeyde bir devlet kurdu. Böylece Diyarbakır merkezli Kürdistan'ı kurmanın modeli de oluşmuştur.'
Apo, 2000 yılında Seyyit Rıza ve Şeyh Sait'e "gerici", "İngiliz işbirlikçisi" sıfatlarını layık görüyordu. "Mustafa Kemal, onları bastırmakta haklıydı" diyordu.
Ulusalcı sosyalistlerle yollar artık tamamen ayrılmıştır. Onlar hızla sosyalizmden ulusalcılığa kayan bir çizgide yürüyor. Gerçek sosyalistler ise toplumsal muhalefetin içinde, ön safında mücadele ediyorlar.
NATO'nun genişlemeye devam edeceğine dair İttifak'tan gelen açıklamaları duyuyoruz. NATO'ya yeni ülkeler çağıran Amerikalı yetkililerin açıklamalarını duyuyoruz. Finlandiya ve İsveç'ten bahsediyorum. Topraklarındaki asker sayısının artırılmasını talep eden bazı NATO ülkelerinin açıklamalarını duyuyoruz. Hal böyleyken gerilimi düşürmemiz mi gerekiyor?
Vehhabi öğretisi yüzünden dünya genelinde terörizmi yayan devlet ne İran, ne de Suriye'dir. Bunu yapan devlet Suudi Arabistan'ın ta kendisidir.
Türkiye bizim ana vatanımızdır. Benim siyasi hayatım hep bunu söyleyerek geçmiştir. Gençleri ana vatan sevgisiyle yetiştirmeye çalıştım. Hep şunu söyledim, 'ana vatansız KKTC olmaz. Türkiye Cumhuriyeti olmadan bizim o topraklarda huzur ve güven içerisinde yaşamamız mümkün değil. Nitekim bunu 1974'te gördük. Bugün de görüyoruz. Bu nedenle KKTC makamları ile Türkiye'deki makamların iş birliği içerisinde olması, mühim olan bu diyaloğu ve iş birliğini sürdürmektir. Türkiye ne kadar güçlüyse biz o kadar orada huzurluyuz. Gelecek endişesi yaşamadan varlığımızı sürdürüyoruz. Zaman zaman çatlak sesler çıkabilir. Bu her ülkede, toplumda olan ara sıra çıkan seslerden bir tanesi de bizde çıkıyor. Bu Kıbrıs Türkünün de bu şekilde düşündüğü anlamına gelmez. İstisnalar hariç. Dolayısıyla yarınlarda da beraber olacağımız inancı içerisinde biz hep ana vatan-yavru vatan ilişkilerinin kardeşlik ilişkileri içerisinde devam ettirilmesinden yanayız.
Milliyetçilik, Türk toplumunun çimentosudur. Milliyetçilik kimliğimizdir. Milliyetçilik onurumuzdur, iftihar ediyoruz.
Mecliste 550 milletvekilinin dokunulmazlığını değil, 2 kişinin dokunulmazlığını kaldıralım. Sen Recep Tayyip Erdoğan ben Deniz Baykal. Bir başbakan dokunulmazlığın kaldırılmasından kaçar mı?
İşleri düzene koymaktan bahseden kişilere dikkat ediniz! İşleri düzene koymak daima diğer insanları denetim altında tutmak anlamına gelir.
Son hükümdar, son din görevlisinin bağırsaklarıyla boğulana kadar insanlar asla özgür olmayacak.
... olaylara bu şekilde yaklaştığınız takdirde, hemen başka bir Phillippos yaratacaksınız; çünkü onu büyüten, kendi gücünden çok bizim umursamazlığımızdır!
Geldiğimizde bir hayli vesayet odakları vardı. Basın, sermaye vesayeti, oligarşik bürokrasi, vesayet, vesayet... Hepsiyle tek tek mücadele edildi, bunlar hiç kolay olmuyor. Bugün bir başörtü meselesini unutmamak lazım. Bakın aradan 10 yıldan fazla geçmiş, içlerinde ukde var. Adam çıkıyor ne diyor, 'başörtülü bir hakim benimle ilgili doğru karar veremez' diyor. İşte bunların ufukları bu kadar, artık bütün Türkiye bunu görüyor. Kenetlenmemiz lazım, birlik beraberlik içerisinde ülkemizi yönetmeye devam etmemiz lazım. Bizim kaderimiz Türkiye'nin kaderiyle özdeşleşmiş. Biz, bu ülkeyi yönetmekle sorumluyuz. İnşallah yepyeni bir AK Parti ile 2023, 2053, 2071'e ulaşacağız.
Türk hükümetine maddi yardımda bulunmuyoruz. Biz Türkiye'de bulunan sığınmacıların ihtiyaçlarının korunmasına yönelik orada bulunan BM'nin insani yardım kuruluşları ve AB'ye yardım ediyoruz. Dolayısıyla bazılarının düşünmek istediğinin aksine biz Türk hükümetini finanse etmiyoruz.