Hayat Felsefesi

Yaşarken çok önemli görünen bazı şeyler zamanla un ufak dağılıp gidiyor. Başlangıçta fazla önem vermediği bazı şeyler ise yüce dağlar gibi yükselip göz kamaştırıyor. Yaşlanmanın böyle bir faydası var: Gözleriniz zayıflasa da, hayata tepeden kuş bakışı bakmayı öğreniyorsunuz.

Öyle çabuk geçiyor ki günler. Hele sen de bir bak hayatına. Daha dün doğmuşuz sanki. Yeni okula başlamışız, Yeni sevmişiz. Öyle çabuk geçiyor ki günler. Hele sen de bir bak hayatına. Yarın bitecek sanki her şey. Yarın ölecek gibiyiz. Daha doymamışız yaşamasına. Günlerimiz dün bir, bugün iki. Sakın bir şey bırakma yarına. Yarın yok ki.

Mutsuzluğun nedeni başarısızlıktan gelmemeliydi, hele hayal kırıklığı asla gözyaşlarının nedeni olmamalıydı...Neden insanlar bir türlü anlayamıyorlar hayattan hiçbir şey beklememeleri gerektiğini, diye düşündüm.Neden binlerce kitap, film, şarkı, şiir umudu tek hayat kaynağı olarak göstermiş, diye düşündüm...Hiçbir zaman ümit etmedim.Umutla tanışmadım.Eğer mutsuzluk, istediğini bulamamaktan, hayalini gerçekleştirememekten kaynaklanıyorsa sıradanlaşır.Sadece adı kalır.Güler geçerim sınavlarında başarılı olamadıkları için ağlayan gençlere, sevdikleri terk ettiği için intihar eden kadınlara.Kolay mı bu kadar tanımak mutsuzluğu hayatın karanlığında?En anlaşıldığı noktada başlar bilinmezliği hikâyenin.Kolay mı hayat, daha zengin olamadağı için bir adamın ağlayacağı kadar?

Liste
Yükleniyor…