- Henüz kategori yok.
-
Kenan Yıldız'lı Juventus, Sporting CP Karşısında Galib…09.11.2025
-
Gülben Ergen'in ABD Turnesi Sonrası Bornozlu Hamburger…09.11.2025
-
Inter Miami - Nashville SC Playoff Serisinde Final: Kr…09.11.2025
-
Tekirdağ'da Kapsamlı Elektrik Kesintileri Duyuruldu: İ…09.11.2025
-
MasterChef Türkiye'de Şaşırtan Elenme: Çağlar Veda Etti09.11.2025
-
TCMB'den Altın Ekonomisi Analizi: Yastık Altı Miktarı,…09.11.2025
-
9 Kasım Günlük Burç Yorumları: Gezegenlerin Etkisiyle …09.11.2025
-
TOKİ Yüzyılın Konut Projesi Başvuruları Başladı: E-Dev…09.11.2025
-
İrem Derici ve Melih Kunukçu Aşkında Son Perde: Ayrılı…09.11.2025
-
Aynadaki Yabancı 6. Bölüm: Gerçekler Açığa Çıkıyor, Te…09.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Sanat
Sanat, bir tabloyu seyrettiğimizde ya da bir kitabı okuduğumuzda ruhumuzda olup biten bir olaydır. O olayın ortaya çıkması için bizim ruhsal düzeneğimizin iyi işlemesi gerekir.
Bir yazarın kaleme, bir ressamın fırçaya, ama bir film yapımcının bir orduya ihtiyacı vardır.
Bu tiyatro sizin tiyatronuz. Onun yaratımından ve ilerlemesinden sorumlu olan sizsiniz.
Halbuki kelimeleri kullanmak, göz önüne birtakım görüntüler getirmek, gerçekle oynamak, gerçeği kurcalamak birdir.
Ben de Çehov’u okuldayken anlayamadığımı fark ettim. Tabii ki çok çalışıyorduk üstüne ama gerçekten anlamıyordum. İlginçtir, Kış Uykusu’nu izlediğim zaman Çehov ile ilgili bir uyanış yaşadım.
Aslında tiyatro gerek mutfağıyla gerek sahnesiyle derin bir sessizlik ve tekrardan sonra zirve yaşıyor son dönemlerde. Gerçi adına alternatif tiyatro deniyor, onun bir kavram kargaşası olduğunu düşünüyorum. 90’larda çıkan özgün müzik kavramı gibi. Ama adı ne olursa olsun çok umut verici gelişmeler bunlar.
Stüdyo oyun parkı gibi bir yer benim için. O aletler, mikrofon, bir şeyler kaydetmek... Seslendirme de öyle bir uzantı, eğlenceli bulduğum bir yer.
Seslendirme sanatçılığı çok saygı duyduğum bir meslek. Başlı başına farklı bir alan, içerisinde bir sürü parametreler var. Ben reklam seslendiriyorum sadece. İşimi yaparken de eğleniyorum. Stüdyo benim için bir oyun bahçesi.
Fotoğraf, özgür olduğum bir alan. Bu nedenle profesyonelce yapmak istemiyorum. Hata yapması da keyifli.
Şiir bir mimari eser gibidir. Uygun olmayan bir taş nasıl ki eserde sırıtırsa, şiirin taşları olan kelimeler de böyledir. Uygun olmayan bir kelime hemen belli eder kendisini. Mimari bir eser titizliğiyle örülmesi gereken şiir için artık düzensizlikten ve sistemsizlikten söz edilebilir mi? Elbette ki hayır. Eğer şiir düzensizliğe mahkûm edilirse ne idiğü belirsiz, rengi ve endamı bozuk yapılara benzer. Böyle de oluyor nitekim.
Benim cephem sahne. Ben tiyatronun bir neferiyim. Asker hastalıktan ölmez; kurşunla ölür. Ben de cephede yani sahnede alkışlarla ve alkışların arasında ölmek istiyorum.
Tarih dediğiniz hadise, sadece geçmişte yaşananlar değil. Biz aslında sadece tarihi film çekmiyoruz. O tarihi film içerisinde, günümüz insanına çok önemli mesajlar veriyoruz.
Lütfen bana söyler misiniz, Türkiye'nin kaç Fazıl Say'ı var? Hani şu, çeşitli konularda duymaya alışmadığımız sözlerinden dolayı yerden yere vurduğumuz Say'dan söz ediyorum. Acaba kaç müzisyenimiz O’nun kadar üretkendir? O’nun kadar uluslararası alanda şöhreti yakalamıştır? Evet, var tabii. Ancak bir elin parmak sayısını geçmez.
Müzik benim sığınağım oldu. Notalar ve ardımda kıvrılan yalnızlık arasında gökyüzüne ağırca ulaşabildim.
Ben genç bir ressamken sanatçılar yalnızdı. Ne galeriler vardı ne alıcılar, ne de eleştirmenler. Para da yoktu. Ama bu ressamlar için altın bir çağdı. Kaybedecek bir şeyimiz yokken kazanacak çok şey vardı. Bugün her şey çok değişti. Kendimi bambaşka bir gezegende yaşıyormuş gibi hissediyorum. Bu yalnızca bir eylem, üretim ve tüketim dünyası. Dünyanın büyük güçleri tarafından bu anlamsız ve karmaşık yaşama itilenlerin birçoğu ümitsizlikle geçmişin huzurlu sessizliğini arıyor. Köklerimizden koparıldık. Onları tekrar bulmak zorundayız.