siyaset

Benden hoşlanmasanız bile ki bazılarınız hoşlanmıyor. Bazılarınız aslında benim de hiç hoşuma gitmiyor. Yine de benim en büyük destekçilerim olacaksınız, çünkü onlar kazanırlarsa 15 dakika içinde işsiz kalacaksınız. Bu yüzden buna çok zaman harcamak zorunda değilim.

1991 Körfez Savaşından bu yana PKK'nın ABD emperyalizmi ve İsrail'e karşı tek bir tavrını getirin, getiremezsiniz. 1991'den itibaren PKK merkez yönetimi, stratejisini ABD-İsrail ekseninde kurmuştur. Gerçekçidir, başka türlü kurması da beklenemez. Nitekim PKK yöneticileri, özetle şunu vurguluyorlar: 'ABD geldi, Irak'ı işgal etti, kuzeyde bir devlet kurdu. Böylece Diyarbakır merkezli Kürdistan'ı kurmanın modeli de oluşmuştur.'

NATO'nun genişlemeye devam edeceğine dair İttifak'tan gelen açıklamaları duyuyoruz. NATO'ya yeni ülkeler çağıran Amerikalı yetkililerin açıklamalarını duyuyoruz. Finlandiya ve İsveç'ten bahsediyorum. Topraklarındaki asker sayısının artırılmasını talep eden bazı NATO ülkelerinin açıklamalarını duyuyoruz. Hal böyleyken gerilimi düşürmemiz mi gerekiyor?

Türkiye bizim ana vatanımızdır. Benim siyasi hayatım hep bunu söyleyerek geçmiştir. Gençleri ana vatan sevgisiyle yetiştirmeye çalıştım. Hep şunu söyledim, 'ana vatansız KKTC olmaz. Türkiye Cumhuriyeti olmadan bizim o topraklarda huzur ve güven içerisinde yaşamamız mümkün değil. Nitekim bunu 1974'te gördük. Bugün de görüyoruz. Bu nedenle KKTC makamları ile Türkiye'deki makamların iş birliği içerisinde olması, mühim olan bu diyaloğu ve iş birliğini sürdürmektir. Türkiye ne kadar güçlüyse biz o kadar orada huzurluyuz. Gelecek endişesi yaşamadan varlığımızı sürdürüyoruz. Zaman zaman çatlak sesler çıkabilir. Bu her ülkede, toplumda olan ara sıra çıkan seslerden bir tanesi de bizde çıkıyor. Bu Kıbrıs Türkünün de bu şekilde düşündüğü anlamına gelmez. İstisnalar hariç. Dolayısıyla yarınlarda da beraber olacağımız inancı içerisinde biz hep ana vatan-yavru vatan ilişkilerinin kardeşlik ilişkileri içerisinde devam ettirilmesinden yanayız.

Geldiğimizde bir hayli vesayet odakları vardı. Basın, sermaye vesayeti, oligarşik bürokrasi, vesayet, vesayet... Hepsiyle tek tek mücadele edildi, bunlar hiç kolay olmuyor. Bugün bir başörtü meselesini unutmamak lazım. Bakın aradan 10 yıldan fazla geçmiş, içlerinde ukde var. Adam çıkıyor ne diyor, 'başörtülü bir hakim benimle ilgili doğru karar veremez' diyor. İşte bunların ufukları bu kadar, artık bütün Türkiye bunu görüyor. Kenetlenmemiz lazım, birlik beraberlik içerisinde ülkemizi yönetmeye devam etmemiz lazım. Bizim kaderimiz Türkiye'nin kaderiyle özdeşleşmiş. Biz, bu ülkeyi yönetmekle sorumluyuz. İnşallah yepyeni bir AK Parti ile 2023, 2053, 2071'e ulaşacağız.

Liste
Yükleniyor…