- Henüz kategori yok.
-
Balıkesir Sındırgı'da 4.5 Büyüklüğünde Deprem Meydana …10.11.2025
-
Guillermo del Toro'nun 'Frankenstein' Filmi: Romanın K…10.11.2025
-
Jennifer Lawrence'tan Şoke Eden TikTok İtirafları: San…10.11.2025
-
Alperen Şengün'den NBA'de Büyüleyici Performans: Rocke…10.11.2025
-
Bursa'da Peş Peşe Depremler: Balıkesir ve Gürsu Merkez…10.11.2025
-
Balıkesir Sındırgı'da 4.5 Büyüklüğünde Deprem: Çevre İ…10.11.2025
-
Anadolu Otoyolu Bolu Dağı Tüneli Çıkışında Zincirleme …10.11.2025
-
Bursa ve Kocaeli için Japon Uzmandan Hayati Deprem Uya…10.11.2025
-
Benfica'da Tarihi Başkanlık Seçimlerinde Rui Costa Yen…10.11.2025
-
Bursa ve Çevresinde Peş Peşe Depremler: Balıkesir Merk…10.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
#yaşam
Şüphe ve belirsizlik içinde, bilgiden yoksun olarak yaşayabilirim. Bence bu şekilde yaşamak, yanlış olabilecek cevaplarla yaşamaktan daha ilginçtir.
Bazı kişiler diyor ki: “Bilmeden nasıl yaşayabilirsin?” Neyi kast ettiklerini bilmiyorum. Ben daima bilmeksizin yaşıyorum. Benim neyi bilmek istediğimi nereden bileceksiniz?
Yaşantınızın her alanında kusursuzluk arayışınızı bıraktıkça, yaşamın kendi içindeki kusursuzluğu keşfedeceksiniz.
Çağına yakışır yaşamayı Sevmeyi, düşünmeyi, çalışmayı Kısıtlayan tüm yasaklar Yasalardan değil yalnız, Sözlüklerden bile atılmalı.
Dinin merkezinde sevgi vardır. Sizi seviyor ve sizi affediyorum. Ben senin gibiyim ve sen de benim gibisin. Bütün insanları seviyorum. Dünyayı seviyorum. Yaratılanları seviyorum. Yaşamımızdaki her şey sevgi üzerine kurulu olmalıdır.
Bugün ölürsem
Kuşları susturun bugün ölürsem
Bırakın pirinç kafeslerinin parmaklıklarının arasından gözlerini dikip
Annemin ağlamasını izlesinler
Saatlerin dümdüz suratlarını siyah kumaşla örtün
Ve alarmları kapatın
Derenin çamurlu suyunu da susturun
Fısıldayın dereye “O öldü, O öldü” diye
Bugün ölürsem
Yatağımın altındaki kâğıtları
Kömürden yapraklara dönene kadar yakın
Ki ölmüş sesim de sussun
Ve hatıramı utandırmasın
Bugün ölürsem
Kutusundan içmelisiniz sütü büyük bir şehvetle
Alışveriş merkezindeki bütün kör hayaletlerin
Ve kibirli mankenlerin
Ve alışveriş merkezi tanrılarının önünde
Kişneyip çığlık atmalısınız
Sağlam bir patırtı koparmalı
Sıkı bir şamata yapmalısınız orada
Öyle gürültülü olmalı ki
Kuşlar, gökyüzü, yağmur susmalı
Bugün ölürsem çıldırmalı ve özgür olmalısınız
O soğuk yüzlü mankenlere yaklaşıp
Ayakkabılarını çıkarmalı
Ve ayak parmakları var mı diye bakmalısınız
Ve eğer varsa
(Bence keskin olmayan koyu kahve tırnakları da vardır)
Manken eti nasılmış diye
Bir tadına bakmalısınız
Ayakkabılarını öpmelisiniz ve sakar dilinizle emmelisiniz
Bunu da ölmemiş olan alış-verişçi insanların
Ve parfüm standındaki bayanların önünde yapmalısınız
Herkese haykırmalısınız “O öldü, o öldü” diye
Ve benim hayal ettiklerimi yapmalısınız
Markete gidip
Elmalardan sulu ısırıklar alıp
Sonra elmaları geri koymalısınız
Doğru dürüst tanımadığınız insanları tutkuyla öpüp
Başlarını döndürmelisiniz.
Yeryüzünün güzelliğini seyre dalanlar,yaşam sürdükçe tükenmeyecek güç pınarları bulurlar.
Gölgesinde asla oturamayacağını bilerek ağaçlar diken bir insan, en azından yaşamın anlamını çözmeye başlamıştır.
Eğer bir insanın hayatından daha değerli bir şeyi yoksa onun hayatının da değeri yoktur!..
İstisnası olmaksızın şizofreni dediğimiz yaşantı yaşanamaz bir durumda yaşamak için icat edilmiş özel bir stratejidir.
Zevk elde etmeye çalışmak, acıdan kaçınmak organik dünyanın genel gerçeğidir. Hatta yaşamın özü budur.